Belediye Başkanı ile çeşitli yükleniciler arasında imzalanan sözleşmelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasından dolayı kamu zararı meydana geldiği belirtilmektedir.

<![CDATA[Temyiz Kurulu Kararı

Saymanlık Adı : Osmaniye Kadirli Belediyesi Saymanlığı Yılı : 2006 Dairesi : 4 İlam No : 1063 Dosya No : 33524 Tutanak No : 34201 Tutanak Tarihi : 10.01.2012 TEMYİZ KURULU KARARI Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü; 1- 1063 sayılı ilamın 1 nci maddesiyle; Belediye Başkanı Mustafa Türkmenoğlu’nun aylık ödeneğinin hatalı hesaplanması sonucu 4.467,09 TL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. Sıra no: 1 Madde No 5′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak 14-11-1995 tarih ve 8 nolu Belediye Meclis Kararıyla kurulan Fırın Fon Satış Saymanlığı Yönetmeliğin 12. Maddesinde ; ‘Yönetim Kurulu görevini yaparken ve yetkilerini kullanırken, yüklendikleri ticari sorumluluk riskine karşı, ayrıca fonun amaçlan ile ilgili 4. Maddesindeki hususların gerçekleşmesini sağlamak için, normal mesailerin dışında çalışmaları yapmaları gerektiğinden, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, tanzim satışını yürüten üyeye huzur hakkı vardır ve verilir. Ancak bu şekilde yönetim kurulu üyelerinin her birine ay içinde yapılacak toplam ödeme asgari ücreti geçemez” denilmekte olduğunu, Fon Satış yönetmeliği hükümleri devam ederken 2006 yılında Analitik Bütçe ye geçildiği için, fonun gelirleri belediyenin bütçesine aktarılmıştır. Dolayısıyla yönetmelikteki 12. madde hükmü uyarınca yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, Tek bütçeye geçilmesinin ardından Fırın Fon Saymanlığımızın huzur hakkının yönetim kurulu üyelerine verilmeyeceğine dair açık bir hüküm mevzuatta bulunmadığından, ayrıca Sayıştay’ında bu konuda emsal bir kararın olmamasından, bu hususla ilgili, belediyemizi denetlemekle yetkili hiçbir merciden, herhangi bir uyarıda alınmadığından, 1995 yılından beri var olan bu fondan bu ödemeler yapıldığından, fazladan bir ücret almak için bizim ihdas ettiğimiz bir yeni birim olmadığından bu ödemeler yapılmış ve alınmıştır. Burada kamuyu zarara uğratmak gibi bir maksadımız kesinlikle olmadığını, Bu konuda mevzuatın yerince açık ve bizim anlayacağımız derecede net olmaması nedeniyle yapılan huzur hakkı ödemesinin açık bir yasal hükme aykırı olmaması ve art niyet ve kastımızın da bulunmaması nedeniyle bir kamu zararı söz konusu değildir. Ayrıca İlamda; Fonun bütçe dışı bir işletme olması nedeniyle huzur hakkının kendi bütçesinden ödenmesi gerektiği belirtiliyorsa da, 2006 yılında Analitik bütçeye geçildiğinden bütçenin, bütçe tekniğine uygun olarak huzur hakkı belediye bütçesinden ödenmiştir. 10-03-2006 tarih ve 26104 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin ” tanımlar başlıklı 4. Maddesinin ( f ) bendinde ; Bütçenin tanımında : BÜTÇE GİDERİ: Kurumun bütçesinde ve gider mevzuatta gider olarak tanımlanan her türlü işlem diye belirtildiğinden, BÜTÇENİN KAPSAMI babında; belediyenin muhasebe planına göre yapılacak kayıtların usul ve esaslarını belirler” denildiğinden, fırın fon saymanlık hesabından Yönetim Kurulu Üyelerine yapılan huzur hakları ödemeleri de bu tanıma uygun olarak bütçe gider kalemi olarak düşünüldüğünü, Sıra no: 2 Madde No 6’ da yer alan kamu zararı ile ilgili olarak 14-11-1995 tarih ve 8 nolu Belediye Meclis Kararıyla kurulan Fırın Fon Satış Saymanlığı Yönetmeliğin 12. Maddesinde ; ‘Yönetim Kurulu görevini yaparken ve yetkilerini kullanırken, yüklendikleri ticari sorumluluk riskine karşı, ayrıca fonun amaçları ile ilgili 4. Maddesindeki hususların gerçekleşmesini sağlamak için, normal mesailerin dışında çalışmaları yapmaları gerektiğinden, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, tanzim satışını yürüten üyeye huzur hakkı vardır ve verilir. Ancak bu şekilde yönetim kurulu üyelerinin her birine ay içinde yapılacak toplam ödeme asgari ücreti geçemez” denilmekte olduğunu, Fon Satış yönetmeliği hükümleri devam ederken 2006 yılında Analitik Bütçe ye geçildiği için, fonun gelirlerinin belediyenin bütçesine aktarıldığını, Dolayısıyla yönetmelikteki 12. madde hükmü uyarınca yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, Tek bütçeye geçilmesinin ardından Fırın Fon Saymanlığının huzur hakkının yönetim kurulu üyelerine verilmeyeceğine dair açık bir hüküm mevzuatta bulunmadığından, ayrıca Sayıştay’ında bu konuda emsal bir kararın olmamasından, bu hususla ilgili, belediyeyi denetlemekle yetkili hiçbir merciden, herhangi bir uyarıda alınmadığından, 1995 yılından beri var olan bu fondan bu ödemeler yapıldığından, fazladan bir ücret almak için bizim ihdas ettiğimiz bir yeni birim olmadığından bu ödemeler yapılmış ve alınmıştır. Burada kamuyu zarara uğratmak gibi bir maksadımız kesinlikle olmadığını, Bu konuda mevzuatın yerince açık ve bizim anlayacağımız derecede net olmaması nedeniyle yapılan huzur hakkı ödemesinin açık bir yasal hükme aykırı olmaması ve art niyet ve kastımızın da bulunmaması nedeniyle bir kamu zararının söz konusu olmadığını, Ayrıca İlamda; Fonun bütçe dışı bir işletme olması nedeniyle huzur hakkının kendi bütçesinden ödenmesi gerektiği belirtiliyorsa da, 2006 yılında Analitik bütçeye geçildiğinden bütçenin, bütçe tekniğine uygun olarak huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, 10-03-2006 tarih ve 26104 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin ” tanımlar başlıklı 4. Maddesinin ( f ) bendinde ; Bütçenin tanımında : BÜTÇE GİDERİ: Kurumun bütçesinde ve gider mevzuatta gider olarak tanımlanan her türlü işlem diye belirtildiğinden, BÜTÇENİN KAPSAMI babında; belediyenin muhasebe planına göre yapılacak kayıtların usul ve esaslarını belirler” denildiğinden, fırın fon saymanlık hesabından Yönetim Kurulu Üyelerine yapılan huzur hakları ödemeleri de bu tanıma uygun olarak bütçe gider kalemi olarak düşünüldüğünü, Sıra no: 3 Madde No 8′ da yer alan kamu zararı ile ilgili olarak İlamın Sıra No 3 Madde No 8 de yer alan kamu zararının gerçekleştirme görevlisinin 2.629,50.TL- yazması gerekir iken rakamın yerini yanlış yazarak 2.692 TL hatalı kayıt yapmasından kaynaklandığı bundan dolayı da 62,50 TL kamu zararı meydana