Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Davacı vekili, İnşaat İşinin ihalesinin davacı müvekkili şirket tarafından alındığını ve işlerin bir kısmının davalı taşerona yaptırıldığını, dava dışı iş sahibinin yapılan işte bir kısım ayıplar tespit ettiğini ve bu nedenle kesin kabulü yapmadığını, bunun üzerine davalı taşerona müvekkili tarafından ihtar keşide edildiğini, davalının ihtar ve sözlü uyarılara rağmen sözleşme ve şartnameye aykırı imalâtları gidermediği

<![CDATA[  Özet: İcra Müdürlüğü'nün 2011/6604 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 19.941,58 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 13.12.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 15.12.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmaktadır. ...   Eldeki davada davacı yüklenici tarafından davalı taşeron aleyhine açılan dava ile ayıp bedeli talep edilmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/196 esas sayılı dosyasında ise davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine iş bedelinin tahsili amacıyla dava açılmış ve mahkemece 20.04.2011 tarih, 2010/196 Esas, 2011/282 Karar sayılı karar ile; davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 10.09.2012 tarih, 2011/4546 Esas, 2012/5523 karar sayılı kararı ile talep aşımı olduğundan bahisle verilen karar davalı yararına bozulmuş, davalının karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 03.04.2013 tarih, 2012/7567 Esas, 2013/2331 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme de ilave edilmek suretiyle yeniden bozulmuş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu mahkemenin 07.05.2014 tarih, 2013/186 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ve bu kez karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 03.12.2014 tarih, 2014/4327 Esas, 2014/7034 Karar sayılı kararı ile taleple bağlı kalınarak 23.370,00 TL alacak yönünden kabul kararı verilemesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş ve dava dosyanın mahalline iade edildiği anlaşılmıştır. ...   O halde mahkemece yapılması gereken iş; eldeki dosya ile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/186 (2010/196 Eski) Esas sayılı dosyanın aralarında irtibat bulunması nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi, bahsi geçen dosyanın karara çıkmış olması ve kesinleşmemiş olması durumunda 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi gereğince bu dosyanın kesinleşmesinin beklenmesi, karar verilip kararın kesinleşmesi durumunda ise; bu dosyada kesinleşen hususlar ve usulü kazanılmış haklar nazara alınarak eldeki davanın değerlendirilip hüküm kurulmasından ibarettir. ...               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/344 Karar No:2015/1545
  1. Tarihi:26.3.2015
  Mahkemesi         :Asliye Hukuk Hakimliği   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Davacı vekili, … Üniversitesi Merkezi Derslik ve Birimler İnşaatı İşinin ihalesinin davacı müvekkili şirket tarafından alındığını ve işlerin bir kısmının davalı taşerona yaptırıldığını, dava dışı iş sahibinin yapılan işte bir kısım ayıplar tespit ettiğini ve bu nedenle kesin kabulü yapmadığını, bunun üzerine davalı taşerona müvekkili tarafından ihtar keşide edildiğini, davalının ihtar ve sözlü uyarılara rağmen sözleşme ve şartnameye aykırı imalâtları gidermediğini, bunun üzerine müvekkilinin bir başka üçüncü kişiye ayıpları giderttiğini ve bedelini ödediğini, bu bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine bu bedelinin tahsili amacıyla İcra Müdürlüğü’nün 2011/6604 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve %40’dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı taşeron ise, işin kendisi tarafından yapılıp teslim edildiğini, ayıbın söz konusu olmadığını, eksik ve ayıp ihbarında bulunulmadığı savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6604 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 19.941,58 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 13.12.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 15.12.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada davacı yüklenici tarafından davalı taşeron aleyhine açılan dava ile ayıp bedeli talep edilmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/196 esas sayılı dosyasında ise davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine iş bedelinin tahsili amacıyla dava açılmış ve mahkemece 20.04.2011 tarih, 2010/196 Esas, 2011/282 Karar sayılı karar ile; davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 10.09.2012 tarih, 2011/4546 Esas, 2012/5523 karar sayılı kararı ile talep aşımı olduğundan bahisle verilen karar davalı yararına bozulmuş, davalının karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 03.04.2013 tarih, 2012/7567 Esas, 2013/2331 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme de ilave edilmek suretiyle yeniden bozulmuş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu mahkemenin 07.05.2014 tarih, 2013/186 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ve bu kez karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 03.12.2014 tarih, 2014/4327 Esas, 2014/7034 Karar sayılı kararı ile taleple bağlı kalınarak 23.370,00 TL alacak yönünden kabul kararı verilemesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş ve dava dosyanın mahalline iade edildiği anlaşılmıştır. Eldeki dosyada ayıp bedeli ve bahsi geçen dosyada da iş bedeli talep edildiğinden bu iki dosyada verilecek kararlar birbirlerine etki edecek niteliktedir. Bir başka deyişle her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinde, aralarında bağlantı bulunması durumunda dosyaların birlikte görülmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; eldeki dosya ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/186 (2010/196 Eski) Esas sayılı dosyanın aralarında irtibat bulunması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi, bahsi geçen dosyanın karara çıkmış olması ve kesinleşmemiş olması durumunda 6100 sayılı HMK’nın 165. maddesi gereğince bu dosyanın kesinleşmesinin beklenmesi, karar verilip kararın kesinleşmesi durumunda ise; bu dosyada kesinleşen hususlar ve usulü kazanılmış haklar nazara alınarak eldeki davanın değerlendirilip hüküm kurulmasından ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.   İlgili Maddeler HMK 166 Madde HMK 166 Madde HMK 165 Madde]]>