ihalede sunulan proforma faturalar üzerinde “Bu fiyat teklifindeki birim fiyatın, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre tarafımca düzenlenerek onaylanan tarih ve .. sayılı satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’inin altında olmadığını beyan ederim.” ibarelerinin yazılmamasının teklifin esası değiştirecek nitelikte olmayan ve proforma faturanın taşıması zorunlu asli unsurlar dışında faturanın içeriğine ilişkin tereddüt yaratacak nitelikte ve faturayı düzenleyen şirketten kaynaklanan bir bilgi eksikliği olduğu böyle bir durumda Tebliğ maddesi gereğince bu bilgi eksikliğinin idarece tamamlanması veya tamamlatılması için istekliye süre verilmesi verilen süre içerisinde bilgi eksikliğinin tamamlanmaması hâlinde isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasının gerektiği dolayısıyla Kamu ihale Kurulun kararının dava dışı istekli teklifinin doğrudan değerlendirme dışı bırakılması şeklinde olduğu kabul edildiğinde hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır( Danıştay kararı)

Toplantı No 2021/031
Gündem No 32
Karar Tarihi 05.08.2021
Karar No 2021/MK-317
BAŞVURU SAHİBİ:
Hsc İnşaat Nakliye Gsan Ve Ticaret Limited Şirketi(06.01.2021 tarih ve 2021/M.K-2 sayılı Kurul Kararı)
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Kütahya Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2014/112384 İhale Kayıt Numaralı “Kütahya Gediz 500 Kişilik Prefabrik Öğrenci Yurdu İkmal İnşaatı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Kütahya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan  2014/112384 ihale kayıt numaralı “Kütahya Gediz 500 Kişilik Prefabrik Öğrenci Yurdu İkmal İnşaatı” ihalesine ilişkin olarak, Kamu İhale Kurulu’nun 24.12.2014 tarihli ve 2014/UY.I-4109 sayılı kararı ile idarece mevzuata uygun bir şekilde yeniden aşırı düşük teklif açıklaması istenmesi hususunda düzeltici işlem tesis edilmesi üzerine ihale üzerinde bırakılan istekli Addem İnş. Taah. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından tekrar sunulan aşırı düşük teklif açıklamasının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle Hsc İnşaat Nakliye Gıda Asansör Jeneratör Elektrik Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 01.04.2015 tarihli ve 2015/UY.I-936 sayılı kararda “…İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından yapılan aşırı düşük teklif açıklamasın da ise, açıklanması istenilen 94 adet iş kalemi içinde yer alan özel poz numaralı iş kalemlerine/gruplarına ilişkin idare tarafından belirlenen miktarlar dikkate alınarak piyasada mamul mal olarak temini mümkün bulunan iş kalemleri/grupları için proforma fatura atmak suretiyle belgelendirilmek suretiyle açıklama yapıldığı, bu kapsamda, “Kumlanmış pieksiglass (duşakabin camı) fiyat miktarının açıklanması amacıyla Irmak Alüminyum Tic. Ltd. Şti. den temin edilen proforma fatura, Özel-Poz 01 ve Özel Poz-02 numaralı iş kalemi girdileri arasında bulunan “Cam Elyafı (Beton Fiber Elyaf)’nın fiyatının açıklanması için Ortadoğu İnşaat Mal. Tic. Ltd. Şti.den fiyat teklifi alındığı,

Açıklanması istenilen diğer kalemler arasında bulunan 904-223 poz numaralı 4 Duraklı 0,63/0.15 m/sn hızlı, sınıf I asansörü, 906-224 poz numaralı Sınıf l-ll insan asansörü, 921-403 poz numaralı tam otomatik kabin kapısı, 923-103 poz numaralı 1500 mm kadar (Hidrolik) kapalı tipi dikey kaldırma platformu, 923-202 poz numaralı acil kurtarma ve 923– 102 poz numaralı tahrik farkı iş kalemleri için Sitimek Asansör San. Tic. Ltd. Şti.den alınmış proforma fatura, ÖZEL-MKN 18 poz numaralı DEBİ=63 m3/h H=80 mSS Dizel Yangın Pompa Grubu işler için Addem Makine ve Armatür San. A.Ş.den alınan proforma faturaların sunulduğu görülmüştür,