gelmiştir. Meydana gelen kamu zararını fazla ödemeyi alan Ahmet DÖĞÜŞ tarafından belediyemiz Gelirler Müdürlüğünün 775847 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırıldığını, Sıra no: 4 Madde No 11′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak Belediyemizden çeşitli makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtların bakım onarımı giderleri için yüklenicilere yapılan ödemelerden katma değer vergisi tevkifatı yapılmadığı görülmüştür denilmektedir. Belediye tarafından yukarıda bahsedilen ödemelerin Katma Değer Vergisi KDV tevkifatının Yüklenicilerin tamamının kendi muhasebecileri bulunmaktadır. Bununla ilgili olarak KDV tevkifatını ayırmadan fatura kestikleri için ödemek zorunda kalınmıştır. Çünkü KDV tevkifatını faturasında gösterenler bulunmaktadır. Bunlarında KDV tevkifatı ayrılarak kayıt yapılmaktadır. Böylece belediye olarak yükleniciye ödediğimiz KDV’yi yüklenicilerde vergi sorumlusu olarak beyanname ile bildirdiklerinden kamu zararı olmadığını düşünmekte olduğunu, Bu konuda herhangi bir ihmal veya kastının olmadığını, Ödeme yapılan firmalar ile yapılan görüşmelerde belirtilen bu KDV tutarlarının kendilerince KDV beyanında bildirdiklerini söylediklerini, Bu firmalardan yapmış oldukları beyanların veya bu beyanda belirtilmiş yatırılan tutarların makbuzları istenildiğini, yatırmamış olan var ise bunlardan tahsilatın sağlanacağını, Hiç bildirimde bulunmayanlardan veya tahsil edilemeyen tutarlar olur ise zararın sorumlular tarafından karşılanacağını, Sıra no: 5 Madde No 12′ de yer kamu zararı ile ilgili olarak Belediyenin çeşitli firmalara yapmış olduğu yapım işleri ve bu işlere ilişkin mühendislik-etüt ve proje hizmetleri için yapmış olduğu ödemelerde katma değer vergisi tevkifatı yapılmadığı görülmüştür denilmektedir. Belediye tarafından yukarıda bahsedilen ödemelerin Katma Değer Vergisi KDV tevkifatının Yüklenicilerin tamamının kendi muhasebecileri bulunmaktadır. Bununla ilgili olarak KDV tevkifatını ayırmadan fatura kestikleri için ödemek zorunda kalınmıştır. Çünkü KDV tevkifatını faturasında gösterenler bulunmaktadır. Bunlarında KDV tevkifatı ayrılarak kayıt yapılmaktadır. Böylece belediye olarak yükleniciye ödediğimiz KDV’yi yüklenicilerde vergi sorumlusu olarak beyanname ile bildirdiklerinden kamu zararı olmadığını düşünmekteyim. Bu konuda herhangi bir ihmal veya kastımız yoktur. Ödeme yapılan firmalar ile yapılan görüşmelerde belirtilen bu KDV tutarlarının kendilerince KDV beyanında bildirdiklerini söylemişlerdir. Bu firmalardan yapmış oldukları beyanların veya bu beyanda belirtilmiş yatırılan tutarların makbuzları istenilmiştir hiç yatırmayanlardan ise tahsilat işlemi yapılmakta olduğunu, Sıra no 5 Madde no 12 de yer alan kamu zararı listesinden Kaya-Al’dan toplam 1.243,13.-TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediye Gelirler Müdürlüğünün 775841 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırılmıştır. Nacar İnşaat’tan toplam 363,84.-TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediyemiz Gelirler Müdürlüğünün 775842 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırılmıştır. Güney Harita’dan Toplam 102,00.-TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediye Gelirler Müdürlüğünün 775843 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırıldığını, Bunlarla ilgili tahsilat makbuzları yazımız ekinde sunulmuştur. Sıra no 5 Madde no 12 de yer alan kamu zararı listesinde yer alan diğer tutarların ise tahsilatına devam edilmekte olduğunu, Sıra no: 6 Madde No 13′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak Kadirli Belediye Başkanı ile çeşitli yükleniciler arasında imzalanan sözleşmelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasından dolayı kamu zararı meydana geldiği belirtilmektedir. Kadirli Belediye Başkanı ile çeşitli yükleniciler arasında imzalanan sözleşme ile ilgili imzalanan sözleşmeler ihale dosyasında kalmakta olup, bu ihale dosyaları muhasebeye intikal etmemiştir. Yüklenici firmanın %0,75 damga vergisini yatırması gerektiği halde yatırmamışlardır. Bunun için bizde yapılan hak edişlerde %0,75 damga pulu ile %0,45 karar pulu kesildikten sonra ödeme yapılmaktadır. Burada isteyerek kamuyu zarara uğratmak gibi bir düşünce oluşmamıştır. Bu yüklenici firmalar ile yapılan görüşmelerde firmaların sözleşmeden doğan damga vergisi tutarını karşılayacakları bildirilmiş olup; Sıra No 6 Madde no 13 te yer alan kamu zararı listesinde yer alan Aktaş Nakliyat’tan 6.030,00.- TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediyemiz Gelirler Müdürlüğünün 775844 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırılmıştır. 7 Mart Petrol’den 6.966,00.- TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediyemiz Gelirler Müdürlüğünün 775845 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırılmıştır. Nur İlaç’tan 630,00.- TL tahsilat yapılmış ve tamamı alınmıştır. Şirket tarafından belediyemiz Gelirler Müdürlüğünün 775846 Nolu tahsilat makbuzu ile belediyeye yatırılmıştır, firmalardan tahsil edilen tutarlarla ilgili Belediye Gelirler Müdürlüğünün tahsilat makbuzları ekte sunulmuş olup kalanında tahsilatına devam edildiğini, Sıra no: 7 Madde No 14′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak Kadirli Belediyesi Muhasebeci kadrosunda görev yapan Gülay ÖKSÜZ’ün özel hizmet tazminatının yanlış hesaplanması sonucu 510,64.