başvuru sahibi İş Ortaklığı tarafından söz konusu “Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi’nin asıl olarak sunulduğunun ifade edildiği görülmekle birlikte, hem söz konusu belgenin fotokopi veya asıl olarak sunulduğunun irdelenmesinin hem de sunulan sözleşmede yer alan bilgilere istinaden fiyat teklifinin üzerinde imzası bulunan meslek mensubu kişinin imzaya ve onaya yetkisi bulunmadığı gerekçesinin yerinde olup olmadığının irdelenmesinin incelenmekte olan ihalede, başvuru sahibi İş Ortaklığı’nın açıklaması farklı gerekçelerle uygun bulunmadığından, esasa etkili bir sonuç doğurmayacağı düşünülmüş ve başvuru sahibi İş Ortaklığının anılan hususa yönelik iddiasının reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle başvuru konusunun esası incelenmeksizin reddine ilişkin kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Toplantı No 2018/042
Gündem No 42
Karar Tarihi 24.07.2018
Karar No 2018/MK-259
BAŞVURU SAHİBİ: 
Mau Yapı İnşaat Anonim Şirketi-Biberci İnşaat Nakliye Petrol Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
Bölge Müdürlüğü-13.Bölge Antalya Diğer Özel Bütçeli Kuruluşlar Karayolları Genel Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
2017/125325 İhale Kayıt Numaralı “Eğirdir – Gelendost – Şarkikaraağaç – 3Blhd Yolu (Km:58+300-73+300 Arası) Toprak İşleri, Sanat Yapıları Ve Bsk Üstyapı İşleri İkmal İnşaatı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 

Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2017/125325 ihale kayıt numaralı “Eğirdir – Gelendost – Şarkikaraağaç – 3Blhd Yolu (Km:58+300-73+300 Arası) Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Bsk Üstyapı İşleri İkmal İnşaatı” ihalesine ilişkin olarak Mau Yapı İnş. A.Ş.-Biberci İnş. Nak. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 06.03.2018 tarihli ve 2018/UY.II-536 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Mau Yapı İnş. A.Ş.-Biberci İnş. Nak. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli E: 2018/844, K: 2018/1298 sayılı kararında “1-Davacı iş ortaklığının aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında verilen analizlerde beton santralinin kurulumu ile ilgili açıklaması istenilen bir girdinin bulunmadığı, mevzuatta yeri olmayan hususların istenemeyeceği, buna ilişkin belgelerin yükleniciden istenebileceği iddiasına ilişkin olarak;

Dava konusu ihalenin yapım işi ve en önemli bileşenlerden birinin beton harcı olduğu göz önüne alındığında, beton santralinin birçok girdiden oluşmalı ve bu hususun işin maliyetine yansıyacağının kuşkusuz olması nedeniyle, işin yapılacağı yere beton santrali kurulacağının beyan edilmesinin teklifin gerçekçiliğinin tespiti hususunda yeterli olmayacağı anlaşıldığından, davacı iş ortaklığının bu iddiasının,

“Beton harcının farklı tür ve miktarda girdiler (beton santralinin kurulumu, amortisman, beton harcı, çimento ve nakli, agrega ve nakli, nakliye, beton pompası işleri vb.) kullanılarak oluşturulduğu göz önünde bulundurulduğunda fiyat teklifinin söz konusu maliyet bileşenlerini de içerecek şekilde maliyetlere dayalı şekilde açıklanmadığı, beton harcı maliyetlerinin fiyat teklifi veren firmaların resmi defter ve muhasebe kayıtlarından çıkarılabilir nitelikte bir imalat olmadığı, dolayısıyla bu şekilde esasında geleceğe dair bir fiyatlandırma yapıldığı, ancak aşırı düşük teklif açıklamasının amacının gerçekçi tekliflerin hazırlanıp hazırlanmadığının tespit edilmesi ve teklif edilen fiyatla ihale konusu işin belgelendirilmek suretiyle ortaya konulması olduğu, bu nedenle başvuru sahibi İş Ortaklığı tarafından alınan fiyat teklifinin ihale konusu işin gerçekçi şartlarını karşılar şekilde fiyat açıklaması yapıldığının dayanağı olamayacağı anlaşılmıştır.  

