davadan feragat edilmesi,feragat dilekçesinin Mahkemeye davacının bizzat kendisi veya vekili yahut temsilcisi tarafından sunulmadığı anlaşılmış olup, feragat dilekçesi Mahkemeye davacının kendi iradesiyle ulaşmadığı feragat iradesinin Mahkeme nezdinde açıklanmasının somut olayda gerçekleşmediği bu nedenle davacının usulüne uygun olarak açıklanmayan davadan feragat beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı sonucuna gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına kesin olarak karar verilmiştir

Toplantı No        : 2020/022

Gündem No      : 73

Karar Tarihi         : 22.05.2020

Karar No              : 2020/MK-114

BAŞVURU SAHİBİ:

Münir Temelli

 

İHALEYİ YAPAN İDARE:

Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık Çekirge Devlet Hastanesi

 

BAŞVURUYA KONU İHALE:

2011/149723 İhale Kayıt Numaralı “2012-2013 Yılları (24 Aylık) Genel Temizlik,Çamaşırhane Hizmetleri,Haşere İlaçlama Hizmeti Alımı” İhalesi

 

KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:

 

 

KARAR:

 

 

Çekirge Devlet Hastanesi Baştabipliği tarafından yapılan 2011/149723 ihale kayıt numaralı “2012-2013 Yılları (24 Aylık) Genel Temizlik, Çamaşırhane Hizmetleri, Haşere İlaçlama Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak, Münir Temelli tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 26.12.2011 tarihli ve 2011/UH.III-4312 sayılı karar ile “Anılan Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

 

 

Davacı tarafından, anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada Ankara 1. İdare Mahkemesi tarafından 01.03.2012 tarih ve E:2012/97 sayılı ara karar ile “yürütmenin durdurulmasına” karar verilmesi üzerine, söz konusu Mahkeme kararının uygulanması için alınan 19.04.2012 tarihli ve 2012/MK-124 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulunun, 26.12.2011 tarih ve 2011/UH.III-4312 sayılı kararının iptaline,

 

2) Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, ihalede belirtilen işlemlerin düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden, 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptaline,” karar verilmiştir.

 

 

 

Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin E:2012/97 sayılı esasında görülen davada, davacının 11.06.2012 tarihli dilekçesiyle davadan feragat etmesi üzerine ise, anılan Mahkeme tarafından; “feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” yönünde 13.06.2012 tarih ve K:2012/2032 sayılı karar alınmıştır. Söz konusu Mahkeme kararının uygulanması için alınan 18.07.2012 tarihli ve 2012/MK-225 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulunun 19.04.2012 tarih ve 2012/MK-124 sayılı kararının iptaline,

 

2) Mahkeme kararı doğrultusunda, 26.12.2011 tarih ve 2011/UH.III-4312 sayılı Kurul kararı uyarınca, 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince, itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verilmiştir.

 

 

 

Yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 29.11.2013 tarih ve E:2012/2477, K:2013/3322 sayılı kararı ile; “…Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği…” yönünde karar verilmesi üzerine İdare Mahkemesi kararı beklenilmiş, dosyaya yeniden bakan Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin 25.11.2015 tarih ve E:2014/1236, K:2015/2529 sayılı kararı ile; “… kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yapılan itirazın da reddedildiği…” gerekçesiyle “feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.

 

 

 

Bu defa, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 19.12.2019 tarihli ve E:2016/726, K:2019/4512 sayılı kararı ile; “…bahse konu feragat dilekçesinin Mahkemeye davacının bizzat kendisi veya vekili yahut temsilcisi tarafından sunulmadığı anlaşılmakta olup, feragat dilekçesi Mahkemeye davacının kendi iradesiyle ulaşmadığından, feragat iradesinin Mahkeme nezdinde açıklanmasının somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle davacının usulüne uygun olarak açıklanmayan davadan feragat beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı sonucuna varılmıştır…” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına kesin olarak karar verilmiştir.

 

 

 

Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 19.12.2019 tarihli ve E:2016/726, K:2019/4512 sayılı kararında davacının usulüne uygun olarak açıklanmayan davadan feragat beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı sonucuna varıldığı dikkate alındığında, bu aşamada, yine İdare Mahkemesi tarafından verilecek karara göre işlem tesis edilmesi, dolayısıyla Ankara 1. İdare Mahkemesi kararının beklenilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede, belirtilen nedenlerle Kurum tarafından tesis edilecek bir işlem bulunmamaktadır.

 

 

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

 

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

 

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

 

 

Usulüne uygun olarak açıklanmayan davadan feragat beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı yönündeki Danıştay Onüçüncü Dairesi kararı kapsamında Ankara 1. İdare Mahkemesi kararının beklenilmesi gerektiği anlaşıldığından, karar verilmesine yer olmadığına,

 

 

 

 

Oybirliği ile karar verildi.