-TL kamu zararına neden olduğu görülmüş denildiğini, Belediyede muhasebeci kadrosunda bulanan Gülay ÖKSÜZ’e özel hizmet tazminatı Belediye Personel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu özel hizmet tazminatı cetvelinin Valilikçe onaylanmış olması sebebiyle, özel hizmet tazminatı %60 olarak ödendiğini, Valilikçe onaylanmış olan 2 Sayılı cetvele göre işlem yapılmış olup; İlamda da belirtildiği üzere yapılan işlemlerin yanlış ve hatalı olmasından dolayı kamu zararı meydana geldiği denildiğinden Gülay ÖKSÜZ adına yapılan fazla ödemenin tahsilatı işlemleri devam etmekte olduğunu, Sıra no: 8 Madde No 14’ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak 14-11-1995 tarih ve 8 nolu Belediye Meclis Kararıyla kurulan Fırın Fon Satış Saymanlığı Yönetmeliğin 12. Maddesinde ; ‘Yönetim Kurulu görevini yaparken ve yetkilerini kullanırken, yüklendikleri ticari sorumluluk riskine karşı, ayrıca fonun amaçları ile ilgili 4. Maddesindeki hususların gerçekleşmesini sağlamak için, normal mesailerin dışında çalışmaları yapmaları gerektiğinden, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, tanzim satışını yürüten üyeye huzur hakkı vardır ve verilir. Ancak bu şekilde yönetim kurulu üyelerinin her birine ay içinde yapılacak toplam ödeme asgari ücreti geçemez” denilmek olduğunu, Fon Satış yönetmeliği hükümleri devam ederken 2006 yılında Analitik Bütçe ye geçildiği için, fonun gelirleri belediyenin bütçesine aktarılmıştır. Dolayısıyla yönetmelikteki 12. madde hükmü uyarınca yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, Tek bütçeye geçilmesinin ardından Fırın Fon Saymanlığımızın huzur hakkının yönetim kurulu üyelerine verilmeyeceğine dair açık bir hüküm mevzuatta bulunmadığından, ayrıca Sayıştayında bu konuda emsal bir kararın olmamasından, bu hususla ilgili, belediyemizi denetlemekle yetkili hiçbir merciden, herhangi bir uyarıda alınmadığından, 1995 yılından beri var olan bu fondan bu ödemeler yapıldığından, fazladan bir ücret almak için bizim ihdas ettiğimiz bir yeni birim olmadığından bu ödemeler yapılmış ve alınmıştır. Burada kamuyu zarara uğratmak gibi bir maksadımız kesinlikle olmadığını, Bu konuda mevzuatın yerince açık ve bizim anlayacağımız derecede net olmaması nedeniyle yapılan huzur hakkı ödemesinin açık bir yasal hükme aykırı olmaması ve art niyet ve kastımızın da bulunmaması nedeniyle bir kamu zararının söz konusu olmadığını, Ayrıca İlamda; Fonun bütçe dışı bir işletme olması nedeniyle huzur hakkının kendi bütçesinden ödenmesi gerektiği belirtiliyorsa da, 2006 yılında Analitik bütçeye geçildiğinden bütçenin, bütçe tekniğine uygun olarak huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, 10-03-2006 tarih ve 26104 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin ” tanımlar başlıklı 4. Maddesinin ( f ) bendinde ; Bütçenin tanımında : BÜTÇE GİDERİ: Kurumun bütçesinde ve gider mevzuatta gider olarak tanımlanan her türlü işlem diye belirtildiğinden, BÜTÇENİN KAPSAMI babında; belediyenin muhasebe planına göre yapılacak kayıtların usul ve esaslarını belirler” denildiğinden, fırın fon saymanlık hesabından Yönetim Kurulu Üyelerine yapılan huzur hakları ödemeleri de bu tanıma uygun olarak bütçe gider kalemi olarak düşünüldüğünü, Sıra no: 9 Madde No 15’ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak 14-11-1995 tarih ve 8 nolu Belediye Meclis Kararıyla kurulan Fırın Fon Satış Saymanlığı Yönetmeliğin 12. Maddesinde ; ‘Yönetim Kurulu görevini yaparken ve yetkilerini kullanırken, yüklendikleri ticari sorumluluk riskine karşı, ayrıca fonun amaçlan ile ilgili 4. Maddesindeki hususların gerçekleşmesini sağlamak için, normal mesailerin dışında çalışmaları yapmaları gerektiğinden, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, tanzim satışını yürüten üyeye huzur hakkı vardır ve verilir. Ancak bu şekilde yönetim kurulu üyelerinin her birine ay içinde yapılacak toplam ödeme asgari ücreti geçemez” denilmekte olduğunu, Fon Satış yönetmeliği hükümleri devam ederken 2006 yılında Analitik Bütçe ye geçildiği için, fonun gelirleri belediyenin bütçesine aktarılmıştır. Dolayısıyla yönetmelikteki 12. madde hükmü uyarınca yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, Tek bütçeye geçilmesinin ardından Fırın Fon Saymanlığının huzur hakkının yönetim kurulu üyelerine verilmeyeceğine dair açık bir hüküm mevzuatta bulunmadığından, ayrıca Sayıştay’ında bu konuda emsal bir kararın olmamasından, bu hususla ilgili, belediyemizi denetlemekle yetkili hiçbir merciden, herhangi bir uyarıda alınmadığından, 1995 yılından beri var olan bu fondan bu ödemeler yapıldığından, fazladan bir ücret almak için bizim ihdas ettiğimiz bir yeni birim olmadığından bu ödemeler yapılmış ve alınmıştır. Burada kamuyu zarara uğratmak gibi bir maksadımız kesinlikle olmadığını, Bu konuda mevzuatın yerince açık ve bizim anlayacağımız derecede net olmaması nedeniyle yapılan huzur hakkı ödemesinin açık bir yasal hükme aykırı olmaması ve art niyet ve kastımızın da bulunmaması nedeniyle bir kamu zararı söz konusu değildir. Ayrıca İlamda; Fonun bütçe dışı bir işletme olması nedeniyle huzur hakkının kendi bütçesinden ödenmesi gerektiği belirtiliyorsa da, 2006 yılında Analitik bütçeye geçildiğinden bütçenin, bütçe tekniğine uygun olarak huzur hakkı belediye bütçesinden ödendiğini, 10-03-2006 tarih ve 26104 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin ” tanımlar başlıklı 4. Maddesinin ( f ) bendinde ; Bütçenin tanımında : BÜTÇE GİDERİ: Kurumun bütçesinde ve gider mevzuatta gider olarak tanımlanan her türlü işlem diye belirtildiğinden, BÜTÇENİN KAPSAMI babında; belediyenin muhasebe planına göre yapılacak kayıtların usul ve esaslarını belirler” denildiğinden, fırın fon saymanlık hesabından Yönetim Kurulu Üyelerine yapılan huzur hakları ödemeleri de bu tanıma uygun olarak bütçe gider kalemi olarak düşünüldüğünü, Tahsilatı biten ve devam eden maddeler Sıra no: 3 Madde No 8′ da yer alan kamu zararının tahsilatı yapıldığından Sıra no: 4 Madde No 11′ de yer alan kamu zararının tahsilatı devam etmektedir. Sıra no: 5 Madde No 12′ de yer alan kamu zararının tahsilatı devam etmektedir. Sıra no: 6 Madde No 13′ de yer alan kamu zararının tahsilatı devam etmektedir. Sıra no: 7 Madde No 14′ de yer alan kamu zararının tahsilatı devam etmektedir. İptal isteminde bulunan maddeler Sıra no: 1 Madde No 5′ de yer alan Sıra no: 2 Madde No 6′ da yer alan Sıra no: 8 Madde No 14′ de yer alan Sıra no: 9 Madde No 15′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak Yukarıda tahsilatı biten ve tahsilatı devam eden maddelerin haricinde kalan 5-6-14 ve 15 maddelerde bulunan kamu zarının iptal edilmesini talep etmektedir. Sıra no: 10 Madde No 18′ de yer alan Kadirli Belediyesinin 2006 mali yılına ait yönetim dönemi hesabının incelenmesi sonucunda; Kadirli Belediyesi yönetim dönemi banka mevcudu tespit tutanağında yer alan banka hesabının borç artığının bankalardan alınan 2007 yılı devir bakiyelerine eşit olması neticesinde 15.453,89,-TL’lik farkın oluştuğu görülmüştür denilmektedir. