Davacı şirketin tek sahibi olduğu, araştırma tutanağında, kendisi ve şirket hakkında FETÖ/PDY terör örgütüyle veya diğer terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatının bulunduğuna dair herhangi bir soruşturma veya bu hususta açılmış dava bilgisine ya da başka bir bilgi ve belgeye yer verilmediği anlaşılmaktadır,Dairenin ara kararıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, “ davacı şirket ve ortağı hakkında, 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde kapsamında FETÖ/PDY terör örgütüyle veya diğer terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatının bulunduğuna dair araştırma tutanağı dışında başkaca herhangi bir tespitin bulunup bulunmadığı” sorulmuş; Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gönderilen “gizli” ibareli cevabi yazıda, mevcut veri kaynaklarında yapılan inceleme sonucunda talebe esas teşkil edecek herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı bildirilmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’ndan gönderilen “gizli” ibareli cevabi yazıda da, “Daire Başkanlıklarına intikal etmiş herhangi bir kayda rastlanılmadığı” bildirilmiştir.Bu itibarla kesin istihbarat bilgisinin değil, …olabileceği” şeklindeki tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadelerin yer aldığı araştırma tutanağına istinaden davacı şirketin ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu kamu ihale kurulu kararında hukuka uygunluk, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir şeklinde belirtilen gerekçeler ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Toplantı No 2018/047
Gündem No 37
Karar Tarihi 16.08.2018
Karar No 2018/MK-312
BAŞVURU SAHİBİ: 
Köksallar Grup Danışmanlık Limited Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
2016/442368 İhale Kayıt Numaralı “Müdürlüğümüz Bina Ve Açık Alanlarının 20 (Yirmi) Personel İle Temizlik İşinin 01/01/2017 Tarihinden 31/12/2019 Tarihine Kadar İhtiyaç Duyulan Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 

Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından 07.12.2016 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan 2016/442368 ihale kayıt numaralı Müdürlüğümüz “Bina ve Açık Alanlarının 20 (Yirmi) Personel İle Temizlik İşinin 01/01/2017 Tarihinden 31/12/2019 Tarihine Kadar İhtiyaç Duyulan Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Köksallar Grup Dan. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 07.09.2017 tarihli ve 2017/UH.II-2437 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine ” karar verilmiştir.

 

İhale sürecinde Köksallar Grup Dan. Ltd. Şti. tarafından teklifinin değerlendirme dışı bırakılması üzerine yapılan itirazen şikâyet başvurusuna istinaden alınan Kamu İhale Kurulu’nun 01.03.2017 tarihli ve 2017/UH.II-683 sayılı Kararında “ …İdarenin 4734 sayılı Kanun’un 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi hükmü gereğince Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen araştırma tutanağında yer alan tespitler dikkate alınarak işlem tesis edildiği anlaşılmıştır.

4734 sayılı Kanun’un 11’inci maddesinin (g) bendi hükmü karşısında başvuru sahibi isteklinin Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen araştırma tutanağında yer alan bilgilere dayanılarak ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakıldığı, idarece tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır…

Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Bunun üzerine, başvuru sahibi tarafından yukarıda adı geçen ilk Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin 27.04.2017 tarihli ve E:2017/755 sayılı yürütmenin durdurulması kararı üzerine alınan 07.06.2017 tarihli ve 2017/MK-223 sayılı Kurul Kararında “…1- Kamu İhale Kurulunun 01.03.2017 tarihli ve 2017/UH.II-683 sayılı kararının iptaline,

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda Köksallar Grup Danışmanlık Ltd. Şti. hakkındaki araştırmanın idarece Emniyet Genel Müdürlüğü veya Millî İstihbarat Teşkilatından yapılması ve buna göre karar alınması yönünde 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

İdarece yukarıda yer verilen Kurul kararı üzerine ihale komisyonunca alınan karara ilişkin başvuru sahibi tarafından Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca 07.09.2017 tarihli ve 2017/UH.II-2437 sayılı karar ile itirazen şikâyet başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bahse konu karara istinaden Köksallar Grup Dan. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davaya yönelik Ankara 16. İdare Mahkemesi tarafından verilen 13.10.2017 tarihli ve E: 2017/2745 sayılı kararının uygulanmasını teminen alınan 15.11.2017 ve 2017/MK-454 sayılı Kurul Kararında “1) Kamu İhale Kurulunun 07.09.2017 tarihli ve 2017/UH.II-2437 sayılı kararının iptaline,

