ihaleye katılmamakla birlikte, ihale ile ilgili olarak yapılan hazırlık çalışmalarının hukuk ve usule aykırı olduğu iddiasıyla dava açan davacının, yapılan ihalenin, ihale sonrasında yapılan sözleşmenin ve tahsis işlemlerinin iptalini istemekte dava açma ehliyeti bulunduğu hakkında.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İdari Dava Daireleri
Genel Kurulu
Esas No: 2002/196
Karar No: 2004/1850
Özeti : İhaleye katılmamakla birlikte, ihale ile ilgili olarak
yapılan hazırlık çalışmalarının hukuk ve usule aykırı
olduğu iddiasıyla dava açan davacının, yapılan
ihalenin, ihale sonrasında yapılan sözleşmenin ve
tahsis işlemlerinin iptalini istemekte dava açma
ehliyeti bulunduğu hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Maliye Bakanlığı – ANKARA
2- Ulaştırma Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin
25.6.2001 günlü, E:1999/128, K:2001/2718 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması,
davacı tarafından istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmasının Özeti: Danıştay Onuncu Dairesince verilen
kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin,
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mürteza Güler’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi
ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Bilgin Arısan’ın ün Düşüncesi: Muğla İli Dalaman İlçesi …
Köyü Taşlık mevkii … pafta … ve … parsel sayılı Hazineye ait gayrimenkullerin bulunduğu
alanda Dalaman Yat Limanı ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri Projesi için Ulaştırma
Bakanlığınca yapılan ihalenin ve söz konusu gayrimenkullerin ihaleyi kazanan firmalara
kiralanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali talebiyle açılan davayı ehliyetten red
eden Danıştay Onuncu Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel
Müdürlüğü Yatrım Programı Turizm Sektöründe yer alan “Dalaman Yat Limanı ve Deniz
Otobüsü Yanaşma Yeri” Projesini Yap-işlet-Devret Modeline göre yaptırılması için
görevlendirilecek şirket ile sözleşme yapmaya, 3996 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesine göre
adı geçen Genel Müdürlüğün yetkili kılınmasına 12.7.1995 tarih ve 97/T.53 sayılı Yüksek
Planlama Kurulu Kararı ile karar verildiği ve adı geçen işin ihalesinin 22.11.1995 tarihinde
yapılacağı Teklif Verme Şartnamesinde belirtildiği halde bu ihaleye sadece … Turistik
Yatırım ve Hizmetleri A.Ş. … … Tur. End. ve Tic.A.Ş ile … İnş. ve Tic.A.Ş. ve … İnşaat A.Ş.
olmak üzere üç firma tarafından teklif verilmiş olup yapılan değerlendirme sonucunda,
istekli … … Tur. End. ve Tic.A.Ş. ile … İnş. ve Tic. A.Ş. ortaklığının en uygun teklifi vermesi
üzerine, ortak girişimin görevlendirilmesinin 1.12.1995 tarih ve 22179 sayılı Bakanlık Olur’u
ile uygun görülerek konuya ilişkin sözleşmenin imzalanabilmesi için Uygulama Sözleşmesi ve
Eklerine Yüksek Planlama Kurulunun 16.2.1996 tarih ve 96/T.23 sayılı kararı ile onay verilmiş
ve sözleşmenin, Danıştay incelemesinden geçirilmesinden sonra 25.7.1997 tarihinde davalı
Ulaştırma Bakanlığı ile görevli şirket arasında imzalanmıştır.
Dava konusu ihaleye katılmayan davacı şirketin, ihalenin ve ihale sonucu taraflarca
imzalanan imtiyaz sözleşmesinin iptal edilmesinde meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin
etkilenmediği, dolayısıyla işlemlerle menfaat ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın
ehliyet yönünden reddedilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4001 sayılı
Kanunla değişik 2 inci maddesi 1 inci fıkrası A bendi amir hükmüne uygun bulunduğundan
hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesi kararının
tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, Muğla İli, Dalaman İlçesi … Köyü, Taşlık Mevkii … pafta, … ve … parsel sayılı
Hazineye ait taşınmazların bulunduğu alanda Dalaman Yat Limanı ve Deniz Otobüsü
Yanaşma Yeri Projesi için Yap İşlet Devret Modeli uyarınca yapılan ihalenin; ihale sonucunda
ihaleyi kazanan şirketle yapılan sözleşmenin ve söz konusu taşınmazların ilgili firmalara
kiralanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesi 25.6.2001 günlü, E:1999/128, K:2001/2718 sayılı
kararıyla; “Dalaman Yat Liman ve Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri” projesinin Yap-İşlet-Devret
Modeline göre yaptırılması için görevlendirilecek şirket ile sözleşme yapmaya, 3996 sayılı
Kanunun 4. maddesine göre Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları
İnşaatı Genel Müdürlüğünün yetkili kılınmasına, 12.7.1995 günlü, 97/T.53 sayılı Yüksek
Planlama Kurulu Kararı ile karar verildiği, adı geçen işin ihalesinin 22.11.1995 tarihinde
yapılacağının Teklif Verme Şartnamesinde belirtildiği, üç firma tarafından verilen teklif
üzerine yapılan değerlendirme sonucunda, istekli … Tur. End. ve Tic. A.Ş.+… İnş. ve Tic.