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 8’maddesinde, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda olduğunu, Yine Kamu Zararı başlıklı 71’inci maddesinde; Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır denilmekte olduğunu, Sıra no: 9 Madde No 15′ de Yukarıdaki şekliyle açıklamaları devam eden kanun maddelerinde ve hükümlerde yer almaktadır denilmektedir. Bu hükümler çerçevesinde belediyenin banka hesabında bulunan fiili tutar ile devir bakiyelerindeki yer alna tutarın eşit olması gerekmektedir. Kadirli Belediyesi Yönetim Dönemi Hesabı Banka Borç Bakiyesinin 51.953,04 TL banka hesapları 2007 yılı devir bakiyelerinin ise ( Vakıfbank: 31.963,42.-TL, Halkbank: 700,76.-TL Ziraat Bankası: 3.834,97.- TL toplam 36.499,15.- TL ) olduğu görülmüş, neticede 15.453,89.-TL bir fark oluştuğu belirlenmiştir. Bu durum sorgu ile sorumlulara sorulmuş olup, konu hakkında savunma verilmediğini, Bundan dolayı da 15.453,89.- TL kamu zararı meydana gelmiştir. Bu tutarın tamamının Muhasebe yetkilisi ( Hesap İşleri Müdürü ) Mahmut AKHARMAN’a tek başına kişi borcu çıkartılmıştır denildiğini, Sıra no: 10 Madde No 18′ de yer alan kamu zararı ile ilgili olarak Sayıştay Başkanlığının 17/02/2009 tarih ve 2006/80/3/537 sayılı sorgu kağıdı yazısına istinaden Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğünün 25/03/2009 tarih ve M.80.6.KAD.0.12-1-2009/29 sayılı yazısı ile sorgu kağıdındaki yer alan maddelere cevaplar verildiğini, Sayıştay Başkanlığının 12/05/2010 tarih ve 2006/80/3/2293 sayılı sorgu kağıdı yazısına 2009 yılı yerel seçimlerinde belediyemizde belediye başkanının değişmesi sonucu Mali Hizmetler Müdürlüğümüzden yeni belediye başkanı tarafından birçok bilgi istenmiş ve bu esnada yazıya cevap verilemediğini, Yukarıda belirtilen Sıra no: 10 Madde No 18’ de yer alan Kamu zararı çıkmasıyla ilgili açıklama bölümünde, Bu hükümler çerçevesinde belediyenin banka hesabında bulunan fiili tutar ile devir bakiyelerindeki yer alan tutarın eşit olmasının gerektiğini, Kadirli Belediyesi Yönetim Dönemi Hesabı Banka Borç Bakiyesinin 51.953,04 TL banka hesaplan 2007 yılı devir bakiyelerinin ise ( Vakıfbank: 31.963,42.-TL, Halkbank: 700,76.-TL Ziraat Bankası: 3.834,97.- TL toplam 36.499,15.- TL ) olduğu görülmüş, neticede 15.453,89.-TL bir fark oluştuğu belirlenmiştir, denilmektedir. Bankalardan alınan devir bakiyelerinden Halk Bankası ve Ziraat Bankasından alınan yılsonu devir bakiyeleri doğru olup Vakıflar Bankasından alınan devir bakiyesi tutan olan 31.963,42.- TL nin haricinde 2006 yılı içerisinde belediyemize ait hesaptan haciz ve icra yolu ile Kadirli Vergi Dairesi Müdürlüğüne 2006/1526 Talimat, Kadirli İcra Müdürlüğünün 11.246,00.-TL Kadirli Vergi Dairesi Müdürlüğü 2.497,37 TL ve Kadirli Vergi Dairesi Müdürlüğü 4447 sayılı yazı ile 911,24 TL blokeye alınarak ilgili yerlere ödendiğini, Haciz ve icra yolu ile banka tarafından ödenen bu tutarlar bankadan alınan hesap ekstrasında görülemediğini, Yılsonunda bankadan istenen yılsonu devir bakiyesinde 31.963,42.-TL olarak bildirilmiş, fakat haciz ve icra yolu ile ilgili yerlere yapılan ödemeler toplamı olan 14.654,61.-TL banka tarafından belediyeye bildirilmediğini, Bundan dolayı da belediyenin banka hesabında bulunan fiili tutar ile devir bakiyelerindeki yer alna tutarın eşit olmamıştır. Vakıflar Bankasından alınan yılsonu devir hesabı ile banka tarafından belediyeye bildirilmeyen tutar toplamı yılsonu devir bakiyesi 46.618,03.- TL olması gerekmektedir. Vakıflar Bankası : 46.618,03.- TL, Halkbank: 700,76.-TL Ziraat Bankası: 3.834,97.- TL olmak üzere Belediyemiz Yönetim Dönemi Hesabı banka borç bakiyesi 51.153,76.-TL olmuştur Yönetim dönemi hesabındaki borç alacak eşitsizliği tutarı olarak 799,28 TL.- meydana gelmektedir. Bu konu ile ilgili kurumu zarara uğratmak gibi bir düşüncesinin bulunmadığını, Yukarıda bahsetmiş olduğu konu ile ilgili olarak banka ile yapılan yazışmamız sonucunda bankanın belediyemize vermiş olduğu 16/08/2010 tarih ve 724 sayılı yazıları dilekçe ekinde sunulduğunu, Yapmış olduğu savunma ve sunmuş olduğum belgelerin doğruluğunu beyan ettiğini, Bu madde ile ilgili olarak borç ve alacak arasındaki tutarsızlık olan 799,28.- TL’lık fark tarafından belediye hesabına yatırılacağını ifade etmiştir. Sayıştay savcılığı mütalaası ise şöyledir: “1)Sorumlu, ilamın 1 inci maddesiyle Belediye Başkanı’nın özlük haklarının yanlış ödendiği gerekçesiyle verilen tazmin hükmünün, Anayasa’nın angaryayı yasaklayan hükümleri ve Fonun analitik bütçeye geçilmesinden dolayı, ödemelerinin bütçeden yapıldığını bildirerek kaldırılmasını talep etmiştir. Fonun bütçe dışı olması nedeniyle talebin reddedilmesi, 2)Sorumlu, ilamın 2 nci maddesiyle Belediye Hesap İşleri Müdürü’nün maaşının hatalı ödenmesi nedeniyle verilen tazmin hükmünün, yukarıda verilen cevapları tekrarlayarak kaldırılmasını talep etmiştir. Fonun bütçe dışı olması nedeniyle talebin reddedilmesi, 3)Sorumlu, ilamın 3 üncü maddesiyle verilen tazmin hükmünün, söz konusu kamu zararının tahsil edildiğini bildirerek kaldırılmasını istemiştir. Tahsilat hükümden sonra olduğundan, ilamın infazı mahiyetinde olup, yapılacak işlem bulunmamaktadır. 4)Sorumlu, ilamın 4 üncü maddesiyle KDV tevkifatı yapılmaması nedeniyle verilen tazmin hükmünün, verginin ilgililerce beyanname ile bildirildiğini ileri sürerek kaldırılmasını istemiştir. Kanıtlayıcı belge ibraz edilmediğinden talebin reddedilmesi, 5)Sorumlu, ilamın 5 inci maddesiyle KDV tevkifatı yapılmaması nedeniyle verilen tazmin hükmünün, kamu zararının 1.708,97 TL lık bölümünün tahsil edildiğini bildirerek kaldırılmasını istemiştir. 