Sunulan proforma faturalar üzerinde yapılan incelemede, faturalar üzerinde bulunması gerekli olan “Bu fiyat teklifindeki birim fiyatın, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre tarafımca düzenlenerek onaylanan (…/…/…) tarih ve (…) sayılı satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’inin altında olmadığını beyan ederim. ” ibaresinin mevzuata birebir uyumlu olarak hazırlanmadığı, bunun yerine “Birim satış tutarının, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre çıkarılan ve tarafımdan onaylanan maliyet/satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’ininin altında olmadığını beyan ederim” şeklinde bir ifade bulunduğu ancak satış tespit tutanağı yada deftere ilişkin tarih ve sayının bulunmadığı görüldüğünden sunulan proforma faturaların kabul edilmesinin mevzuata aykırı olduğu anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, istekli tarafından analiz formatına uygun olarak sunulan diğer iş kalemlerine ilişkin fiyat analizleri incelendiğinde, analizi oluşturan fiyatların dayanağının hangi kaynak olduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı, ancak yapılan araştırmalardan bu fiyatların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın web sayfasında yayımlanan “İnşaat Tesisat Analiz Birim Fiyatları”nın kârsız miktarlarının üzerinde olduğu görüldüğünden aşırı düşük teklif açıklamasının bu kısmının mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Sonuç olarak, yukarıda mevzuata aykırılıkları belirtilen işlemlerin düzeltici işlemle giderilebilecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden, ihale komisyonu kararı iptal edilmesi ve bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararı üzerine idarece ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamasındaki eksikliğin bilgi eksikliği olduğuna karar verildiği, bilgi eksikliği olarak değerlendirilen söz konusu 4 adet proforma faturadaki meslek mensubuna ait beyanların tamamlanmasının istenildiği, Addem İnş. Taah. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından söz konusu beyanlara ait belgelerin idareye gönderildiği, 01.04.2015 tarihli ve 2015/UY.I-936 sayılı Kurul kararında yer alan bahse konu ihale komisyonu kararı iptal edilerek ihale üzerinde bırakılan isteklinin sunmuş olduğu aşırı düşük teklif açıklamasındaki bilgi eksikliklerinin Kamu İhale Genel Tebliği’nin 16.6.1’inci maddesinin (b) bendine uygun olarak tamamlatıldığı ve 07.05.2015 tarihli ve 4 sayılı ihale komisyonu kararıyla ekonomik açıdan en avantajlı teklifin Addem. İnş. Taah. Tur, İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti., ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklifin Hsc İnşaat Nakliye Gıda Asansör Jeneratör Elektrik Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak belirlendiği görülmüştür.

 

Bunun üzerine Hsc İnşaat Nakliye Gıda Asansör Jeneratör Elektrik Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Kurum’a yapılan itirazen şikayet başvurusu neticesinde, Kamu İhale Kurulu’nun 17.06.2015 tarihli ve 2015/UY.IV-1716 sayılı kararı ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince, başvurunun süre yönünden reddine” karar verilmiştir.

 

Hsc İnşaat Nakliye Gıda Asansör Jeneratör Elektrik Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 11.09.2015 tarihli ve E:2015/1930, K:2015/1187 sayılı kararı ile dava reddedilmiştir.

 

Anılan idare mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 27.10.2020 tarihli ve E:2015/6524, K: 2020/2816 sayılı kararında “… Davacı şirket tarafından ihale üzerinde bırakılan isteklinin aşırı düşük açıklamasının kabul edilmesinin mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek yapılan itirazen şikâyet başvurusunun Kamu İhale Kurulu’nun 01/04/2015 tarih ve 2015/UY. 1-936 sayılı kararıyla kabul edildiği ve ihale komisyonu kararının iptal edilerek bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle düzeltici işlem belirlenmesine karar verildiği, Kurul’un bahse konu karan üzerine 07/05/2015 tarihli ihale komisyonu kararının alındığı, bu kararın tebliği üzerine davacı şirket tarafından ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerekirken idarece Kurul kararının hatalı uygulandığı iddiasıyla 15/05/2015 tarihinde yapılan şikâyet başvurusunun reddi üzerine 04/06/2015 tarihinde itirazen şikâyet yoluna başvurulduğu, bu başvurunun Kurul’un 17/06/2015 tarih ve 2015/UY.IV-1716 sayılı kararı ile süre yönünden reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesine, 03/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle eklenen 2. fıkrada ise, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” kuralı yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Kamu İhale Kurulu’nun 01/04/2015 tarih ve 2015/UY. I- 936 sayılı düzeltici işlem kararının uygulanması amacıyla ihale komisyonu tarafından alınan 07/05/2015 tarihli kararın davacı şirkete tebliğ edildiği, kararın bildirimine ilişkin yazıda, “Bu kararın bildiriminden itibaren süresi içinde 4734 sayılı Kanun’un 55. maddesi uyarınca şikâyet başvurusunda bulunulabilecektir.” ifadesinin yer aldığı, dolayısıyla davacının ihale komisyonu tarafından şikâyet başvurusuna yönlendirildiği, başka bir anlatımla komisyon karan davacıyı yanlış merciye yönlendirdiğinden, yukarıda belirtilen anayasal zorunluluk karşısında itirazen şikâyet başvurunun süresinde olmadığı kabul edilemeyeceğinden başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu itibarla, başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.” şeklindeki gerekçesiyle anılan Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

