İdarenin ilk ihalesinin iptal edilmesine ilişkin isteklinin açmış olduğu davanın  Mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle ilk ihalenin geçerlimidir

 

İdare tarafından yapılan ilk ihalenin iptal edilmesine ilişkin işlemin Mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle ilk ihalenin geçerli hâle gelir mi?

Danıştay 13. Dairesince alınan 31.01.2014 tarihli ve E:2012/3757, K:2014/215 sayılı kararla “Anılan Kanunun “Danışmanlık Hizmetleri” başlıklı 48. maddesinin birinci fıkrasında, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, her ölçekte imar planı, imar uygulama, ÇED raporu hazırlanması, plan, yazılım geliştirme, tasarım, teknik şartname hazırlanması, denetim ve kontrolörlük gibi teknik, mali, hukuki veya benzeri alanlardaki hizmetlerin, danışmanlık hizmet sunucularından alınacağı; ikinci fıkrasında ise, danışmanlık hizmetlerinin, bu bölümde yer alan hükümlere uygun olarak sadece belli istekliler arasında ihale usulü ile ihale edileceği, ancak yaklaşık maliyeti 13’üncü maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet alımları için öngörülen üst limit tutarının dört katının altında kalan danışmanlık hizmetlerinin, hizmet alımı ihalesiyle gerçekleştirilebileceği kurala bağlanmıştır. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun yukarıda aktarılan hükümlerinin bir arada değerlendirilmesi neticesinde; danışmanlık hizmetlerinin, Kanunda belirtilen hükümlere uygun olarak sadece belli istekliler arasında ihale usulü ile ihale edileceği, ancak yaklaşık maliyeti 13’üncü maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde hizmet alımları için öngörülen üst limit tutarının (152.588,00.-TL) dört katının altında kalan danışmanlık hizmetlerinin, hizmet alımı ihalesiyle gerçekleştirilebileceği, anılan Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulünün temel ihale usulleri ve açık ihale usulünün bütün isteklilerin teklif verebildiği usul olduğu, açık ihale usulünün uygulandığı ve danışmanlık hizmet alım ihaleleri için öngörülen eşik değerin altında kalan ihalelerin kısımlara bölünmesinden bahsedilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. … Danıştay Onüçüncü Dairesi tarafından, 04.10.2013 tarihinde verilen ara kararıyla, davalı idareden, daha önce aynı ihale kapsamında bir arada ihale edilen uyuşmazlık konusu işin bu sefer ayrı ayrı ihale edilmesinin teknik ve bilimsel gerekçeleri ile idareye ne tür bir avantaj sağladığının sorulduğu; idarece verilen cevapta, daha önce toplamda 55 adet ve tek grup şeklinde danışmanlık hizmet alım ihalesi yöntemiyle gerçekleştirilen ihalelerin, rekabet şartlarını iyileştirme ve kamu yararını gerçekleştirme gerekçeleriyle iptal edilmesinden sonra ihale yetkilisince yapılan yeni değerlendirme neticesinde, idarelerin önceliği hâline gelen 2/B ihalelerinin ivediliği ile ihalelerde rekabeti sağlamak adına bu defa hizmet alım ihalesi yöntemiyle gerçekleştirildiği, bu şekilde yapılan ihalelerde hektar başına ortalama maliyetin %50’den fazla oranda düşme eğilimine girdiği, yine daha önce 49 olan teklif sayısının ihale usulünün değişmesiyle 113’e yükseldiği, bu sayede İhale Kanununun temel amacı olan kamu yararı ve rekabet ilkelerinin gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Bu durum karşısında, yaklaşık maliyetleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 48. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen limitin altında kalan ve her biri ayrı bir ihalenin konusunu oluşturan uyuşmazlık konusu 19 farklı alana ait sayısal kadastral harita yapım işi ihalelerinin, eşik değerin altında kalmak amacıyla kısımlara bölünmesinden söz edilemeyeceği açık olup, işin bütün isteklilerin teklif verebileceği temel ihale usulü olan açık ihale usulüyle yapılmasında hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmamaktadır. Bununla birlikte; davalı idare tarafından belli istekliler arasında ihale usulüyle yapılan ve davacı şirket üzerinde kalan “Sakarya İli 2b-3. Grup Sayısal Kadastral Harita Yapım İşi” ihalesinin iptal edilmesine ilişkin 10.06.2011 tarih ve 6252 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin tarih ve E:2011/1746, K:2012/67 sayılı kararının davalı idarece temyizi üzerine, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 17.12.2013 tarih ve E:2012/738, K:2013/3699 sayılı kararıyla; gruplandırılarak merkezde oluşturulan ihale komisyonunca tek elden gerçekleştirilen ihalelerde, her ihale konusu işe teklif veren sayısı, teklif miktarları, yaklaşık maliyetleri ayrı ayrı olduğundan, ihale yetkilisi tarafından rekabet şartlarının oluşup oluşmadığının, her ihale müstakil olarak kendi şartları içerisinde değerlendirilmek suretiyle takdir edilmesi gerektiği şeklinde gerekçeye yer verilmek suretiyle onandığı; buna göre, ihale komisyonunun, Danıştay ve Mahkeme kararlarında belirtildiği şekilde toplanarak dava konusu ihaleleri müstakil olarak ele alması ve önceki aykırılıklardan arındırılmış olarak yeniden bir değerlendirme yapması gerekeceğinin açık olması karşısında; İdare Mahkemesinin, davalı idare tarafından yapılan ilk ihalenin iptal edilmesine ilişkin 10.06.2011 tarih ve 6252 sayılı işlemin Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin 18.01.2012 tarih ve E:2011/1746, K:2012/67 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle ilk ihalenin geçerli hâle geldiği, sonradan yapılan ve davaya konu edilen ihalenin dayanağının ortadan kalktığı şeklindeki gerekçesinde de hukukî isabet görülmemiştir.”gerekçesiyle Ankara 17. İdare Mahkemesi’nin 14.09.2012 tarihli ve E:2012/70, K:2012/1442 sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.