HAVALİMANI PROJESİNDE ÇED YÖNETMELİĞİ’NİN 10. MADDESİNE GÖRE ASKI SÜRESİNE UYULMADIĞI VE NİHAİ ÇED RAPORU ONAYLANMADAN İHALE YAPILAMAYACAĞI NEDENLERİ İLE İPTAL İSTEMİ

Özet: Uyuşmazlık konusu projenin 3996 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu dikkate alındığında idarece görevlendirme şartnamesi eki olan ön ÇED raporu ile askıya çıktığı, askı sürecinde herhangi bir itirazda bulunulmayan nihaî ÇED raporunun şartname alan tüm isteklilere gönderildiği, ÇED Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca projeyle ilgili halkın katılımını sağlamak, faaliyet hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerileri almak amacıyla halkın katılım toplantısının yapılmasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 08.10.2012 tarih ve 16822 sayılı yazısıyla 06.11.2012 tarihinde yapılmasına karar verildiği, Yönetmelik hükmüne uygun olarak toplantı yeri, saati, tarihi, konusunu belirten ilanın bir yerel iki ulusal gazetede yayınlandığı, toplantıya ilişkin ÇED İnceleme Değerlendirme Komisyonu raporunun 22.04.2013 tarihinde askıya çıkarıldığı, askı süresince herhangi bir itirazın olmadığı ve 21.05.2013 tarihinde ÇED olumlu belgesinin alındığı, projeye ilişkin ihalenin 03.05.2013 tarihinde yapıldığı, bu durumda ÇED işleminin ihale tarihinden çok önce başlanıldığı, projeye ilişkin ihaleye 3996 sayılı Kanun hükümleri uyarınca başlandığı, taraflarca henüz sözleşme imzalanmadığından ihale sürecinin tamamlanmadığının kabulü gerektiği, bu durumda, İstanbul Yeni Havalimanı projesi işi için 3996 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Yap-İşlet-Devret modeline göre yapılan ihalenin projenin süreçlerinden biri olduğu, ÇED olumlu belgesinin alınmasının 06.11.2012 tarihinden ve ihale öncesi başlayan bir süreç olduğu, ihale konusu işin avan proje üzerinden ihaleye çıkarıldığı, sözleşmenin imzalanması yürürlüğe girmesi uygulama projelerinin hazırlanmasından sonra uygulamaya geçileceği, ÇED olumlu belgesinin ihale yapılmasının hemen sonrasında alınmış olması, sözleşme imzalanmadığından ve ihale süreci henüz tamamlanmadığından yapılan ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın “…………… Havalimanı Projesi ihalesine ilişkin kısmının reddine, idari sözleşmenin iptali istemi bakımından incelenmeksizin reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İdare mahkemesinin kararı hukuka uygun olduğundan kararın onanması gerekmiştir.
 
T.C.
Danıştay
13. Daire
E: 2015/1191 K: 2017/66 K.T.: 09.01.2017
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-
Davalı Yanında Müdahil : ……A.Ş.
Vekili :
İstemin Özeti : Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin 03.12.2014 tarih ve E:2014/838, K:2014/1467 sayılı kararının; uyuşmazlık konusu alanın ihale edilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı, alana ilişkin koruma hükümleri ve arazi kullanım kararları belli olmadan ihaleye çıkılamayacağı, “…………..Havalimanı” projesinde Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 10. maddesine göre halkın bilgisine ve görüşlerine sunulması için gerekli askı süresine uyulmadığı, nihaî çevresel etki değerlendirme raporu onaylanmadan ihale yapılamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : 3996 sayılı Yasa kapsamında Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilen ihalelerin Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’ne tabi olduğuna ilişkin mevzuatta herhangi bir hüküm olmadığı, kaldı ki anılan ihalede çevresel etki sürecinin ihale tarihinden çok önce başladığı ve ÇED olumlu kararının 3996 sayılı Yasa gereği kurulan şirketle imzalanan uygulama sözleşmesinden önce alındığı bu sebeple temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Mehmet ALTUNDİŞ’in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Üye………… ile Üye ……….’in; davacı Meslek Odası tarafından ihale işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının dava konusu ihalede yapım işinin ihalesine teklif veren tedarikçi, hizmet sunucusu veya yapım müteahhidi olmadığı görüldüğünden, mülkiyete dayanmayan, herhangi bir farklı gerekçe veya menfaat bağı ileri sürülmeksizin açılan davada, kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15-1/b bendi hükmü uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği oyuna karşılık oyçokluğuyla işin esasına geçilerek gereği görüşüldü;