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

Söz konusu karara ilişkin yapılan Temyiz başvurusu neticesinde Danıştay Onüçüncü Dairesinin 05.06.2018 tarihli ve E:2018/678, K: 2018/1966 sayılı kararında “…Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün 31.12.2016 tarih ve 59761 sayılı yazısı ekinde gönderilen “gizli” ibareli araştırma tutanağında, “davacı şirketin ortaklarının Mustafa Köksal ve Tülay Köksal olduğu, Mustafa Köksal’ın FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olabileceği değerlendirilen kurum/kuruluşlar ile irtibatının olabileceği, GBT kayıtlarında “ihaleye fesat karıştırma” suçundan dolayı “yakalandı” kaydının olduğu, erkek kardeşi Ali Osman Köksal’ın Sağlık Bakanlığı’nda “doktor” olarak çalışıyorken Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edildiği ve Lokman Hekim Turizm Eğitim Hizmetleri İnşaat Taahhüt A.Ş. isimli iş yerinde çalıştığı, Tülay Köksal’ın ise Ali Osman Köksal’ın eşi olduğu, kardeşi Suat Köksal’ın Bank Asya’da hesap kayıtlarının olduğu, FETÖ/PDY terör örgütü güdümünde faaliyet yürüttüğü bilinen dershane ve özel eğitim kurumlarında çalışmış olabileceği, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olabileceği değerlendirilen kurum/kuruluşlar ile irtibatının olabileceği, diğer kardeşi Suat Köksal’ın Bank Asya hesap kayıtlarının olabileceği ve Fatih Üniversitesi’nde eğitim gördüğü, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir iş yerlerinde çalışmış olabileceği, UYAP kayıtlarında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan dolayı Ankara 8.Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/3037 sayılı dosyasında “aranıyor” kaydının bulunduğu, Tülay Köksal’ın annesi Hatun Köksal’ın Bank Asya hesap kayıtlarının olduğu” tespitlerine yer verildiği görülmektedir.

Aktarılan araştırma tutanağı incelendiğinde, tutanakta, “davacı şirketin ortaklarının Mustafa Köksal ve Tülay Köksal olduğu, Tülay Köksal’ın ise Ali Osman Köksal’ın eşi olduğu” bilgisine yer verildiği, dosyaya sunulan 22.09.2015 tarihli ve 8911 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden, Tülay Köksal’ın %10 hissesini 16.09.2015 tarihli hisse devir sözleşmesiyle Mustafa Köksal’a devrettiği, bu tarihten sonra şirketin ortağının Mustafa Köksal olduğu, yine dosyaya sunulan 16.11.2017 tarihli nüfus kayıt örneğinden, Tülay Köksal’ın Mustafa Köksal’ın eşi olduğu ve araştırma tutanağında yer alan bahse konu bilginin gerçeği yansıtmadığı, davacı şirketin %100 hissesinin sahibi olan Mustafa Köksal’ın kendisi, eşi ve yakınlarına yönelik anılan tutanakta diğer bilgilerin de varsayıma dayalı soyut ifadelerden ibaret olduğu, davacı şirketin FETÖ/PDY terör örgütüyle veya başka terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatını ortaya koyacak nitelikte bulunmadığı görülmektedir.

4734 sayılı Kanun’un 11’inci maddesinin (g) bendinde yer alan “Terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler” ifadesi uyarınca haklarında araştırma yapılan gerçek ve tüzel kişilerin, terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukuki denetime elverişli bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur.

Davacı şirketin tek sahibinin Mustafa Köksal olduğu, araştırma tutanağında, kendisi ve şirket hakkında FETÖ/PDY terör örgütüyle veya diğer terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatının bulunduğuna dair herhangi bir soruşturma veya bu hususta açılmış dava bilgisine ya da başka bir bilgi ve belgeye yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Öte yandan, Dairemizin 02.05.2018 tarihli ara kararıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, “ davacı şirket ve ortağı hakkında, 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde kapsamında FETÖ/PDY terör örgütüyle veya diğer terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatının bulunduğuna dair 31.12.2016 tarihli araştırma tutanağı dışında başkaca herhangi bir tespitin bulunup bulunmadığı” sorulmuş; Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gönderilen “gizli” ibareli 25.05.2018 tarihli ve 0665404 sayılı cevabi yazıda, “22.05.2018 tarihindeki mevcut veri kaynaklarında yapılan inceleme sonucunda talebe esas teşkil edecek herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı” bildirilmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’ndan gönderilen “gizli” ibareli 24.05.2018 tarihli ve 3264-103457 sayılı cevabi yazıda da, “Daire Başkanlıklarına intikal etmiş herhangi bir kayda rastlanılmadığı” bildirilmiştir.

Bu itibarla, kesin istihbarat bilgisinin değil, “…olabileceği” şeklindeki tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadelerin yer aldığı araştırma tutanağına istinaden davacı şirketin ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu kamu ihale kurulu kararında hukuka uygunluk, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir…” şeklinde belirtilen gerekçeler ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmekle birlikte, söz konusu hususa ilişkin Ankara 16. İdare Mahkemesi tarafından verilen 13.10.2017 tarihli ve E:2017/2745 sayılı kararının uygulanmasını teminen Kamu İhale Kurulu’nun 15.11.2017 tarih ve 2017/MK-454 sayılı kararının alındığı tespit edilmiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Kamu İhale Kurulunun 07.09.2017 tarihli ve 2017/UH.II-2437 sayılı kararının iptaline ve 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine karar verilmesi gerekmekle birlikte, 15.11.2017 tarih ve 2017/MK-454 sayılı sayılı Kamu İhale Kurulu Kararı ile anılan Mahkeme kararının gereği hâlihazırda yerine getirilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,

 


Oybirliği ile karar verildi.