davacı taşeron işi yapıp teslim ettiğini, ancak davalı yüklenici tarafından bakiye iş bedelinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı yüklenici ise; işin yapılıp teslim edildiğini, ancak işte ayıp ve eksiklerin bulunduğunu, iş bedelinin ödendiğini, davacıya yapılan ödemeler incelendiğinde davacıya borçlarının bulunmadığını savunmaktadır. İşin bedeli ve ödeme yapılıp yapılmadığı hususları çekişmeli durumdadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı asıl işveren ile davalı yüklenici arasında düzenlenen hakedişler üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamıştır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2014/6703 Karar No:2015/1549
  1. Tarihi:26.3.2015
  Davacı … ile davalı …. arasındaki davadan dolayı Ticaret Mahkemesince verilen 02.07.2013 gün ve 2011/101-2013/140 sayılı hükmü düzelterek onayan Dairemizin 02.07.2014 gün ve 2013/5755-2014/4648 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, bakiye iş bedelinin ödenmesi talebiyle açılmış alacak davası olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 02.07.2014 tarih, 2013/5755 Esas, 2014/4648 Karar sayılı ilâmıyla faizin başlangıç tarihinin hatalı olması nedeniyle düzeltilerek onama kararı verilmiş; Dairemizin düzeltilerek onama kararına karşı davalı şirket vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir. 1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir. 2- Taraflar arasında yazılı olarak düzenlendiği anlaşılan 28.06.2006 ve 15.07.2006 tarihli sözleşmeler, imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Somut olaya gelince; davacı taşeron işi yapıp teslim ettiğini, ancak davalı yüklenici tarafından bakiye iş bedelinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı yüklenici ise; işin yapılıp teslim edildiğini, ancak işte ayıp ve eksiklerin bulunduğunu, iş bedelinin ödendiğini, davacıya yapılan ödemeler incelendiğinde davacıya borçlarının bulunmadığını savunmaktadır. İşin bedeli ve ödeme yapılıp yapılmadığı hususları çekişmeli durumdadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı asıl işveren ile davalı yüklenici arasında düzenlenen hakedişler üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle davacı yüklenici tarafından yapılan işin bedelini mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481.) maddesine göre işin yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla hesaplatmak, hesaplanan iş bedelinden ödemeleri mahsup etmek ve dava ve ıslah tarihleri nazara alınarak hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Aksine yorum ve düşüncelerle dava dışı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında düzenlenen hakedişlere göre hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının Dairemizin 02.07.2014 tarih, 2013/5755 Esas, 2014/4648 Karar sayılı düzeltilerek onama ilâmındaki düzeltmeye ilaveten 2. bentte belirtilen sebeple de davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.    ]]>