Davalı idare işin teslim süresi içerisinde yerine getirilmediğini ve kullanılan malzemelerin ihale şartlarına uygun olmadığını iddia etmişse de buna yönelik yapılan incelemelerde idarenin bu iddiasının soyut kaldığı ve bu yönde yapılmış bir tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır. İdarenin sözleşmede belirtilen fesih şartlarına uymadan ve herhangi bir tespit yapmadan haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi feshetmesi mahkemenin gerekçesinde de tespit edilen zararları oluşuma sebep verdiğinden sorumludur. Mahkemenin asıl davadaki alacak kalemlerine yönelik kısmen kabul kararı bu nedenle yerindedir. Davalı idare aleyhine ve şirket lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de manevi tazminata dayanak teşkil eden işlemin idare mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle manevi tazminata yönelik istemin reddi gerekirken ilk derece mahkemesince davanın bu yönden kısmen kabul edilmesi yerinde görülmemiştir. Üniversitenin devlet üniversitesi olması nedeniyle 2547 sayılı yasa kapsamında yargılama harçlarından muaf olmasına rağmen aleyhine harç hükmedilmesi yerinde değildir. Birleşen dava yönünden de reddedilen kısımlar yönünden de avukatlık ücret tarifesine göre davalı lehine de vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir. Tüm bu açıklanan nedenlerle davacının istinaf taleplerinin toplanan deliller ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve gerekçede delillerin tartışılmış olması nedeniyle istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Davalının istinaf talepleri ise yukarıda belirtilen gerekçeler ilk derece mahkemesinin karar içeriği, delillerin değerlendirilmesi sonucu kısmen kabulü gerekmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/738
KARAR NO : 2019/416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2016
NUMARASI : 2009/450 2016/935
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/02/2019
İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 07/12/2016 tarihli ve 2009/450 Esas, 2016/935 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığınca “Güvenlik Kameraları ve Çevre Birimlerini Alımı İşi” ihalesinin 10.09.2008 tarihinde 2008/85366 ihale kayıt nosu ile yapıldığı, ihale kararının bildirimi ile müvekkilleri firmada kaldığı, 23.10.2008 tarihinde taraflar arsında Güvenlik Kamerası ve Çevre Birimleri Atımı İşine Ait Sözleşme imzalandığını, davacı şirket tarafından işe başlanacağına ilişkin başvuruda bulunulduğu ve başlanılmak istenildiği; davalı kurumun başvurularına karşılık bir yanıt vermediği ve bir iş programı da bildirilmediğini, iş programının müvekkil şirket tarafından kurum onayına sunulmasının sözlü olarak ifade ve talep edildiği, bu talep üzerine 04.11.2008 tarihinde İş Akış Şeması – İş Programının hazırladığı ve kuruma arz edilmiş olduğu, sunulan programın 05.11.2008 tarihinde onaylamış olduğu ve işe ancak bu tarihte başlanıldığı, sözleşmenin 32.2 ve 33. Maddelerinde bahsi geçen hükümlere uygun hiçbir işlem yapılmadığı, yalnızca MSÜ-08-AP1 ve MSÜ-08-TP2 numaralı projelerinin onaylandığı şifahi olarak belirtildiği ve işin altyapı çalışmalarına devam edildiği, altyapı işlerinin %90’ının bitirildiği, Merkez Bina, Tophane Binası, Meslek Yüksek Okul, Devlet Konservatuarı binalarının tamamında ve sinema- TV Merkez Binasında kamera ve sistem montajı hazır hale getirildiği, üstlenilen iş ile ilgili malzemelerin 24.12.2008 tarihinde tophane binasına getirildiğive davalı kurum yetkililerinin gösterdiği yer olan Tophane-i Amine binasında bulunan idari binaya ait bir odaya konulduğu, anahtarının firmaya teslim edildiği, sözleşmenin 4, 11, 17.4, ve 19. Maddeleri ile işin muayene ve kabul şartları açık olarak düzenlenmiş iken idarenin, işin süresinin 31.12.2008 tarihinde bittiği gerekçesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümlerinin açık ihlali olduğu, 23.10.2008 tarihli sözleşmenin 10. maddesinde sözleşmenin süresinin 24 ay olarak belirlendiği, fakat şartnamede sözleşmeye çelişik olarak işin 90 takvim günü içerisinde bitirilmesi gerektiğinin denildiği, taraflar arasındaki 23.10.2008 tarihli sözleşme ve şartnamelere aykırı fesih nedeni ile müvekkilleri şirket hakkında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 08.02.2009 tarihinden itibaren 1 yıl sure ile ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verildiği, bu nedenlerle müvekkil şirketin idare nezdindeki teminat mektubunun nakde çevrilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ve diğer konulara ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile, müvekkilleri şirketin uğradığı zarar olarak 150.000,00 TL ve yoksun kalınan kar bedeili 50.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminatın fesih tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini, müvekkilleri şirketin ticari itibarına haksız ve hukuka aykırı olarak gerçekleştiren hukuk dışı saldırı ve ticari itibarının sarsılmasına yol açılmış olması nedeni ile 200.