 

Söz konusu Mahkeme kararının uygulanmasını teminen Kamu İhale Kurulu’nun 06.01.2021 tarihli ve 2021/MK-2 sayılı kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 17.06.2015 tarihli ve 2015/UY.IV-1716 sayılı kararının iptaline,

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin iddialarının esasının incelenmesine geçilmesine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararı sonucunda yapılan inceleme neticesinde, Kamu İhale Kurulu tarafından 03.02.2021 tarihli ve 2021/UY.I-334 sayılı karar ile “…Yukarıda yer verilen tespitler çerçevesinde 01.04.2015 tarihli ve 2015/UY. 1-936 sayılı Kurul kararında, ihale üzerinde bırakılan isteklinin aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında sunmuş olduğu proforma faturalar üzerinde mevzuat gereğince bulunması gerekli meslek mensubuna ait beyanın, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 45.1.13. Vinci maddesinde yer alan ifadeler ile birebir uygun olmadığı ve faturalara dayanak olan satış tutarı tespit tutanağı ya da deftere ilişkin tarih ve sayının bulunmadığı gerekçeleriyle sunulan proforma faturaların kabul edilmesinin mevzuata aykırı olduğu ve ihale üzerinde bırakılan Addem. İnş. Taah. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması hususunda düzeltici işlem tesisi gerektiğine karar verildiği; söz konusu ifadelerden ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamasının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak ihalenin bu aşamadan sonraki işlemlerinin tekrarlanması gerektiğinin anlaşıldığı, ancak idarenin 01.04.2015 tarihli ve 2015/UY. 1-936 sayılı Kurul kararının gereğini yerine getirmeyerek ve söz konusu mevzuata aykırılıkları bilgi eksikliği kabul ederek ihale üzerinde bırakılan istekliye proforma faturalardaki beyanları tamamlattırması durumunun mevzuata aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiş olup, idarece tarihli ve 2015/UY.I-936 Kurul kararının hatalı uygulanmış olduğu anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerine olduğu sonucuna varılmıştır.

Sonuç olarak, yukarıda belirtilen mevzuata aykırılıkların düzeltici işlemle giderilebilecek nitelikte olduğu tespit edildiğinden, ihale üzerinde bırakılan istekli Addem İnş. Taah. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması ve bu aşamadan sonraki ihale işlemlerinin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici İşlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

Davacı Kütahya Valiliği tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve E:2021/530, K:2021/774 sayılı kararında “…Öncelikle, Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararına karşı açılan herhangi bir davanın bulunmadığı, diğer taraftan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda öngörülen dava açma süreleri de geçtiğinden söz konusu işleme karşı müstakil olarak da dava açılamayacağı, bu nedenle tek başına Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararının yargısal denetiminin bu aşamada yapılmasının mümkün olmadığı, ancak dava konusu Kamu İhale Kurulunun 03.02.2021 tarihli 2021/UY. 1-334 sayılı kararının sebep unsurunu Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararının oluşturduğu, dolayısıyla dava konusu Kamu İhale Kurulunun 03.02.2021 tarihli 2021/UY. 1-334 sayılı kararının sebep unsuru yönünden hukuka uygun olup olmadığının tespiti amacıyla Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. I- 936 sayılı kararının da bu yönüyle esasının incelenmesinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim, ihale mevzuatının uygulanmasına yönelik olmamakla birlikte dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturan idari işlemin hukuka uygun olup olmadığının incelenebileceğine ilişkin Danıştay 13. Dairesinin 09.02.2018 tarihli E:2017/2909 K:2018/404 sayılı kararı da aynı yöndedir.