1.708,97 TL’lık tahsilat hükmünden sonra yapıldığından ilamın infazı mahiyetinde olup, yapılacak işlem bulunmamaktadır. Bakiye kısım 1.496,63 TL ile ilgili talebin reddedilmesi, 6)Sorumlu, ilamın 6 ncı maddesiyle damga vergi alınmaması nedeniyle verilen tazmin hükmünün 13.626,00 TL’lık bölümünün tahsil edildiğini, kalanının da takip edildiğini bildirerek kaldırılmasını talep etmiştir. Tahsilat hükmü tarihinden sonra olduğundan ilamın infazı mahiyetinde olup, yapılacak işlem bulunmamaktadır. Kalan 5.857,50 TL’lık kısımla ilgili talebin reddedilmesi, 7)Sorumlu, ilamın 7 nci maddesiyle Belediye Muhasebecisine yapılan fazla ödeme için verilen tazmin hükmünün, söz konusu kamu zararının takip edildiğini bildirerek kaldırılmasını talep etmiştir. Henüz tahsilat sağlanmadığından talebin reddedilmesi, 8)Sorumlu, ilamın 8 inci maddesiyle Belediye Başkan Yardımcısına fazla maaş ödenmesi nedeniyle verilen tazmin hükmünün Angarya yasağı ve analitik bütçe tekniği gereği kaldırılması talep etmiştir. Fonun bütçe dışı olması nedeniyle talebin reddedilmesi, 9)Sorumlu, ilamın 9 uncu maddesiyle Başkan Yardımcısına fazla maaş ödenmesi nedeniyle verilen tazmin hükmünün, 8 inci maddeye verdiği cevapları tekrarlayarak kaldırılmasını talep etmiştir. Fonun bütçe dışı olması nedeniyle talebin reddedilmesi, 10)Sorumlu, ilamın 10 uncu maddesiyle, Banka hesabı devir bakiyesi ile Bankadan alınan devir bakiyesi arasında meydana gelen 15.483,59 TL’lık fark nedeniyle verilen tazmin hükmünün, söz konusu farkın 14.654,61 TL lık kısmının belediye borçları için uygulanan haciz işlemi nedeniyle, Bankanın muhtelif alacaklara yaptığı ödemeden kaynaklandığını, kalan kısmının ise belediye hesabına ödeneceğini bildirerek kaldırılmasını talep etmiştir. 14.654,61 TL için yapılacak işlem kalmadığı, bakiye 799,28 TL için talebin reddedilmesi, Uygun mütalaa olunmaktadır.” Denilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye Başkanının Özlük Hakları” başlıklı 39 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında; “Belediye başkanına nüfusu; … c) 50.001’den 100.000’e kadar olan beldelerde 100.000, … gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek ödenir….” Aynı maddenin son fıkrasında aynen; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları için uygulanan sosyal hak ve yardımlar, aynı esas ve usullere göre belediye başkanları ile bakmakla yükümlü bulundukları için de uygulanır.” Aynı Kanunun “Encümen üyelerine verilecek ödenek” başlıklı 36 ncı maddesinde aynen; “Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001-50.000’e kadar olan belediyelerde (4.500), 50.001-200.000’e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.00’in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir.” hükümleri yer almaktadır. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ek 48 inci maddesinin (b) fıkrasında (Değişik 9/4/1990-KHK-418/35 md.; İptal: Ana.Mah.’nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayılı kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994-KHK/527/26 md.); “Belediye Başkanı olarak iştirakçilikleri devam edenlere, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını ve öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceyi geçmemek üzere emekli keseneklerine esas aylık dereceleri itibariyle mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı için tespit edilen ek gösterge rakamları uygulanır.(….)”denilmektedir. Mevzuat hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere, merkez ilçe nüfusu 65.081 olan bir ilçedeki belediye başkanının aylık ödeneğine esas teşkil eden kalemler 100000 gösterge rakamı üzerinden ödenek ve medeni durumuna göre eş ve çocuk yardımı olup, bu ödemeler toplamından yapılacak emekli sandığı kesintilerinin de, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceyi geçmemek üzere emekli keseneklerine esas aylık dereceleri itibariyle mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı için tespit edilen ek gösterge rakamlarının (3600) uygulanması gerekmektedir. Belediye Başkanına ödeneğine ek olarak, encümen toplantılarına başkanlık yaptığı dönemler için, 6000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpılması sonucunda ortaya çıkan tutar üzerinden encümen ücreti ödenmektedir. Dilekçi fırın fon saymanlığının gelirlerinin Belediyeye aktarıldığı ve 2006 yılında tek bütçeye geçildiğini belirtmiştir. Bu ifadelerden fırın fon saymanlığının ayrı bir birim statüsünden çıkarılarak belediyenin bir birimi haline geldiği anlaşılmaktadır. Belediye başkanının aldığı ödenek belediyede gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerinin karşılığı olarak ödenen tutardır. Fonun belediyeye dahil olması ile fonla ilgili olarak gerçekleştirilen toplantıların belediyenin diğer birimlerine ilişkin olarak yaptığı toplantılardan farkı olamayacağı sonucunu doğurur. Fırın fon saymanlığı belediye birimi haline geldikten ve giderlerini belediye bütçesinden karşılarken 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen ödemeler dışında belediye bütçesinden ödeme yapılması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 1.maddesiyle tazminine karar verilen 4.467,09.-YTL’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 2- 1063 sayılı ilamın 2 nci maddesiyle; Belediye Hesap İşleri Müdürü Mahmut AKHARMAN’ın maaşının hatalı ödenmesi sonucu 6.625,57 YTL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. Belediye hesap işleri müdürünün maaşına esas teşkil eden kalemler gösterge aylığı, ek gösterge aylığı ve kıdem aylığı, zam ve tazminat ödemeleri, denge tazminatı ve medeni durumuna göre eş ve çocuk yardımı olup, bu ödemeler toplamından yapılacak emekli sandığı kesintilerinin de emekli sandığı kanunu ek 70 inci maddesi hükmü uyarınca yapılması gerekmektedir. Gelir Vergisi kesintisinin de Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü ve 104 üncü maddesi hükümleri uyarınca yapılması gerekmektedir. Bu ödemelerden % 0.6 oranında damga vergisi kesintisi de yapılması gerekmektedir. Maaşa ek olarak, encümen toplantılarına katıldığı dönemler için, 6000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpılması sonucunda ortaya çıkan tutarın yarısı oranında encümen ücreti ile devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenmektedir. Bu ödemelerden yukarıda ifade edilen usuller çerçevesinde damga vergisi ile gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Belediye Hesap İşleri Müdürü Mahmut AKHARMAN’a yukarıda sayılan ödemelerden fazla ödendiği bunun gerekçesinin de dilekçeden fırın fon saymanlığı toplantıları karşılığı verilen ücret olduğu belirtilmiştir. Ödeme emirleri incelendiğinde maaşların hatalı ödendiği fona ilişkin herhangi bir ödemenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Dilekçi bu fazla maaş ödemesinin kaynağının fırın fon saymanlığı kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte fırın fon saymanlığının gelirlerinin Belediyeye aktarıldığı ve 2006 yılında tek bütçeye geçildiğini belirtmiştir. Bu ifadelerden fırın fon saymanlığının ayrı bir birim statüsünden çıkarılarak belediyenin bir birimi haline geldiği anlaşılmaktadır. Fonun belediyeye dahil olması ile fonla ilgili olarak gerçekleştirilen toplantıların belediyenin diğer birimlerine ilişkin olarak yaptığı toplantılardan farkı olamayacağı sonucunu doğurur. Fırın fon saymanlığı belediye birimi haline geldikten ve giderlerini belediye bütçesinden karşılarken 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen ödemeler dışında belediye bütçesinden ödeme yapılması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 2.maddesiyle tazminine karar verilen 6.625,57.