Filosu Gemilerinin Tekne/Makine ve Teçhizat Sigortalarının Yaptırılması-Sigorta Hizmeti

Toplantı No  : 2011/017
Gündem No  : 39
Karar Tarihi : 24.02.2011
Karar No  : 2011/MK-39

Şikayetçi:
 Eureko Sigorta A.Ş
 İhaleyi yapan idare:
 Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Mali İşler Dairesi Başkanlığı
Gündem Konusu:
 11.01.2010 tarih ve 2010/UH.I-108 sayılı Kurul Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 13. Dairesinin 08.12.2010 tarih ve E:2010/2738, K:2010/8376 sayılı “mahkeme kararının bozulmasına” kararına ilişkin işlem tesis edilmesi.
Karar:
 

Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Mali İşler Dairesi Başkanlığı’nca 03.12.2009 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “2009/157547 İKN’li TDİ A.Ş. Filosu Gemilerinin Tekne/Makine ve Teçhizat Sigortalarının Yaptırılması-Sigorta Hizmeti Alımı” ihalesine ilişkin olarak Eureko Sigorta A.Ş. tarafından yapılan şikayet başvurusu üzerine, Kamu İhale Kurulu’nun 11.01.2010 tarih ve 2010/UH.I-108 sayılı kararı ile “4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince, başvurunun reddine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle, Eureko Sigorta A.Ş. tarafından açılan davada, Ankara 7. İdare Mahkemesinin 08.04.2010 tarih ve E:2010/339 sayılı kararı ile dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına” karar verilmiş olup, anılan kararın uygulanmasını teminen alınan 31.05.2010 tarih ve 2010/MK-72 sayılı Kurul kararı ile;

 

1- 11.01.2010 tarih ve 2010/UH.I-108 sayılı Kurul Kararının iptaline,

2-Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, ihalenin esasının incelenmesine” karar verilmiştir.

 

31.05.2010 tarih ve 2010/MK-72 sayılı Kurul kararı ile esasın incelenmesine geçilmesi üzerine, yeniden yapılan inceleme neticesinde alınan 14.06.2010 tarih ve 2010/UH.I-1679 sayılı Kurul kararı ile, “4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince, ihalenin iptaline” karar verilmiştir.

 

Daha sonra Ankara 7. İdare Mahkemesinin 10.06.2010 tarih ve E:2010/339, K:2010/1107 sayılı kararı ile “dava konusu işlemin iptaline” karar verilmesi üzerine, Kurumumuz tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay 13. Dairesinin 08.12.2010 tarih ve E:2010/2738, K:2010/8376 sayılı kararı ile;

 

