ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacı işverenin, bu hakka sahip olup olmadığı

<![CDATA[21. Hukuk Dairesi         2016/7639 E.  ,  2016/8073 K. “İçtihat Metni”

Davacı, sigorta prim teşviki uygulamasından geçmiş dönemler bakımından yararlanma talebinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, sigorta prim teşvikinden geriye dönük olarak yararlanmaya ilişkin başvurunun zımnen reddine ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet (davalı sıfatı) yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği, 5510 sayılı Kanun’a 5763 sayılı Kanun’un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Uyuşmazlık, ihale konusu iş nedeniyle Kuruma yapılan bildirim ve prim ödemesi esnasında 5510 sayılı Kanun’un 81/1-(ı) bendi kapsamında %5 oranındaki prim teşvikinden yararlanamayan davacı işverenin, bu hakka sahip olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, başvurunun reddi ile Kurum muaraza çıkartmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, işin esasına girilip davacı işverenin prim teşvikinden yararlanma hakkına sahip olup olmadığı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile pasif husumet (davalı sıfatı) yokluğundan davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 04.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.]]>