-YTL’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 3- 1063 sayılı ilamın 3 üncü maddesiyle; tazmin hükmolunan 62,50 TL. 19.08.2010 tarih ve 775847 nolu tahsilat makbuzu ile tahsilatın yapıldığı bildirilmiş olup, hükümden sonra (10.12.2009) yapılan bu tahsilat ilam hükmünün infazı mahiyetinde olduğu ve ilam hükmüne karşı herhangi bir itirazda söz konusu bulunmadığı cihetle bu hususta Kurulumuzca yapılacak bir işlem olmadığına, 4- 1063 sayılı ilamın 4 üncü maddesiyle; Kadirli Belediye Başkanlığı’nın mülkiyetinde bulunan çeşitli makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtların bakım ve onarımı için yüklenicilere yapılan ödemelerden katma değer vergisi tevkifatı yapılmaması nedeniyle tazmin hükmü verilmiştir. 02.11.1984 tarih 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3065 numaralı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi sorumlusu” başlıklı 9 uncu maddesi 1 inci fıkrasında, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Maliye Bakanlığı da çıkarmış olduğu 28.02.2004 tarih ve 91 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile KDV tevkifatı yapılması ile ilgili usul ve esasları belirlemiştir. Bu Tebliğin, “Sorumlu tayin edilen ve tevkifat yapacak kuruluşlar” başlıklı 2 inci maddesi aynen; “Bakanlığımıza tanınan yetkiye dayanılarak, aşağıda sayılan kurum ve kuruluşların yine aşağıda belirtilecek işlemlere ait katma değer vergisini tevkifata tabi tutmaları uygun görülmüştür. -Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, -Döner sermayeli kuruluşlar, -Kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, -Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, -Üniversiteler (vakıf üniversiteleri hariç), -Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, -Bankalar ve özel finans kurumları, -Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri), -Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, -Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar, -Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler, birbirlerine karşı ifa ettikleri hariç olmak üzere, aşağıda belirtilen hizmetlerde katma değer vergisi tevkifatı yapmakla zorunludur.” “Tevkifat uygulanacak işlemler” başlıklı 3 üncü maddesi 1 inci fıkrası aynen; “Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşların; -Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri, -Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri, -Özel güvenlik hizmetleri, -Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri, -Her türlü yemek servisi, -Danışmanlık ve denetim hizmetleri, alımlarına ait bedel üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin aşağıda belirtilen oranlara göre belirlenecek kısmı bu kurum ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla beyan edilmek ve ödenmek üzere tevkifata tabi tutulacaktır.” hükümleri yer almaktadır. 91 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin “Tevkifat oranı” başlıklı 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile değişik 4 üncü maddesinde; “Hesaplanan katma değer vergisi tutarlarına uygulanacak tevkifat oranı; yemek servisi, bahçe ve çevre bakım, özel güvenlik, danışmanlık ve denetim hizmetlerinde 1/2, temizlik hizmetlerinde 2/3, diğer hizmetlerde 1/3’dür.”denilmektedir. 91 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin “Tevkifata tabi tutulan işlemlerin kapsamı” başlıklı 5 inci maddesinin (d) bendinde aynen; “Bu Tebliğin A/1 bölümünde sorumlu tayin edilen kurum ve kuruluşlara ait veya bu kurum ve kuruluşlara tahsis edilen ve faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılan makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin bedel üzerinden hesaplanan katma değer vergisi de tevkifata tabi tutulacaktır. Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtların bakım hizmetleri, bunların kendinden beklenen görev ve işlevleri sağlamak için belli aralıklarla veya gerektiği zaman yapılan faaliyetlerdir. Bu hizmet sırasında bakımı yapılan şeyin belli aksam ve parçalarının değiştirilmesi de hizmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtların onarımı ise bozulmuş, eskimiş araçların kullanılabilir hale getirilmesinden ibarettir. Bakım hizmetinde olduğu gibi onarım hizmetinde de onarılan şeye ait bazı parçaların değiştirilmesi işin tabii bir sonucudur. Dolayısıyla, makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait bakım ve onarım hizmetlerinin yalnızca işçilik hizmetinden ibaret sayılması söz konusu olmayıp, bu hizmetin gereği olarak yapılan mal, malzeme ve parça teslimleri de bakım ve onarım hizmetine dahil bulunmaktadır.” Denilmektedir. Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait bakım ve onarım hizmetleri 1/3 oranında katma değer vergisi tevkifatına tabi tutulmalıdır. Makine teçhizat ve taşıtlara ait bakım ve onarım hizmetlerini yerine getiren kişilere yapılan ödemelerden söz konusu KDV tevkifatının yapılmadığı belirlenmiştir. Dilekçi göndermiş olduğu savunmalarında yüklenicilerin KDV tevkifatı yapmayarak fatura kestiklerini bu nedenle de ilgili yüklenicilere yapılan ödemelerden tevkifat yapılamadığını ifade etmiş olsalar da, yukarıda belirtilen mevzuat gereği söz konusu tevkifatların kesilerek, ödemelerin yüklenicilere kesilmiş tutar üzerinden yapılması gerekmektedir. Ayrıca dilekçi tarafından da KDV tevkifatının gerçekleştirildiğine dair herhangi bir kanıtlayıcı belge gönderilmemiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 4.maddesiyle tazminine karar verilen 3.000,67.