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinde itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin 16.12.2009tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkil kurum arasında “Güvenlik Kameraları ve Çevre Birimleri Alım İşi” ihalesi neticesinde 23.10.2008 tarihinde sözleşme imzalandığı, 23.10.2008 tarihli sözleşme eki olan İdari Şartnamenin hükümleri gereğince, davacı yükümlülüklerinin “İdari Şartname”nin 49.20 maddesi hükmünde belirtilen tarihte gerçekleşmediği, anılan hükmün “işin süresi (90) takvim günü olduğu, ancak işin en geç 31.12.2008 tarihinde bitirilmesi esastır.” şeklinde olduğu, sözleşmede belirtilen süre içinde davacı şirketin yükümlülüğü yerine getirilmediğinden müvekkil kurumun haklı nedenle sözleşmeyi fesih etmiş olduğu, müvekkil kurumun ihale mevzuatı gereğince kesin süreyle bağlanmış sözleşmeyi fesh etmeden “Muayene Kabul Komisyonu” kurmak suretiyle işin bitip bitmediğini tespit ettirdiğini ve Muayene Kabul Komisyonunun 30.12.2008tarihli Komisyon kararı ile yapılan işin teknik ve idari şartnamelere uygun olarak yapılmadığının anlaşılmış olduğunu, yapılan işlemler sonucunda müvekkil kurumun 02.01.2009 tarihli bildirimle davacı şirkete yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etmiş olduğu, müvekkilleri kurumun sözleşmeyi fesih etmekle haklı olduğu, sözleşmede kesin süreye bağlanmış olup iki tarafça ittifakla borcun ifa zamanını tayin etmiş olduğu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekilinin birleşen dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dosyanın İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/450 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının ihaleyi haksız feshetmesinden kaynaklı 101.105,50-TL yoksun kalınan karın fesih tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte, 64.770,00-TL işçilik gideri, 89.124,50-TL maddi zarar olmak üzere toplam 153.894,50-TL maddi zararın fesih tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte, toplam 255.000,00-TL nin fesih tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilerek vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin 24/03/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; birleşen davadaki taleplerin 02/12/2013 tarihli ek bilirkişi raporuna dayanıldığı ancak talep edilen rakamların ve taleplerin raporla da örtüşmediğini davacının ilk dava dilekçesinde teslim edilen malların geri alınmadığı yönünde bir iddiasının olmadığını, yerli montaj yapılmayan ürünlerin yüklenicinin sorumluluğunda bulunduğu, ayrıca 23/10/2008 tarihli sözleşmede sözleşmeye konu malların hangi durumda müvekkili kuruma teslim edilmiş olacağının belirtildiği, sözleşmenin 32.1 ve 21.6.2 maddelerinde yer alan hükümler dikkate alındığında sözleşmeye konu malzemenin montajı yapılıp, geçici kabul ile idareye teslim edildikten sonra ancak idarenin malı teslim almış sayılabileceği söz konusu cihazların monte edilmediğinin açık olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli 2009/450 Esas, 2016/935 Karar sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararıdır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ihaleye konu malzemelerin davalı tarafta kaldığını, davalı tarafından müvekkillerine malların teslim edildiğine ilişkin iddialarının soyut olduğunu teslim edilmeyen mallara yönelik zararının karşılanmadığını, değişik iş dosyasındaki raporun eksik inceleme ile verildiğini, eksiksiz teslim edildiğine yönelik tespitin yerinde olmadığını, sözleşmenin feshi halinde müspet ve menfi zararın talep edilebileceğini, müvekkilince ihale konusu malların sadece bu ihaleiçin temin edildiğini dolayısıyla ihalenin feshedilmesi nedeniyle malzeme bedellerine yönelik tazminat taleplerinin hesaplanmamasının yerinde olmadığını ve mahrum olunan karın eksik hesaplandığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, müvekkili kurumca sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, zira davacı şirketin temin ettiği ürünlerin teknik şartname ve idari şartnameye uygun olmadığını, bu durumunda muayene ve kabul komisyonunca tespit edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan sürede işin bitirilmediğini, dolayısıyla feshin haklı olduğunu, bilirkişilerce davacı tarafından temin edilen ürünlerin şartnameye uygun olup olmadığının değerlendirilmediğini ve hesaplanan tutarların fahiş olduğunu, ihale öncesi yapılan masrafların sadece şartnameyi almak için yaptığı masraf ve yol giderleri olduğunu, imalatlara ilişkin yapılan hesaplamanın fa fahiş olduğunu, bilirkişilerce tüm işe yönelik hesaplama yapıldığını, sadece döşenen işler için hesaplama yapılması gerektiğini, idarenin harçtan muaf olmasına rağmen harç hükmedildiğini reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve şirketlerinin manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığından bahisle istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davalı idarenin ihaleyi feshetmesi nedeniyle davacı şirketin asıl ve birleşen davada talep ettiği zararı kalemlerinin oluşup oluşmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı harca hükmedilmesi ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davalar yönünden tarafların sunmuş oldukları belgeler, sözleşme, ihale dökümanları, değişik iş dosyasında alınan rapor örneği, 02/01/2009 tarihli davalı idare tarafından düzenlenen sözleşmenin feshine ilişkin yazı örneği dosya arasına alınmış, tarafların iddia