Dava; “……………Havalimanı Projesi” ihalesinin 03.05.2013 günü açık artırma sonucunda ………….Ortak Girişim Grubuna verilmesine ilişkin ihale işlemi ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile Ortak Girişim Grubu adına hareket eden …………..A.Ş. arasında imzalanan idari sözleşmenin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; 21.01.2013 tarih ve 2013/T-4 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile İstanbul Yeni Havalimanı Projesi işinin 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırıması Hakkında Kanun” kapsamında Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilmesine ve söz konusu yatırım ve hizmetleri yapmak üzere görevlendirilecek şirket ile sözleşmeye yapmaya DHMİ’nin yetkili kılınmasına karar verildiği, söz konusu işin 24.01.2013 tarihinde ihaleye çıkartılarak 03.05.2013 tarihinde tekliflerin alındığı, “…………Havalimanı Projesi” ihalesinin 03.05.2013 günü yapılan açık artırma sonucunda ………………..Ortak Girişim Grubu’na verilmesinin Görevlendirme Komisyonunca uygun bulunduğu, 03.05.2013 tarihli Komisyon kararının 2011/1807 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 16. maddesi uyarınca 08.05.2013 tarih ve 34051 sayılı işlem ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı tarafından onaylandığı, bunun üzerine bahse konu işin ihalesi ile idari sözleşmenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, uyuşmazlıkta, dava tarihi itibarıyla imzalanmış bir idari sözleşme söz konusu olmadığından davanın bu kısmının incelenmeksizin reddi gerektiği, davanın “……………. Havalimanı Projesi” ihalesine ilişkin kısmı bakımından; her ne kadar 2872 sayılı Kanun uyarınca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu Kararı alınmadıkça proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale yapılamayacağı belirtilmiş ise de; uyuşmazlık konusu projenin 3996 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu dikkate alındığında idarece görevlendirme şartnamesi eki olan ön ÇED raporu ile askıya çıktığı, askı sürecinde herhangi bir itirazda bulunulmayan nihaî ÇED raporunun şartname alan tüm isteklilere gönderildiği, ÇED Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca projeyle ilgili halkın katılımını sağlamak, faaliyet hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerileri almak amacıyla halkın katılım toplantısının yapılmasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 08.10.2012 tarih ve 16822 sayılı yazısıyla 06.11.2012 tarihinde yapılmasına karar verildiği, Yönetmelik hükmüne uygun olarak toplantı yeri, saati, tarihi, konusunu belirten ilanın bir yerel iki ulusal gazetede yayınlandığı, toplantıya ilişkin ÇED İnceleme Değerlendirme Komisyonu raporunun 22.04.2013 tarihinde askıya çıkarıldığı, askı süresince herhangi bir itirazın olmadığı ve 21.05.2013 tarihinde ÇED olumlu belgesinin alındığı, projeye ilişkin ihalenin 03.05.2013 tarihinde yapıldığı, bu durumda ÇED işleminin ihale tarihinden çok önce başlanıldığı, projeye ilişkin ihaleye 3996 sayılı Kanun hükümleri uyarınca başlandığı, taraflarca henüz sözleşme imzalanmadığından ihale sürecinin tamamlanmadığının kabulü gerektiği, bu durumda, İstanbul Yeni Havalimanı projesi işi için 3996 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Yap-İşlet-Devret modeline göre yapılan ihalenin projenin süreçlerinden biri olduğu, ÇED olumlu belgesinin alınmasının 06.11.2012 tarihinden ve ihale öncesi başlayan bir süreç olduğu, ihale konusu işin avan proje üzerinden ihaleye çıkarıldığı, sözleşmenin imzalanması yürürlüğe girmesi uygulama projelerinin hazırlanmasından sonra uygulamaya geçileceği, ÇED olumlu belgesinin ihale yapılmasının hemen sonrasında alınmış olması, sözleşme imzalanmadığından ve ihale süreci henüz tamamlanmadığından yapılan ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın “…………… Havalimanı Projesi ihalesine ilişkin kısmının reddine, idari sözleşmenin iptali istemi bakımından incelenmeksizin reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddi, kısmen incelenmeksizin reddi yolundaki temyize konu Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin 03.12.2014 tarih ve E:2014/838, K:2014/1467 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 09.01.2017 tarihinde esasta oybirliği, usulde oyçokluğuyla karar verildi.