A.Ş. ortaklığının en uygun teklifi vermesi üzerine, ortak girişimin görevlendirilmesinin
1.12.1995 günlü, 22179 sayılı Bakanlık Oluru ile uygun görüldüğü, konuya ilişkin
sözleşmenin imzalanabilmesi için uygulama sözleşmesi ve eklerine Yüksek Planlama
Kurulunun 16.2.1996 günlü, 96/T.23 sayılı kararı ile onay verildiği, sözleşmenin Danıştay
incelemesinden geçirilmesinden sonra 25.7.1997 tarihinde davalı Ulaştırma Bakanlığı ile
görevli şirket arasında imzalandığı, Hazineye ait söz konusu yerlerle ilgili olarak Maliye
Bakanlığınca görevli şirkete herhangi bir tahsisin yapılmadığının dosyanın incelenmesinden
anlaşıldığı, dava konusu ihaleye katılmayan davacı şirketin, ihalenin ve ihale sonucu
taraflarca imzalanan imtiyaz sözleşmesinin iptalinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 2. maddesinde öngörüldüğü anlamda meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin
etkilenmediği, dolayısıyla dava konusu işlemlerle menfaat ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından,
davanın ehliyet yönünden kabulüne hukuken olanak görülmediği, kaldı ki, söz konusu alanın,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanlı 1/25.000 ölçekli Fethiye-Dalaman Çevre Düzeni
Planında “Yat Limanı ve Çekek Yeri” alanına ayrılması ve bu planın davacı tarafından dava
konusu edilmemiş olması karşısında, davacı tarafından düşünülen yat imalatı ve onarım
yerinin yapılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine
karar vermiştir.
Davacı; yapılan ihaleden kimsenin haberi olmadığını, gerek ilanların gerekse ihale
şartlarının yasal zeminde gerçekleşmediğini, söz konusu arazi için şirketlerinin 1990 yılında
başvuruda bulunduklarını, şirketlerinin subjektif durumu incelenmeden karar verildiğini, dava
açma ehliyeti bulunduğunu öne sürmekte ve Daire kararının temyizen incelenerek
bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 nci maddesinin 1 inci bendinin a alt
bendinde iptal davasının subjektif ehliyet koşulu “menfaat ihlali” olarak yer almışken; bu
koşul, 4001 sayılı Kanunla; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar
uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere “kişisel hak
ihlali” olarak değiştirilmiş; ancak, 2. maddenin 1. bendinin (a) alt bendi; 10.4.1996 günlü,
22607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 günlü,
E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararıyla, idari işlemlere karşı iptal davası açabilmek için, idare
hukukunun genel esaslarına aykırı biçimde, idari işlemin davacının “kişisel hakkını ihlal” etmiş
olması koşulu getirilmesinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı ve birçok işleme karşı dava
yolunu kapattığı, bu haliyle hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasanın 2.
ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal nedeniyle doğan hukuksal boşluğun
giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazete’de yayımından itibaren üç ay sonra yürürlüğe
girmesine karar verilmiştir.
Bakılan davanın açıldığı tarihte sözkonusu hukuksal boşluğu dolduracak bir yasal
düzenleme getirilmemiş olmakla birlikte idari yargı yerleri içtihat yoluyla iptal davalarını
açabilmek için menfaat ilgisini aramışlardır. Ancak daha sonra bu yasal boşluk giderilmiş ve
2577 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 1 inci bendinin a alt bendi 4577 sayılı Kanunla yeniden
düzenlenerek, iptal davaları “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat
yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler
tarafından açılan” davalar olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla iptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde
belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade
açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari
işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu
edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Danıştay Onuncu Dairesince, davacı şirketin, dava konusu ihaleye katılmaması
nedeniyle, ihalenin ve ihale sonucu imzalanan sözleşmenin iptalini istemekte menfaati
olmadığı belirtilmiş ise de; davacı tarafından, diğer iddiaları yanında, 1990 yılından beri söz
konusu Hazine arazisinin kendilerine kiralanması ve tahsis edilmesi için bir çok kez
başvuruda bulunmalarına rağmen sonuç elde edilemediği, herhangi bir ilan yapılmadan
ihalenin gerçekleştirilmiş olduğu, Dalaman Milli Emlak Müdürlüğünün ve Dalaman
Belediyesinin dahi böyle bir ihale yapıldığından haberleri olmadığı, gerek ihale şartlarının
gerekse ihalenin, usulüne uygun olarak belirlenip yapılmadığı, ihale sonrası proje yeri
değişikliği yapılarak ihaleyi kazanan firmaya, öncekine göre daha büyük olan ve kendilerinin
de kiralamak istedikleri arazilerin verildiği, 3621 sayılı Kıyı Kanununa ilişkin hiçbir işlem
yapılmadan ihaleye çıkıldığı ileri sürülerek, ihale ile ilgili olarak yapılan hazırlık çalışmalarının
hukuka ve usule uygun gerçekleşmediği iddiasıyla bakılan davanın açıldığı ve davacının; söz
konusu ihalenin, ihale sonrasında ihaleyi kazanan şirketle yapılan sözleşmenin ve söz konusu
taşınmazların ilgili şirkete tahsis edilmesine ilişkin işlemlerin iptalini istediği anlaşıldığından,
davacı şirketin, dava konusu işlemlerden dolayı meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin
etkilendiği sonucuna ulaşılmış olup, davanın esasının incelenmesi gerekirken, menfaat ilişkisi
bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen Daire kararında
hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu Dairesinin 25.6.2001
günlü E:1999/128, K:2001/2718 sayılı kararının bozulmasına, uyuşmazlığın esası incelenmek
üzere dosyanın adıgeçen Daireye gönderilmesine, 11.11.2004 günü oyçokluğu ile karar
verildi.
K A R Ş I O Y
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince
verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin
kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının
55
temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesinin 25.6.2001 günlü, E:1999/128,
K:2001/2718 sayılı kararının onanması gerektiği oyuyla, aksine verilen karara katılmıyorum.