ihalenin sonradan iptal edilmiş olması sebebiyle dayanaksız kaldığı ileri sürülerek verginin iadesi istemiyle İdari Yargıda dava konusu edilmesine olanak bulunmadığı ihalenin kazanılmış olması sebebiyle ihale kararına ilişkin olup, davacının mal varlığından karşılanan damga vergisinin ihale kararının sonradan iptal edilmiş olması dolayısıyla dayanağının kalmadığı ve malvarlığında haksız noksanlığa sebep olduğu iddiasıyla iadesinin istenilmesinin ise ancak Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde açılacak istirdat davasına konu edilebileceğinden davacı şirketin, muhatabı olmadığı vergilendirme işlemi dolayısıyla ödediği tutarın düzeltme ve şikayet hükümleri uyarınca iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle vergi mahkemesinde dava açamayacağı açık olduğundan incelenmeksizin reddi gereken davada, işin esasına girilerek karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur

DANIŞTAY
Vergi Dava Daireleri

VERGİ İADE İSTEMİ
GÖREVLİ YARGI

Özet
İHALE KARARI NEDENİYLE; İHALE MAKAMI, BELEDİYEYE ÖDENEN VE BELEDİYECE BEYAN EDİLEREK KENDİ ADINA TAHAKKUK ETTİRİLEN DAMGA VERGİSİNİN İADESİ İSTEMİYLE, DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN YAPILAN ŞİKAYET BAŞVURUSUNUN REDDİ İŞLEMİNİN İPTALİ TALEBİYLE AÇILAN DAVADA, İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞU HAKKINDA.

İçtihat Metni

İzmir Büyükşehir Belediyesince açılan İzmir/Halkapınar Spor Salonu inşaatı işi ile ilgili olarak ihale kararına ilişkin damga vergisini, ihale makamı olan anılan belediyeye ödeyen davacının, ihale kararının Kamu İhale Kurulunca iptal edilmesi üzerine, söz konusu verginin iadesi istemiyle, şikayet yoluyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen verginin faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

İzmir 4.Vergi Mahkemesi 13.10.2004 günlü ve E:2004/413, K:2004/739 sayılı kararıyla; ihalenin Kamu İhale Kurulu kararıyla iptal edilmesi nedeniyle vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı ve bu durumun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118 inci maddesinde düzenlenen vergilendirme hataları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden dava konusu işlemin iptali gerektiği; faiz isteminin ise Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesinde yer alan düzenleme karşısında düzeltme başvurusu tarihini takip eden üç aylık sürenin sonundan başlayarak verginin iadesine dair düzenlenecek düzeltme fişinin tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için kabulü gerekeceği, istemin bu tutarı aşan kısmının yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline, faiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir.

Maliye Bakanlığının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 21.3.200… kararıyla; olayda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan ihaleye ilişkin olup, tamamı 488 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca davacı şirket tarafından, ihale makamına ödenen ve ihale makamınca beyan edilerek, ihale makamı adına tahakkuk ettirilip, vergi dairesi müdürlüğüne yatırılan damga vergisinin mükellefi ihale makamı olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı olup, davacı tarafından ihale makamına yatırılması, verginin mükellefini değiştirmeyeceği gibi, davacı, 213 sayılı Kanunun 377 nci ve 378 inci maddelerine göre vergi dairesi müdürlüğünün muhatabı da olmad ığından, davacı şirketçe, ihalenin sonradan iptal edilmiş olması sebebiyle dayanaksız kaldığı ileri sürülerek verginin iadesi istemiyle İdari Yargıda dava konusu edilmesine olanak bulunmadığı; ihalenin kazanılmış olması sebebiyle, ihale kararına ilişkin olup, davacının mal varlığından karşılanan damga vergisinin, ihale kararının sonradan iptal edilmiş olması dolayısıyla dayanağının kalmadığı ve malvarlığında haksız noksanlığa sebep olduğu iddiasıyla, iadesinin istenilmesinin ise ancak, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, adli yargı yerinde açılacak istirdat davasına konu edilebileceğinden, davacı şirketin, muhatabı olmadığı vergilendirme işlemi dolayısıyla ödediği tutarın düzeltme ve şikayet hükümleri uyarınca iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle vergi mahkemesinde dava açamayacağı açık olduğundan, incelenmeksizin reddi gereken davada, işin esasına girilerek karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle, kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan İzmir 4.Vergi Mahkemesi 4.10.2006 günlü ve E:2006/895, K:2006/959 sayılı kararıyla; işlemin iptali, faiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı davalı idarece temyiz edilmiş, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Özlem ULAŞ’in Düşüncesi: Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası hakkında temyiz incelemesi yapılmak üzere dava dosyasının Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı H.Hüseyin TOK’un Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül etmiş olması nedeniyle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İzmir 4.Vergi Mahkemesinin 4.10.2006 günlü ve E:2006/895, K:2006/959 sayılı kararının ısrar hükmü aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, vergi mahkemesinin kararı, mahkemece davanın incelenmeksizin reddi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş olduğundan, uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup, bu incelemenin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu nedenle, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, işin esası incelenmek üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesine, 27.4.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.