-YTL’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 5- 1063 sayılı ilamın 5 inci maddesiyle Kadirli Belediyesinin çeşitli firmalara yaptırmış olduğu yapım işleri ve bu işlere ilişkin mühendislik-etüt ve proje hizmetleri için yaptığı ödemelerde Katma Değer Vergisi tevkifatını uygulamaları sonucu 3.205,60 YTL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. Tazmin hükmolunan 3.205,60 TL.’ye ilişkin 19.08.2010 tarih ve 775841-775842-775843 nolu tahsilat makbuzları ile toplam 1.708,97 TL. tahsilatın yapıldığı bildirilmiş olup, hükümden sonra (10.12.2009) yapılan bu tahsilat ilam hükmünün infazı mahiyetinde olduğu ve ilam hükmüne karşı herhangi bir itirazda söz konusu bulunmadığı cihetle bu hususta Kurulumuzca yapılacak bir işlem olmadığına, 6- 1063 sayılı ilamın 6 ıncı maddesiyle; Kadirli Belediye Başkanlığı ile çeşitli yükleniciler arasında imzalanan sözleşmelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması sonucu 19.483,50 YTL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. Tazmin hükmolunan 19.483,50 TL.’ye ilişkin olarak 19.08.2010 tarih ve 775844-775845-775846 nolu tahsilat makbuzları ile toplam 13.626 TL. tahsilatın yapıldığı bildirilmiş olup, hükümden sonra (10.12.2009) yapılan bu tahsilat ilam hükmünün infazı mahiyetinde olduğu ve ilam hükmüne karşı herhangi bir itirazda söz konusu bulunmadığı cihetle bu hususta Kurulumuzca yapılacak bir işlem olmadığına, 7- 1063 sayılı ilamın 7 nci maddesiyle; Kadirli Belediyesi Muhasebeci kadrosunda görev yapan Gülay Öksüz’ün özel hizmet tazminatının yanlış hesaplanması sonucu 510,64 YTL’ye tazmin hükmü verilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, “Zam ve tazminatları” düzenleyen 152 nci maddesinde; (Değişik: 31/7/1970-1327/53 md.) II-Tazminatlar: (Değişik: 20/3/1997-KHK-570/9 md.) Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak bu Kanunda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.” denilmektedir. 05.05.2006 tarih ve 26159 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile aynı Kanunun ek geçici 3 üncü maddesi kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara bu Kanunun 152 nci maddesine göre 2006 yılında ne miktarda zam ve tazminat verileceğine ilişkin 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karara ekli “II sayılı Cetvelin” (Özel Hizmet Tazminatı) G bendinde, 9 uncu dereceli muhasebeci kadrosundakilere % 50 oranında özel hizmet tazminatı ödenmesi öngörülmüştür. Dolayısıyla Kadirli Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğünde 9 uncu dereceli muhasebeci kadrosunda çalışan Gülay Öksüz’e % 50 oranında özel hizmet tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Dilekçi gönderdiği dilekçede belediye personel müdürlüğünün hazırlamış olduğu özel hizmet tazminatı cetvelinin Valilikçe onaylanması sonucu, bu oranın uygulandığını belirtmiş olsalar da Valilikçe onaylanan cetveldeki % 60 oranının 5.derece lise mezunu muhasebeci kadrosuna ait olduğu görülecektir. Oysa burada konu olan kişi 9.dereceli muhasebecidir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 7.maddesiyle tazminine karar verilen 510,64.-YTL’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 8- 1063 sayılı ilamın 8 inci maddesiyle; Kadirli Belediyesinde boş bulunan 2 nci dereceli başkan yardımcılığı kadrosuna vekalet eden İbrahim Çam’a maaşının fazla ödenmesi sonucu 8.230,14 YTL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. 657 sayılı Kanunun “Mali hükümler” başlıklı 146 ncı maddesinin ikinci fıkrasında “memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz.” “Kademe aylığı” başlıklı 149 uncu maddesinde ise belediyelerde çalışanlara 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 01.07.2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılacağı belirtilmiştir. 2006-10344 sayılı Yan Ödeme Kararnamesinin “Vekalet” başlıklı 9 uncu maddesinde; kendi görevleri ile vekalet ettikleri görev arasındaki miktarlarda fark olması durumunda, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ödeneceği hükme bağlanmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49 uncu maddesinin son fıkrasında aynen; “Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının yüzde onunu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir.” “Encümen üyelerine verilecek ödenek” başlıklı 36 ncı maddesinde aynen; “Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001-50.000’e kadar olan belediyelerde (4500) 50.001-200.000’e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.001’in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek veriler. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir.” hükümleri yer almaktadır. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ek 70 inci maddesi 1 inci ve 2 nci fıkraları hükümlerine göre emekli kurum ve kişi kesenekleri yapılmaktadır. Dolayısıyla belediye başkan yardımcısı vekilinin maaşına esas teşkil eden kalemler gösterge aylığı, ek gösterge aylığı ve kıdem aylığı, başkan yardımcısı kadrosuna ait zam ve tazminat ödemeleri, denge tazminatı ve medeni kurumuna göre eş ve çocuk yardımı olup, bu ödemeler toplamından yapılacak emekli sandığı kesintilerinin de emekli sandığı kanunu ek 70 inci maddesi hükmü uyarınca yapılması gerekmektedir. Gelir vergisi kesintisinin de Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü ve 104 üncü maddesi hükümleri uyarınca yapılması gerekmektedir. Bu ödemelerden % 0,6 oranında damga vergisi kesintisi de yapılması gerekmektedir. Maaşa ek olarak, encümen toplantılarına katıldığı dönemler için, 6000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpılması sonucunda ortaya çıkan tutarın yarısı oranında encümen ücreti ile devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenmektedir. Bu ödemelerden yukarıda ifade edilen usuller çerçevesinde damga vergisi ile gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Dilekçi yukarıda sayılan ödemelerden fazla olarak ödemenin gerçekleştirildiği bunun gerekçesinin de dilekçeden fırın fon saymanlığı toplantıları karşılığı verilen ücret olduğu