Bir başka ifadeyle beton harcına ilişkin olarak beton santrali kurulması öngörüsüne dayanarak fiyat teklifi ile yapılan açıklamanın yeterli ve kabul edilebilir nitelikte olmadığı, bu itibarla da başvuru sahibi İş Ortaklığı’nın aşırı düşük teklif açıklamasının bu gerekçeyle uygun görülmeyerek değerlendirme dışı bırakılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle reddine ilişkin kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2-Davacı iş ortaklığının süresi içerisinde itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu iddiasına ilişkin olarak;

… Anayasanın 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, idarelerin, işlemlerine karşı başvurulacak kanun yollarını ve mercileri doğru şekilde göstermesi gerektiği, dolayısıyla tesis edilen işlemin, belirtilen yükümlülüğe aykırı olduğu ve davacının idarece yanıltıldığı anlaşıldığından, davacı iş ortaklığının bu iddiasının,

“Başvuru sahibi İş Ortaklığı tarafından aşırı düşük teklif açıklamasının reddedilmesi üzerine 19.01.2018 tarihinde tekrar idareye şikâyet başvurusunda bulunulduğu, idare tarafından şikâyet başvurusuna verilen 26.01.2018 tarihli cevap yazısı üzerine de 05.02.2018 tarihli başvuru dilekçesi ile Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.

Bu çerçevede, incelenmekte olan hususa yönelik belgelerin istenilmesinin mevzuata aykırı olduğuna ilişkin olarak 11.01.2018 tarihini izleyen günden itibaren 10 (on) gün içerisinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken bu süre geçtikten sonra 05.02.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, aynı mahiyette olan daha sonraki şikâyet başvurularına idarece verilen cevabın başvuru süresini yeniden başlatmayacağı, bu nedenle anılan hususa yönelik başvurunun yukarıda anılan Kanun’un ve Yönetmelik’in hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmış olup, başvuru sahibi İş Ortaklığı bahse konu iddiasının süre yönünden reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle süre yönünden reddine ilişkin kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

3-Davacı iş ortaklığının tam tasdik sözleşmesinin aslının idareye sunulduğu, tam tasdik sözleşmesinin istenilmesinin mevzuatta yeri olmadığı iddiasına ilişkin olarak;

Yukarıda yer verilen kanun maddesi gereğince, Kamu İhale Kurumu’nun başvuruyu hangi nedenlerle reddedebileceğinin tahdidi olarak sayıldığı, bu nedenler dışında bir nedenle başvurunun reddedilemeyeceği, öte yandan, idarenin şikâyetin reddine ilişkin işlemine karşı başvurulacak yolu doğru şekilde göstermemesinin Anayasa’nın 4O. maddesinin 2. Fıkrasına aykırı olduğu, dolayısıyla davacı iş ortaklığının bu iddiasının,

“Öncelikle başvuru sahibi İş Ortaklığı tarafından aşırı düşük teklif açıklaması ekinde tam tasdik sözleşmesinin istenilmesinin mevzuata aykırı olduğu hususu ile ilgili olarak inceleme yapıldığında, bu hususa yönelik olarak süresi içerisinde şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmadığı görüldüğünden söz konusu belgelerin istenilmesinin mevzuata aykırı olduğu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bununla birlikte, başvuru sahibi İş Ortaklığı tarafından söz konusu “Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi’nin asıl olarak sunulduğunun ifade edildiği görülmekle birlikte, hem söz konusu belgenin fotokopi veya asıl olarak sunulduğunun irdelenmesinin hem de sunulan sözleşmede yer alan bilgilere istinaden fiyat teklifinin üzerinde imzası bulunan meslek mensubu kişinin imzaya ve onaya yetkisi bulunmadığı gerekçesinin yerinde olup olmadığının irdelenmesinin incelenmekte olan ihalede, başvuru sahibi İş Ortaklığı’nın açıklaması farklı gerekçelerle uygun bulunmadığından, esasa etkili bir sonuç doğurmayacağı düşünülmüş ve başvuru sahibi İş Ortaklığının anılan hususa yönelik iddiasının reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle başvuru konusunun esası incelenmeksizin reddine ilişkin kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin, yukarıda yer verilen 2 ve 3 numaralı maddelerde belirtilen iddiaları yönünden iptaline, diğer iddialar yönünden ise davanın reddine…” karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

  1. Kamu İhale Kurulunun 06.03.2018 tarihli ve 2018/UY.II-536 sayılı kararında yer alan 3’üncü iddianın (d) ve (e) bentlerinin ilgili kısımlarının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 3’üncü iddianın (d) ve (e) bentlerinin ilgili kısımlarının incelenmesine geçilmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.