Davalılar arasındaki asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve her iki işverenin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu olduklarına ilişkin mahkeme kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dava ve ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulunulmaması sebebi ile kabul edilen işçilik alacakları yönünden davalılardan tahsiline yönelik karar tesis edilmesi hatalıdır. Müteselsil sorumluluk kanundan kaynaklandığından davacı açıkça dava dilekçesinde belirtmese dahi müteselsilen tahsil yönünde hüküm kurulmalıdır.

4857 Sayılı Kanunun 2. maddesinde asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dosya içerisine ibraz, edilen ve davalılar imzalanan sözleşme içeriğinden davalı P. Genel Müdürlüğü tarafından tekel dışı posta maddelerinin taşınması dağıtımı hizmetlerinin diğer davalı şirkete devredildiği anlaşılmaktadır. Davalılar arasındaki asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve her iki işverenin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu olduklarına ilişkin mahkeme kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dava ve ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulunulmaması sebebi ile kabul edilen işçilik alacakları yönünden davalılardan tahsiline yönelik karar tesis edilmesi hatalıdır. Müteselsil sorumluluk kanundan kaynaklandığından davacı açıkça dava dilekçesinde belirtmese dahi müteselsilen tahsil yönünde hüküm kurulmalıdır.

22. HD. 2013/9554 E. 2013/10788 K. 14.05.2013