belirtilmiştir. Ödeme emirleri incelendiğinde maaşların hatalı ödendiği fona ilişkin herhangi bir ödemenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Dilekçi bu fazla maaş ödemesinin kaynağının fırın fon saymanlığı kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte fırın fon saymanlığının gelirlerinin Belediyeye aktarıldığı ve 2006 yılında tek bütçeye geçildiğini belirtmiştir. Bu ifadelerden fırın fon saymanlığının ayrı bir birim statüsünden çıkarılarak belediyenin bir birimi haline geldiği anlaşılmaktadır. Fonun belediyeye dahil olması ile fonla ilgili olarak gerçekleştirilen toplantıların belediyenin diğer birimlerine ilişkin olarak yaptığı toplantılardan farkı olamayacağı sonucunu doğurur. Fırın fon saymanlığı belediye birimi haline geldikten ve giderlerini belediye bütçesinden karşılarken 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen ödemeler dışında belediye bütçesinden ödeme yapılması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 8.maddesiyle tazminine karar verilen 8.230,14.-YTL’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 9- 1063 sayılı ilamın 9 uncu maddesiyle; Kadirli Belediye’sinde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Adil Keleş’e maaşının fazla ödenmesi sonucu toplam 8.859,66 YTL.’ye tazmin hükmü verilmiştir. 657 sayılı Kanunun “Mali hükümler” başlıklı 146 ncı maddesinin ikinci fıkrasında “memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz.” “Kademe aylığı” başlıklı 149 uncu maddesinde ise belediyelerde çalışanlara 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 01.07.2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılacağı belirtilmiştir. 2006-10344 sayılı Yan Ödeme Kararnamesinin “Vekalet” başlıklı 9 uncu maddesinde; kendi görevleri ile vekalet ettikleri görev arasındaki miktarlarda fark olması durumunda, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ödeneceği hükme bağlanmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49 uncu maddesinin son fıkrasında aynen; “Sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışanlar hariç belediye memurlarına, başarı durumlarına göre toplam memur sayısının yüzde onunu ve Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenebilir.” “Encümen üyelerine verilecek ödenek” başlıklı 36 ncı maddesinde aynen; “Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001-50.000’e kadar olan belediyelerde (4500) 50.001-200.000’e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.001’in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek veriler. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir.” hükümleri yer almaktadır. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ek 70 inci maddesi 1 inci ve 2 nci fıkraları hükümlerine göre emekli kurum ve kişi kesenekleri yapılmaktadır. Dolayısıyla belediye başkan yardımcısı vekilinin maaşına esas teşkil eden kalemler gösterge aylığı, ek gösterge aylığı ve kıdem aylığı, başkan yardımcısı kadrosuna ait zam ve tazminat ödemeleri, denge tazminatı ve medeni kurumuna göre eş ve çocuk yardımı olup, bu ödemeler toplamından yapılacak emekli sandığı kesintilerinin de emekli sandığı kanunu ek 70 inci maddesi hükmü uyarınca yapılması gerekmektedir. Gelir vergisi kesintisinin de Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü ve 104 üncü maddesi hükümleri uyarınca yapılması gerekmektedir. Bu ödemelerden % 0,6 oranında damga vergisi kesintisi de yapılması gerekmektedir. Maaşa ek olarak, encümen toplantılarına katıldığı dönemler için, 6000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpılması sonucunda ortaya çıkan tutarın yarısı oranında encümen ücreti ile devlet memurlarına uygulanan aylık katsayının (20.000) gösterge rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, hastalık ve yıllık izinleri dahil olmak üzere, çalıştıkları sürelerle orantılı olarak encümen kararıyla yılda en fazla iki kez ikramiye ödenmektedir. Bu ödemelerden yukarıda ifade edilen usuller çerçevesinde damga vergisi ile gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Dilekçi yukarıda sayılan ödemelerden fazla olarak ödemenin gerçekleştirildiği bunun gerekçesinin de dilekçeden fırın fon saymanlığı toplantıları karşılığı verilen ücret olduğu belirtilmiştir. Ödeme emirleri incelendiğinde maaşların hatalı ödendiği fona ilişkin herhangi bir ödemenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Dilekçi bu fazla maaş ödemesinin kaynağının fırın fon saymanlığı kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte fırın fon saymanlığının gelirlerinin Belediyeye aktarıldığı ve 2006 yılında tek bütçeye geçildiğini belirtmiştir. Bu ifadelerden fırın fon saymanlığının ayrı bir birim statüsünden çıkarılarak belediyenin bir birimi haline geldiği anlaşılmaktadır. Fonun belediyeye dahil olması ile fonla ilgili olarak gerçekleştirilen toplantıların belediyenin diğer birimlerine ilişkin olarak yaptığı toplantılardan farkı olamayacağı sonucunu doğurur. Fırın fon saymanlığı belediye birimi haline geldikten ve giderlerini belediye bütçesinden karşılarken 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen ödemeler dışında belediye bütçesinden ödeme yapılması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle 1063 nolu ilamın 9.maddesiyle tazminine karar verilen 8.859,66 YTL.’ye ilişkin hükmün TASDİKİNE, 10- 1063 sayılı ilamın 10 uncu maddesiyle; Kadirli Belediyesi yönetim dönemi banka mevcudu tespit tutanağında yer alan banka hesabının borç artığının bankalardan alınan 2007 yılı devir bakiyelerine eşit olmaması neticesinde 15.453,89 TL.’lik farka ilişkin tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi bankalarla yaptığı yazışma ve yeni ortaya çıkan belge ve bilgiler çerçevesinde mevcut 15.453,89 TL. farkın 799,28 TL.’ye indiğini dilekçesine belirtmiştir. 1063 sayılı ilamın 10 uncu maddesi ile verilen tazmin hükmüne ilişkin olarak ibraz edilen belgelerin incelenmesi temyiz konusu olmadığından bu hususta Kurulumuzca yapılacak işlem olmadığına sözü edilen belge yargılamanın iadesini gerektiren nitelikte görüldüğü takdirde bu yolda işlem ifasını teminen dosyanın ilgili DAİREYE TEVDİİNE, Karar verildiği 10.01.2012 tarih ve 34201 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.  
]]>