İnşaat taahhüt işlerinde ihale sonrası sözleşmeye bağlanan ve işin bitimi ile kayıtlara geçen gayrisafi hasılatın %20’sinin kar kabul edilmesinde, hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında
T.C.
D A N I Ş T A Y
Üçüncü Daire
Esas No : 2006/2095
Karar No : 2007/1360
Özeti : İnşaat taahhüt işlerinde ihale sonrası sözleşmeye
bağlanan ve işin bitimi ile kayıtlara geçen gayrisafi
hasılatın %20’sinin kar kabul edilmesinde, hukuka
aykırılık bulunmadığı hakkında.
Temyiz Eden : Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : İnşaat-taahhüt işi yapan davacı kurumun 2002 takvim yılı
işlemleri incelenerek bir kısım giderlerini gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirmesi
nedeniyle gayrisafi hasılatın %20’sinin net kazanç olacağı görüşüyle davacı kurum adına
re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergiyi; davacının ilgili yılda
gider kaydettiği … Nakliyat Hafriyat ve İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan tespitler, söz konusu firmanın
düzenlediği faturaların dolayısıyla davacının kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya
koyduğu, Mahkemelerinin inceleme elemanının kabul ettiği hasılattan hareketle matrahın
belirlenmesi amacıyla ortalama karlılık oranının İzmir Ticaret Odasından sorulduğu, ara
kararına verilen cevapta ortalama karlılık oranının %30 olduğu ve bu orandan ihalelerde
yapılan kırım miktarının düşülmesi gerektiğinin bildirildiği, dosyaya ara kararı cevabı olarak
ibraz edilen inşaat sözleşmelerinden davacı kurumun %40 oranından fazla fiyat kırımları
yaptığı görüldüğünden davacı kurumun beyanını aşan bir gelir elde etmediğinin anlaşıldığı,
öte yandan hasılatın %20’sinin safi kazanç olarak kabulüne ilişkin yöntemin inşaat
sektöründe yap-satçılar için uygulanabileceğinden kazanç tespitinde dikkate alınamayacağı
gerekçesiyle kaldıran İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 31.1.2006 gün ve E:2005/378, K:2006/77
137
sayılı kararının; Danıştay içtihatlarına göre alınan istihkakların %20’sinin safi kar olarak kabul
gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : M.Oğuz ULAŞ
Düşüncesi : Davacı kurumun ilgili yıldaki gerçek maliyetinin tespiti amacıyla
yaptırılacak bilirkişi incelemesinin sonucuna göre karar verilmek üzere, mahkeme kararının
bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Savcı : Ahmet ALAYBEYOĞLU
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek
bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının
uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, Kanunda
aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 229’uncu maddede ise faturanın
satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere
emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari belge olduğu kurala
bağlanmıştır. 230’uncu maddenin birinci fıkrasına göre de faturanın tarih, sıra ve seri
numarası, düzenleyenin ve müşterinin adı, ünvanı, adresi, bağlı olduğu vergi dairesi, hesap
numaraları ile malın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı, malın teslim tarihi ve irsaliye
numarasının bulunması zorunlu kılınmıştır. Tüm bu bilgileri içermesine rağmen gerçekte bir
emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan ya da mal satan ve işi yapan dışındaki bir kişi
tarafından düzenlenen faturaların, alım satım ya da hizmet ifasının belgesi olarak kabul
edilmesine olanak yoktur.
213 sayılı Yasanın 134’üncü maddesinde vergi incelemelerinin amacının ödenmesi
gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğu hüküm
altına alınmıştır.
İnşaat-taahhüt işi yapan davacı kurumun 2002 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu
… Nakliyat Hafriyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin düzenlediği muhtelif inşaat
malzemeleri ve hafriyat içerikli toplam tutarı katma değer vergisi hariç 92.383.525.000.-lira
olan 19 adet gerçeği yansıtmayan faturayı gider kaydettiği ileri sürülerek gayrisafi hasılatın
%20’si kar kabul edilmek suretiyle dava konusu tarhiyat yapılmıştır. Adı geçen şirket
hakkında yapılan tespitler davacı kurum adına düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığını
ortaya koymakta olup bu durum davacı kurumun ilgili yıl kazancının yeniden belirlenmesi
gerektiğini göstermektedir. Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla, inşaat işleri arasında ayrım
yapılmadan ve özellikle de inşaat taahhüt işi yapan mükelleflerin toplam hasılatlarının
%20’sinin kar olduğunun belirlenmesi nedeniyle inceleme elemanınca bu verinin esas
alınmasında,hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkemenin ara kararına, İzmir Ticaret Odasının gönderdiği cevapta bildirilen
karlılık oranından ihalelerdeki fiyat kırımlarının indirilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine bu
defa davacı kurumun gerçekleştirdiği inşaat işlerine ait sözleşmeler getirtilerek fiyat
kırımlarına göre davacı kurumun beyanını aşan bir gelir elde etmediği gerekçesiyle bozulması
istenen karar verilmiştir. İhalelerde gerçekleşen fiyat kırımları inşaat-taahhüt işini yaptıracak
olan kurumun belirlediği keşif bedeli üzerinden gerçekleştirilmekte olup sonuçta sözleşmeye
bağlanan miktar davacı kurumun hasılatını oluşturmaktadır. Yukarıya alınan inşaat taahhüt
işlerinde gayrisafi hasılatın %20 sinin kar olacağına ilişkin içtihatlarda da, ihale sonrası
138
sözleşmeye bağlanarak işin bitimi ile kayıtlara geçirilen hasılat esas alınmaktadır. Kaldı ki,
müteahhitlerin fiyat kırımlarını yaparken taahhüt işini zararına sözleşmeye bağlamaları ticari
icaplara da uygun düşmediğinden, yazılı gerekçeyle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen
kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile İzmir 2.Vergi
Mahkemesinin 31.1.2006 gün ve E:2005/378, K:2006/77 sayılı kararının bozulmasına, 492
sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması
gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda
karşılanması gerektiğine 30.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.