gerçekleştirilen ihalede, idare tarafından yapılan düzenlemelerden Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin maddesinin üçüncü fıkrasının seçildiği ve ihalenin aşırı düşük teklif açıklaması istenmeksizin en avantajlı teklif üzerinde bırakılarak sonuçlandırıldığı, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 60’inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının Danıştayca ihalenin ilan edilmesinden önce yürütmesinin durdurulduğu görülmektedir.Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları; varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırır. Dolayısıyla, dava konusu edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemlerde ortadan kalkar. İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu yönetsel tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gerektiğinden kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle iptal kararları; iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu etki ve sonuçlar ortadan kalkar.Konuya yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar açısından yaklaşıldığında, bu tür kararlar ile iptal kararları arasında temelde bir fark bulunmamaktadır. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar ile iptal kararlarının her ikisi de, dava konusu işlemden önceki hukuki durumu geri getirmekle birlikte, yürütmenin durdurulması kararları; idari işlemin yürürlüğünü askıya alan ve geçici nitelikte olan (davanın esası hakkında karar verilmesiyle kendiliğinden son bulan) kararlardır. Ancak, şu hususun hemen belirtilmesi gerekir ki; idari işlemin yürürlüğünü askıya alma durumu, idari işlemin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlamak suretiyle olmaktadır.Buna göre, Danıştay anılan kararı ile yürütmesi durdurulan düzenlemeye dayalı olarak gerçekleştirilen ihale işlemleri nedeniyle yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine yönelik davaya konu Kamu İhale Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır…”gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Toplantı No : 2016/020
Gündem No : 56
Karar Tarihi : 23.03.2016
Karar No : 2016/MK-121

 

Şikayetçi: 
Özşa İnşaat Hafriyat Nakliye Tarim Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İhaleyi Yapan Daire: 

Dsi 2. Bölge Müdürlüğü – İzmir

Başvuru Tarih ve Sayısı: 

06.07.2015 / 56764

Başvuruya Konu İhale: 

2015/51524 İhale Kayıt Numaralı “İzmir Karaburun Salman Göleti Ve Sulaması” İhalesi

Kurumca Yapılan İnceleme ve Değerlendirme: 

Karar: 

 

 

DSİ 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 02.06.2015 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “İzmir Karaburun Salman Göleti ve Sulaması” ihalesine ilişkin olarak Özşa İnş. Hafr. Nak. Tar. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 24.06.2015 tarihinde yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine, Kamu İhale Kurulunun 29.07.2015 tarihli ve 2015/UY.I-2072 sayılı kararı ile “4734 sayılı Kanunun 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararının iptali istemiyle Özşa İnş. Hafr. Nak. Tar. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 06.11.2015 tarihli ve E:2015/2141, K;2015/2004 sayılı kararında “…Olayda; ilan tarihi 05.05.2015 olan ve 02.06.2015 tarihinde gerçekleştirilen ihalede, idare tarafından yapılan düzenlemelerden Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 60. maddesinin üçüncü fıkrasının seçildiği ve ihalenin aşırı düşük teklif açıklaması istenmeksizin en avantajlı teklif üzerinde bırakılarak sonuçlandırıldığı, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 60’inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının Danıştay 13. Dairesinin 2014/2580 esas numaralı ve 17.02.2015 tarihi itibariyle ve ihalenin ilan edilmesinden önce yürütmesinin durdurulduğu görülmektedir.

Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları; varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırır. Dolayısıyla, dava konusu edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemlerde ortadan kalkar. İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu yönetsel tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gerektiğinden kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle iptal kararları; iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. İptal kararı ile bu düzenleyici işleme dayanılarak yapılan işlemlerin doğurduğu etki ve sonuçlar ortadan kalkar.

Konuya yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar açısından yaklaşıldığında, bu tür kararlar ile iptal kararları arasında temelde bir fark bulunmamaktadır. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar ile iptal kararlarının her ikisi de, dava konusu işlemden önceki hukuki durumu geri getirmekle birlikte, yürütmenin durdurulması kararları; idari işlemin yürürlüğünü askıya alan ve geçici nitelikte olan (davanın esası hakkında karar verilmesiyle kendiliğinden son bulan) kararlardır. Ancak, şu hususun hemen belirtilmesi gerekir ki; idari işlemin yürürlüğünü askıya alma durumu, idari işlemin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlamak suretiyle olmaktadır.

Buna göre, Danıştay 13. Dairesinin yukarıda anılan kararı ile yürütmesi durdurulan düzenlemeye dayalı olarak gerçekleştirilen ihale işlemleri nedeniyle yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine yönelik davaya konu Kamu İhale Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır…”gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1) Kamu İhale Kurulunun 29.07.2015 tarihli ve 2015/UY.I-2072 sayılı kararının iptaline,

 

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince, teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden aşırı düşük teklif açıklaması istenmesi yönünde düzeltici işlem belirlenmesine,

 

Oybirliği ile karar verildi.

 

 

 

 

Mahmut GÜRSES

Başkan

 
Kazım ÖZKAN

II. Başkan

Ali Kemal AKKOÇ

Kurul Üyesi

Mehmet Zeki ADLI

Kurul Üyesi

 
Hamdi GÜLEÇ

Kurul Üyesi

Dr. Mehmet AKSOY

Kurul Üyesi