cihazların bakım onarım ve tamir işlerini ihale usulü ile müvekkili olan firmaya yaptırdığını davalının *yılına ait muhtelif tarihlerdeki fatura bedellerinin ödemesini yapmadığını talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile toplam alacaklarının muacceliyet tarihinden itibaren hesaplanacak ticari işlerde uygulanan yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dair karar

 

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/994 Esas
KARAR NO: 2020/303
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı firmanın ———– yaptığını, davalı tarafın ise ———–adında özel bir hastane olarak iş yapmakta olduğunu, hastanede bulunan tıbbi cihazların bakım, onarım ve tamir işlerini ihale usulü ile müvekkili olan firmaya yaptırdığını, davalının ——– yılına ait muhtelif tarihlerdeki fatura bedellerinin ödemesini yapmadığını, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile toplam ——– alacaklarının muacceliyet tarihinden itibaren hesaplanacak ticari işlerde uygulanan yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının keşide etmiş olduğu faturalardaki imza, davacı şirketin yetkilisine ait olmadığını, müvekkili olan şirkete bakım, onarım ve tamirat formlarının hiçbir zaman davacı tarafından teslim edilmediğini, davacı tarafın müvekkili olan davalı şirkete hiçbir zaman fiyat teklifi, teslim formu, bakım formu ve onarım formu ibraz etmediğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturalarda belirtmiş olduğu işlemleri yapmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari alacağın tahsiline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisindedir.
Davacı ve davalı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —- yıllarına ait ——– formları ilgili vergi dairelerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU / TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI –
Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): ———- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,———- ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden delil niteliği taşımaktadır.
Mahkememizce tarafların——— yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir — bilirkişi ——— tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişi —– raporunda; “..Davacının incelenen —– yıllarına ait ticari defterlerinde davalı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğunu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —- cari hesap bakiye alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre davacıya —- cari hesap bakiye borcu olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde, davacının davalı yana ——- hizmet verdiğini, davacının —– yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğunu, davacının ticari defter kayıt incelemesinde; — numaralı açılış maddesi kaydında davalı yandan cari hesap alacağının —- olduğunu, davacının davalı yana ——— toplam bedelli fatura tanzim ettiğini, davalı yanca— adet —— bedelli çek ile ödeme yapıldığını ve davacının davalı cari hesabına alacak kayıt ederek —ortaklara borçlar cari hesabı kullanarak kapattığını, davalının alacağının — kapanış fişi —-maddesinde ——yılına devrettiğini, davacı —- yılına ait ticari defter ve kayıt incelemesinde — numaralı açılış fişi maddesi kaydında davalı yandan cari hesap alacağının—- olduğunu, davacının davalıya ——- toplam bedelli fatura tanzim ettiğini, davacı kayıtlarında —- tarih — numaralı yevmiyesinin incelenmesinde, davalı tarafça ——– peşin/nakit ödeme yapıldığını ve davalı alacağına kaydettiğinin görüldüğünü, davacının davalıdan —- alacağının olduğunu, alacağının ———— yevmiye fişi maddesi ile — yılına devrettiğini, davalının — sonrasında ——- tebliğleri gereği e-defter mükellefi olduğunu, bu nedenle kayıtlarını bilgisayar ortamında tuttuğunu, davalı yanın ticari defter incelemesinde davalıdan ——-yılında ———- hizmet alımında bulunduğunu, — kodunda takip ettiği, davalı yanın —–yılı ticari defter ve kayıt incelemesi neticesinde; —— numaralı fişi maddesinde davacı cari hesabına — borçlu olduğu, — yılında davalıdan — adet fatura alımı yaptığı ve kayıtlara aldığını,davacı cari hesabına yapılan ———— tutarlı peşin ödemelerinin davacı alacağına kaydedildiğini, yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde — tarih kapanış fişi maddesinde —- bakiyesinin —- yılına devrettiğini, davalı — ticari defter ve kayıt incelemesi neticesinde; — numaralı açılış fişi maddesinde davacı yana ——-borçlu olduğunu, —yılında davacıdan—- fatura alımı yaptığı kayıtlara aldığı davacı cari hesabına yapılan —- çek ile ödemenin davacı cari hesap alacağını kaydı neticesinde, davalının davacıya cari hesaptan kaynaklı ——— borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı borcunun hesabının —yılı kapanış fişi maddesinde——— aktarılarak kayıt ve takip edildiğinin görüldüğünü, yapılan değerlendirme neticesinde davacının , davalı————-alacaklı olduğunu, davalının davacıya — borçlu olduğunu, davacı ile davalı yanın ——— yılı ticari defter ve kayıt incelemesi neticesine taraflar arasında ; cari hesap ilişkin tarih, tutarı ve cari hesap kodları arasında uyumsuzluklar olduğunu, birbirleriyle örtüşmediği cari hesap farklılığının bundan kaynaklandığı sonucuna varıldığını, Mahkemece davacı cari hesap alacağı yönünde karar vermesi durumunda davacı yanın, davalı yandan———- alacaklı olduğunu..” beyan etmiştir.
Davacı şirket ticari defterleri Mahkememizce görevlendirilen —- bilirkişinin incelemesine sunmuştur. Davacı ticari defterlerine göre; davacı —– alacağı vardır.
Davalı şirket ticari defterlerini Mahkememizce görevlendirilen –bilirkişinin incelemesine sunmuştur. Davalı — kendi ticari defterlerine göre, davacı şirkete —- borcu bulunduğu —– bilirkişice tespit edilmiştir.
Diğer bir ifadeyle; davalı şirketin ticari defter içeriği kapsamında yapılan incelemede, davalı şirketin davacı şirkete ———-borcu olduğu rapor edilmiştir.
HMK. m. 222 ve devamı ile TTK. m. 64 ve devamı uyarınca delil olma niteliğini haiz tarafların ticari defterleri üzerinde ——— bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporu dosya kapsamıyla birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı şirketten ——— alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup işbu bedel yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, arabuluculuk sürecinin başladığı tarih olan ———— gününden itibaren alacağa ticari faiz uygulanmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-) Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2-) ———- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 6.403,94-TL harçtan peşin alınan 1.642-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.761,94 -TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 12.856,08-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davanın reddedilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 2.401,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 1.692,80-TL harç ve 780,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.473,30-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 2.411,53-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2020