4734 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen düzenlemeleri uyarınca, Kamu ihale Kurulu’nun, ihale işlem ve kararlarını mevzuata uygunluk açısından inceleyerek, anılan Kanun’un 54. maddesinde belirtilen hâllerde belirtilen kararlardan birini almakla yükümlü bulunduğu; itirazen şikâyet başvuruları üzerine Kamu İhale Kurulu’nun hangi hâllerde hangi kararları alacağının Kanun ile tahdidi bir biçimde sayıldığı, bunlar arasında karar verilmesine yer olmadığından bahisle başvurunun reddine ilişkin bir karar türüne yer verilmediği dikkate alındığında, davacılar tarafından Kuruma yapılan başvurunun, esasına yönelik inceleme yapılmadan, anılan Kanun’un 54. maddesi uyarınca bir karar alınmaksızın, karar verilmesine yer olmadığından bahisle reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamakladır.

Toplantı No 2018/047
Gündem No 36
Karar Tarihi 16.08.2018
Karar No 2018/MK-311
BAŞVURU SAHİBİ: 
Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.-Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş. İş Ortaklığı (11.01.2018 tarih ve 2018/002 Nolu Kurul Toplantısı; Gündem No:95)
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Güvenlik Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
2017/90477 İhale Kayıt Numaralı “01/05/2017-31/08/2019 Tarihleri Arası Özel Güvenlik Alımı İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Güvenlik Müdürlüğü tarafından yapılan 2017/90477 ihale kayıt numaralı “01/05/2017-31/08/2019 Tarihleri Arası Özel Güvenlik Alımı  İşi” ihalesine ilişkin olarak Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi-Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. A.Ş. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 30.01.2018 tarihli ve 2018/UH.II-320 sayılı karar ile “Başvurunun reddine” karar verilmiştir.

 

Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi-Ulusal Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin 06.04.2018 tarih ve E: 2018/517, K: 2018/675 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 11.07.2018 tarihli ve E: 2018/1688, K: 2018/2360 sayılı kararında “Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu ihalenin 27.07.2017 tarihli ihale komisyon kararı ile “hizmet alımı işinin ihalesine dört istekli teklif zarfı vererek iştirak etmiş olup en düşük teklif sunan iki isteklinin teklifinin değerlendirme dışı kaldığı ve ihalede sağlıklı rekabet ortamının oluşmadığından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkeler başlıklı 5. maddesinde belirtilen rekabet ve kaynakların verimli kullanılması İlkeleri gereği ihale komisyonu tarafından ihalenin iptaline karar verilmiştir.” gerekçesi ile iptal edildiği, iptal kararının ihale yetkilisi tarafından 13.12.2017 tarihinde onaylandığı, davacıların itirazen şikâyet başvurusu hakkında Kurul tarafından yapılan inceleme sırasında ihaleyi gerçekleştiren idare tarafından 24.01.2018 tarihinde Kamu İhale Kurulu’na gönderilen yazıda 2017/90477 İhale Kayıt Numaralı 01.05.2017-31.12.2019 tarihleri arası Özel Güvenlik alımı kapsamında 13.10.2017 tarih ve 490 sayılı Başkanlık Makamından alınan olur ve ihale komisyon kararı ile iptal edilmiş olup. ilgide belirtilen KHK/696 sayılı KHK’nın 127. maddesinde yer alan Geçici 23. maddesinin 15. Fıkrası “Birinci fıkra kapsamındaki işler için süreci devam eden ihaleler iptal edilir. İhalesi yapılmış ancak bu maddenin yayımı tarihinde ve bu tarihten sonra işe başlayacak şekilde imzalanmış olan sözleşmeler feshedilmiş sayılır.” hükmüne istinaden ihalenin iptali gerekmektedir” ifadesine yer verildiği, Kurul tarafından ise söz konusu idare tarafından gönderilen 24.01.2018 tarihli yazı dikkate alınarak gelinen aşamada yukarıda belirtildiği üzere bir ihale ve ihaleye ilişkin bir süreç kalmadığı hususları birlikte dikkate alındığında başvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığından başvurunun reddi gerektiği belirtilerek başvurunun reddedildiği görülmüştür.

Bu durumda, 4734 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen düzenlemeleri uyarınca, Kamu ihale Kurulu’nun, ihale işlem ve kararlarını mevzuata uygunluk açısından inceleyerek, anılan Kanun’un 54. maddesinde belirtilen hâllerde belirtilen kararlardan birini almakla yükümlü bulunduğu; itirazen şikâyet başvuruları üzerine Kamu İhale Kurulu’nun hangi hâllerde hangi kararları alacağının Kanun ile tahdidi bir biçimde sayıldığı, bunlar arasında karar verilmesine yer olmadığından bahisle başvurunun reddine ilişkin bir karar türüne yer verilmediği dikkate alındığında, davacılar tarafından Kuruma yapılan başvurunun, esasına yönelik inceleme yapılmadan, anılan Kanun’un 54. maddesi uyarınca bir karar alınmaksızın, karar verilmesine yer olmadığından bahisle reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamakladır.” gerekçelerine yer verilerek Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 30.01.2018 tarihli ve 2018/UH.II-320 sayılı kararının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin iddialarının esasının incelenmesine geçilmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.