eser sözleşmesinden iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise fazla ödemenin tahsili talebinden ibaret olup Merkez Bankası’-ndan işle ilgili tüm kayıt ve belgeler getirtilerek,- davalı idarenin tasfiye olurunda belirtilen ve dava konusu edilen meblağı Merkez Bankası kanalı ile davacının yurt dışından makine ve aksamını ithal ettiği şirket yada şahsa transfer edip etmediği,- davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı konusunda rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama

  1. Hukuk Dairesi         2017/668 E.  ,  2017/2780 K.

 

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise fazla ödemenin tahsili talebinden ibaret olup, mahkemece; Dairemizin en son verilen 10.04.2008 tarihli bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne dair kararı taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece daha önce verilen davanın reddine dair kararı davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz’in 10.04.2008 tarih, 2007/6814 Esas ve 2008/2342 Karar sayılı ilâmıyla; mahkemece kambiyo ve dış ticaret konusunda uzman kişilerden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak Merkez Bankası’ndan işle ilgili tüm kayıt ve belgeler getirtilerek, davalı idarenin tasfiye olurunda belirtilen ve dava konusu edilen meblağı Merkez Bankası kanalı ile davacının yurt dışından makine ve aksamını ithal ettiği şirket yada şahsa transfer edip etmediği, davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı konusunda rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilmiş ve mahkemece yapılan yargılamanın 19.02.2009 tarihli oturumunda bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur. Bozma ilâmına uyan mahkeme bozma doğrultusunda Merkez Bankası’na müzekkere yazılmasına karar verip bu belgelerin celbinden sonra bilirkişi heyetine dosyanın tevdiine karar vermiş ise de; dış ticaret hukukçusu…. Merkez Bankası emekli müfettişi…. Gökbayrak ve Hukukçu Ruhat Genç seçilip dosyanın bilirkişilerden Haydar Yılanlı’ya teslim edildiği ve ilk raporda Ruhat Genç imzasının bulunmadığı gibi bu bilirkişinin kim olduğunun dahi belirlenemediğine ilişkin tutanak

düzenlenip dosyanın bilirkişilerden birine verildiği ve raporun iki ayrı bilirkişi tarafından birlikte değil ayrı ayrı incelenip ayrık raporlar düzenlendiği ve sonrasında alınan ek rapora da muhalefet şerhi konulduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi seçim ve uygulamasının HMK hükümlerine ve raporun bozmaya uygun olarak düzenlendiği söylenemez. Bu haliyle hükmüne uyulan bozma ilâmına uygun, uyuşmazlığın çözümüne yeter inceleme ve değerlendirme yapıldığından söz edilemez.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek kambiyo ve dış ticaret konusunda uzman bilirkişiler kurulu heyetinden HMK’nın 281/3. maddesi gereğince bozma ilâmına uygun düzenlenecek, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bozma doğrultusunda usulü kazanılmış hak ilkelerine de uygun şekilde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.