Davacı taşeron, davalı … ile taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, yapılan işin davalı şirket yararına iş olduğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur. Davalı şirket vekili ise cevabında, davacı ile herhangi bir akdi ilişkileri olmadığını belirterek akdi ilişkiyi inkâr etmesi

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/1615 Karar No:2016/140
  1. Tarihi:13.1.2016
      Mahkemesi       :Ticaret Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı …. vekili Avukat …. geldi. Diğer davalı asil … gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davalı …. hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı … hakkındaki davanın ise kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı taşeron, davalı … ile taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, yapılan işin davalı şirket yararına iş olduğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur. Davalı şirket vekili ise cevabında, davacı ile herhangi bir akdi ilişkileri olmadığını belirterek akdi ilişkiyi inkâr etmiş, mahkemece taraflar arasında akdi ilişkinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı şirket yönünden husumetten reddedilmiş, davalı şirket yararına 10.122,62 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir.   Dava, husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/II. maddesi uyarınca hükmolunacak vekâlet ücretinin tarifenin üçüncü kısmındaki oranlara göre nispi olarak hesaplanması ve hesaplanan miktarın tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümündeki maktu miktarı geçmemesi gerekirken, bu miktarı aşacak şekilde nispi vekâlet ücreti verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesinin uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulüyle hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “10.122,62 TL rakamının karar metninden çıkarılmasına, yerine “1.500,00 TL rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı ….’den alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.   İlgili Maddeler]]>