“…Dosyanın incelenmesinden, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Mali İşler Dairesi Başkanlığı tarafından 03.12.2009 tarihinde açık ihale usulüyle “TDİ A.Ş. Filosu Gemilerinin Tekne/Makine ve Teçhizat Sigortalarının Yaptırılması-Sigorta Hizmeti Alımı” ihalesinin yapıldığı, ihalede üç isteklinin teklif sunduğu, davacı şirketin birim fiyat teklif mektubunda yazılı teklif rakamı ile birim fiyat teklif cetvelinde belirttiği rakamın birbiriyle uyumlu olmadığı ve hasarsızlık indirimine teklif mektubunda yer verilmediği gerekçeleriyle teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı, ihalenin en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen Anadolu Sigorta T.A.Ş. üzerinde bırakıldığı, davacının 16.12.2009 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun idarece 22.12.2009 tarihli yazıyla reddi üzerine 28.12.2009 tarihli dilekçeyle yapılan itirazen şikâyet başvurusu sonucunda Kamu İhale Kurulu’nca, ihale dokümanı kapsamında istekli olabileceklere verilen birim fiyat teklif mektubu eki cetvel incelendiğinde, toplam bedelin BSMV hariç verilmesinin istenildiği ancak teklif mektubuna bu durumun KDV hariç şeklinde aktarıldığının görüldüğü, ayrıca idari şartnamenin 25.1. maddesinde BSMV’nin teklif fiyatına dahil olanlar arasında sayılmadığı, ayrı olarak belirtileceğinin öngörüldüğü, bu düzenlemeler uyarınca idarenin isteklilerin teklif fiyatlarının BSMV bedelini yansıtmalarını istemediğinin açık olduğu, bu sebeple idarenin hazırladığı teklif mektubunda ifade edilen “KDV hariç” lafzının da “BSMV hariç” olarak anlaşılmasının gerektiği, davacı tarafından sunulan birim fiyat teklif mektubu ile teklif mektubu eki cetvel karşılaştırıldığında, cetvelde BSMV hariç toplam tutarın 179.000 USD olarak belirlendiği, ancak teklif mektubuna %5 BSMV oranı da dahil edilerek 187.950 USD bedel üzerinden ihale konusu işin yerine getirileceği taahhüdünde bulunulduğunun görüldüğü, davacının teklif mektubunda belirtilen toplam bedelin teklif mektubu eki cetvelde öngörülen bedelden farklı olduğu anlaşıldığından idarenin işleminin yerinde olduğu, ayrıca idari şartnamenin 54.2. maddesi uyarınca teklif mektubunda hasarsızlık indirim tutarının belirtilmesinin ihale dokümanında yeterlik kriteri olarak belirlendiği ve davacının teklifinin bu yönüyle değerlendirme dışı bırakılması işleminin de yerinde olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle itirazen şikâyet başvurusunun reddine karar verildiği, davacının anılan Kamu İhale Kurulu kararının iptali istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Dava dilekçesinde 11.01.2010 tarih ve 2010/UH.I-108 sayılı Kamu İhale Kurulu kararının iptalinin istenildiği görülmekte olup, davacının talebinin kendi teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik işlemin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu, ihaleye katılan diğer firmaların durumunun benzer olduğuna ilişkin belirlemelerin, kendi teklifinin değerlendirmeye alınması gerektiğini ispatlamaya yönelik olduğu anlaşılmıştır. Nitekim itirazen şikâyet başvurusuna ilişkin dilekçede de davacının sadece kendi durumuna ilişkin iddialarını ileri sürdüğü görülmüştür. Bu nedenle, davacı isteminin Kamu İhale Kurulu işlemi üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, davacının haklılığı ortaya konulmadan ihalede diğer teklif sahiplerinin durumunun incelenmesine geçilemeyeceği, davacının haksız bulunması durumunda ise diğer ihaleye katılanların incelenmesinde davacının hukuki yararının bulunmayacağı açıktır.

Bu durumda, davacının teklif mektubundaki tutarların birbiriyle uyumlu olmaması dışında, şartname gereği teklif mektubunda belirtmesi gerektiği halde hasarsızlık indirimine de yer vermediği görüldüğünden, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği açık olduğu gibi, eşit muamele ilkesinin, aynı nitelikte belgeler ya da aynı hukuki sorunu barındıran teklifler nedeniyle idarece farklı muameleye tabi tutulma durumunun söz konusu olduğu hallerde uygulanabileceği, diğer istekliler bakımından davacının durumunda olduğu gibi, teklif mektubu ile teklif cetveli açısından herhangi bir uyumsuzluğun bulunmadığı, hasarsızlık indirimi konusuna ilişkin olarak da eşit durumda olmadıkları dikkate alındığında, eşit muamele ilkesi gereğince incelemeye geçilmesi mümkün olmadığından, dava konusu Kamu İhale Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Belirtilen duruma göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir” gerekçesi ile davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile….Ankara 7. idare Mahkemesi’nin 10.06.2010 tarih ve E:2010/339, K:2010/1107 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine…” karar verilmiştir.

 

T.C. Anayasasının 138 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında; Danıştay veya idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği, aynı Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Açıklanan nedenlerle;

 

Danıştay 13. Dairesinin 08.12.2010 tarih ve E:2010/2738, K:2010/8376 sayılı kararının uygulanması için;

 

1) Kamu İhale Kurulu’nun 31.05.2010 tarih 2010/MK-72 sayılı ve 14.06.2010 tarih 2010/UH.I-1679 sayılı Kararlarının iptaline,

 

2) Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,

 
Oybirliği ile karar verildi.