ve savunmaları ve toplanan deliller kapsamında hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen dava yönünden asıl davanın kısmen kabulüne, asıl davanın sözleşmenin haksız fesih nedeniyle uğranılan imalat bedelinden kaynaklı zarar ve yoksun kalınan kar kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne ve manevi tazminat istemine yönelik talebin de kısmen kabulüne karar verilirken, birleşen dava yönünden ise taleplerinin yerinde görülmediğinden bahisle taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince toplanan deliller, alınan bilirkişi rapor içerikleri ile taraflar arasındaki sözleşmelerin irdelenmesi sonucu zarar kalemlerine yönelik kısmen kabul yönünde verilen karar yerindedir. Taraflar arasında sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmenin içeriğinde sözleşmenin ne şekilde feshedileceği açıkça belirtilmiştir. Davalı idarenin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşmenin 42.1. Maddesindeki düzenleme gibi sözleşmeyi feshettiğini ispatlayamamıştır. Davalı idare işin teslim süresi içerisinde yerine getirilmediğini ve kullanılan malzemelerin ihale şartlarına uygun olmadığını iddia etmişse de buna yönelik yapılan incelemelerde idarenin bu iddiasının soyut kaldığı ve bu yönde yapılmış bir tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır. İdarenin sözleşmede belirtilen fesih şartlarına uymadan ve herhangi bir tespit yapmadan haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi feshetmesi mahkemenin gerekçesinde de tespit edilen zararları oluşuma sebep verdiğinden sorumludur. Mahkemenin asıl davadaki alacak kalemlerine yönelik kısmen kabul kararı bu nedenle yerindedir. Davalı idare aleyhine ve şirket lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de manevi tazminata dayanak teşkil eden işlemin idare mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle manevi tazminata yönelik istemin reddi gerekirken ilk derece mahkemesince davanın bu yönden kısmen kabul edilmesi yerinde görülmemiştir. Üniversitenin devlet üniversitesi olması nedeniyle 2547 sayılı yasa kapsamında yargılama harçlarından muaf olmasına rağmen aleyhine harç hükmedilmesi yerinde değildir. Birleşen dava yönünden de reddedilen kısımlar yönünden de avukatlık ücret tarifesine göre davalı lehine de vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir. Tüm bu açıklanan nedenlerle davacının istinaf taleplerinin toplanan deliller ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve gerekçede delillerin tartışılmış olması nedeniyle istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Davalının istinaf talepleri ise yukarıda belirtilen gerekçeler ilk derece mahkemesinin karar içeriği, delillerin değerlendirilmesi sonucu kısmen kabulü gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere;
Davacının istinaf talebinin REDDİNE,
Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli 2009/450 Esas, 2016/935 Karar sayılı kararının İPTALİ İLE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Asıl davada; davanın KISMEN KABULÜ ile;
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan imalat bedelinden kaynaklanan zarar bakımından 84.215,83 TL ve yoksun kalınan kar bakımından 41.183,62 TL olmak üzere toplam 125.399,45 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin ve yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
Davanın kabul edilen kısmı nedeniyle davalı harçtan muaf olduğundan aleyhine harca hükmedilmesine yer olmadığına,
Davanın reddedilen kısmı nedeniyle davacı tarafından yatırılan peşin nispi harçtan maktu karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 5.355,60 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Davacının yaptığı ilk masraf 24,10 TL, 9.200,00 TL bilirkişi ücreti, 212,00 TL posta gideri, 1.760,10 TL tespit masrafı olmak üzere toplam 11.196,20 TL’nin red ve kabul oranına göre 3.520,81 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı nedeniyle karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.781,96 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davalının yaptığı 45,86 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 16,28 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı nedeniyle karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.556,06 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE;
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Davacının birleşen davasının REDDİNE,
Alınması gereken harcın mahsubuyla artan 4.130,40 TL harcın davacıya iadesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
İstinaf kanun yolu başvuran davalı üniversite harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacıdan alınması gereken harcın mahsubuyla artan 18,40 TL harcın davacıya talep halinde iadesine,
İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan masrafların tarafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulanlar için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları gider avanslarından artan kısımların ilk derece mahkemesince talep halinde taraflara iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMK 361/1 maddesi gereğince iki hafta içerisinde yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu. 18/02/2019