Olayda, Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararında “Sunulan proforma faturalar üzerinde yapılan incelemede, faturalar üzerinde bulunması gerekli olan “Bu fiyat teklifindeki birim fiyatın, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre tarafımca düzenlenerek onaylanan (…/…/…) tarih ve (…) sayılı satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’inin altında olmadığını beyan ederim.” ibaresinin mevzuata birebir uyumlu olarak hazırlanmadığı, bunun yerine “Birim satış tutarının, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre çıkarılan ve tarafımdan onaylanan maliyet/satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’ininin altında olmadığını beyan ederim” şeklinde bir ifade bulunduğu ancak satış tespit tutanağı yada deftere ilişkin tarih ve sayının bulunmadığı görüldüğünden sunulan proforma faturaların kabul edilmesinin mevzuata aykırı olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle ihalede ekonomik açıdan en avantajlı birinci teklif olarak dava dışı Addem İnşaat Taahhüt Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin belirlenmesine dair ihale komisyonu kararının iptal edilmesi ve bu aşamadan sonraki İhale işlemlerinin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi şeklinde 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu’nun 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine karar verildiği, ancak Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY.1-936 sayılı kararında dava dışı Addem İnşaat Taahhüt Turizm ithalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin teklifinin doğrudan değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin bir ifadeye açıkça yer verilmediği görülmektedir.

Diğer taraftan, proforma faturalar üzerinde “Bu fiyat teklifindeki birim fiyatın, mükellefin yasal defter ve belgelerine göre tarafımca düzenlenerek onaylanan tarih ve (…) sayılı satış tutarı tespit tutanağındaki ağırlıklı ortalama birim satış tutarının % 80’inin altında olmadığını beyan ederim.” ibarelerinin yazılmamasının teklifin esası değiştirecek nitelikte olmayan ve proforma faturanın taşıması zorunlu asli unsurlar dışında, faturanın içeriğine ilişkin tereddüt yaratacak nitelikte ve faturayı düzenleyen şirketten kaynaklanan bir bilgi eksikliği olduğu, böyle bir durumda Kamu İhale Genel Tebliği’nin 16.6.1. maddesi gereğince bu bilgi eksikliğinin idarece tamamlanması veya tamamlatılması için istekliye süre verilmesi, verilen süre içerisinde bilgi eksikliğinin tamamlanmaması hâlinde isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasının gerektiği, dolayısıyla Kamu ihale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararının dava dışı Addem inşaat Taahhüt Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin teklifinin doğrudan değerlendirme dışı bırakılması şeklinde olduğu kabul edildiğinde hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.03.2018 tarihli E:2016/3443 K:2018/777 sayılı kararı ile Danıştay 13. Dairesinin 27.11.2019 tarihli E:2019/3931 K.2019/3867 sayılı karan da aynı yöndedir.

Bu durumda, Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararında dava dışı Addem inşaat Taahhüt Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin teklifinin doğrudan değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin bir ifadeye açıkça yer verilmediği, kaldı ki Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararının dava dışı Addem İnşaat Taahhüt Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin teklifinin doğrudan değerlendirme dışı bırakılması şeklinde olduğu kabul edildiğinde dahi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.03.2018 tarihli E.2016/3443 K.2018/777 sayılı kararı ile Danıştay 13. Dairesinin 27.11.2019 tarihli E:2019/3931 K:2019/3867 sayılı kararları uyarınca Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığı, bu halde dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturan Kamu İhale Kurulunun 01.04.2015 tarihli 2015/UY. 1-936 sayılı kararı hukuka aykırı olduğundan dava konusu Kamu İhale Kurulunun 03.02.2021 tarihli 2021/UY.I-334 sayılı kararının da sebep unsuru yönünden hukuka aykırı hale geldiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,…” dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Söz konusu mahkeme kararının uygulanmasını teminen Kamu İhale Kurulu’nun 20.05.2021 tarih ve 2021/MK-215 sayılı kararı ile “1-Kamu İhale Kurulu’nun 03.02.2021 tarihli ve 2021/UY.I-334 sayılı kararının iptaline,

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verilmiştir.

Kamu İhale Kurumu tarafından Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 22/04/2021 tarih ve E:2021/530 K:2021/774 sayılı kararının bozulmasına ilişkin olarak temyiz başvurusunda bulunulmuş, başvuru üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi tarafından verilen 21.06.2021 tarih ve E.2021/2644 K.2021/2369 sayılı kararda “4734 sayılı Kanun’un 56. maddesinin son fıkrası uyarınca, idareler, hukukî durumda değişiklik yapan Kurul kararlarının gerektirdiği işlemleri ivedilikle yerine getirmek zorundadırlar. Bu konuda bağlı yetki içinde bulunan idarenin de, 01/04/2015 tarihli ve 2015/UY.I-936 sayılı Kurul kararının gereklerini, kararda yer alan gerekçeler doğrultusunda ve söz konusu hususların mevzuata aykırı olup olmadığı konusunda yeni bir inceleme ve değerlendirme yapmaksızın, tespit edilen aykırılıklara uygun olarak yerine getirmesi ve ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklifini değerlendirme dışı bırakarak ihale sürecine mevzuata uygun olarak devam etmesi gerekmektedir. İhaleyi yapan idare ise Kurul kararını hatalı uygulamak suretiyle karar gerekçesine aykırı işlem tesis etmiştir.

Temyize konu Mahkeme kararında Dairemizin E:2017/2909 sayılı dosyasında verilen K:2018/404 sayılı kararına atıf yapılarak, dava konusu Kurul kararının sebep unsurunu 2015/UY.I-936 sayılı Kurul kararının oluşturduğu değerlendirilmek suretiyle söz konusu Kurul kararının hukuka uygunluk denetimi yapılmış ise de, Mahkemece emsal oluşturduğu belirtilen anılan davaya konu uyuşmazlık tütün ve alkol piyasasına ilişkin olup, bakılan davada emsal olarak alınması mümkün değildir. Zira kamu ihale mevzuatının kendine özgü bir sistematiği bulunmaktadır.

İtirazen şikâyet başvurusu üzerine, ihale işlemlerinin ihaleyi gerçekleştiren idarece mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği Kurul tarafından incelenmekte ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bir sonuca varılarak bu konuda bir karar verilmektedir. Kurul’un, düzeltme yapılması yoluyla giderilebilecek ve ihale sürecinin kesintiye uğratılmasına gerek bulunmayan durumlarda düzeltici işlem belirlenmesi yönünde tesis ettiği kararlarına karşı ilgililer tarafından iptal davası açılıp Mahkemece iptal kararı verilmediği sürece, idarelerce ihale işlemlerine devam edilmektedir. Bu nedenle, hukukî durumda değişiklik yapan ve dava konusu edilmeyen Kurul kararının gerekleri ihaleyi yapan idarece yerine getirildikten sonra, geriye dönük olarak önceki Kurul kararlarını sebep unsuru olarak değerlendirip tartışmaya açmak ve yargılamanın konusu yapmak, ihale sürecini kesintiye uğratacak ve ihale işlemlerinin sürekli iptal tehdidi altında kalmasına neden olacaktır.

Her ne kadar 01/04/2015 tarihli ve 2015/UY.I-936 sayılı Kurul kararında “ihale üzerinde bırakılan Addem İnşaat’ın teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiğine” dair bir ibareye yer verilmemiş ise de, söz konusu Kurul kararında yer alan ifadelerden, ihale üzerinde bırakılan istekli (Addem İnşaat) tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamasının mevzuata aykırı olduğundan bahisle teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak ihalenin bu aşamadan sonraki işlemlerinin mevzuata uygun yerine getirilmesi gerektiği şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Zira söz konusu Kurul kararında, ihalede ekonomik açıdan en avantajlı teklif olarak Addem İnşaat’ın belirlenmesine ilişkin ihale komisyonu kararının iptal edilerek bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerektiği hususuna açıkça yer verilmiştir.

Kamu ihalelerinin 4734 sayılı Kanun’da belirtilen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilmesinden sorumlu olan idareler, bu sorumluluğun zorunlu bir sonucu olarak, Kurul kararlarının gereklerine uygun işlem tesis etmekle yükümlüdürler. Oysa uyuşmazlıkta, ihaleyi yapan idarenin, hukukî durumda değişiklik yapan anılan Kurul kararının gereğini aynen yerine getirmek ve ihale üzerinde bırakılan Addem İnşaat’ın teklifini değerlendirme dışı bırakarak ihale sürecine devam etmek yerine, söz konusu Kurul kararıyla tespit edilen mevzuata aykırılıkları bilgi eksikliği olarak değerlendirmek suretiyle ihale üzerinde bırakılan istekliye proforma faturalardaki beyanları tamamlattırdığı, böylece Kurul kararını yanlış uyguladığı görülmektedir. Bu durumun ise, idarelerin, hukukî durumda değişiklik yapan Kurul kararlarının gerektirdiği işlemleri, Kurul kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda ivedilikle yerine getirmek zorunda oldukları yönündeki kurala aykırılık teşkil ettiği açıktır.

Bu itibarla, ihaleyi yapan idarece 01/04/2015 tarihli ve 2015/UY.I-936 sayılı Kurul kararının gereğinin hatalı uygulandığı anlaşıldığından, düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” ifadelerine yer verilerek anılan Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

  1. Kamu İhale Kurulu’nun 20.05.2021 tarihli ve 2021/MK-215 sayılı kararının iptaline,

 

  1. Anılan Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda Kamu İhale Kurulu’nun 03.02.2021 tarihli ve 2021/UY.I-334 sayılı kararının hukuki geçerliliğini koruduğuna,  

 


Oybirliği ile karar verildi.