işçi personele ait kesintileri hk

<![CDATA[Saymanlık Adı : İstanbul Bahçelievler Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü Yılı : 2003 Dairesi : 8 İlam No : 928 Dosya No : 29637 Tutanak No : 30277 Tutanak Tarihi : 01.07.2008 Duruşma talebinde bulunan Y. Savaş, L. Sakız, R. Akçay, B. Mercan, S. Gür, S. Eminoğlu, Ş. Şabudak, S. Kurtaran, Y. Öztürk, N. Er, E. Özyurt, S. Bulut, M. Şahin, R. Oğuz, S. Gencer, M. Küçükköse, S. Bulut, B. Sayın, A. Yasan, H. memişoğlu’a duruşma gününün 18.06.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve tebellüğ belgesini aldıkları halde duruşmaya gelmedikleri, duruşmaya katılmayacaklarına dair yasal bir neden bildirmedikleri anlaşılmıştır. Duruşma talebinde bulunan H. Doğan ve O. Yılmaz’ın sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü. 1- 928 nolu ilamın 1. maddesinde, Çalışanlardan yapılan tasarruf teşvik kesintileriyle Devlet katkısının T.C. Ziraat Bankasındaki hesaba yatırılması ve yatırılan bu paraların nemalandırılması suretiyle hak sahiplerine buradan ödeme bulunulması gerekirken, bu kesintilerin bankaya yatırılmaması ve 338.875.926.800.- lira tutarındaki nema ödemelerinin Belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle 338.875.926.800.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde özetle, ilamda bahsi geçen ödemenin, Çalışanların Tasarrufa Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair 24.4.2003 Tarih Ve 4853 Sayılı Kanun’un “Süresinde Ödenmeyen Tasarruf Kesintileri ve Katkı Payları” başlıklı 8.maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde kanunun emrettiği biçimde gerçekleştirildiğini, ilam metninde belirtildiği gibi hak sahiplerine elden nema olarak herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, memur personele ait kesintilerin yasal faiziyle birlikte T.C. Ziraat Bankası Şirinevler şubelerindeki 26998415 İşyeri sicil sayılı Tasarrufu Teşvik Hesaplarına 05.06.2003 tarih ve 61202 ve 61206 sayılı dekontlar karşılığında (10.494.650.800.TL.Anapara,38.171.635.700 TL.Gecikme zammı) ödendiğini, işçi personele ait kesintilerin ise gecikme faizleriyle birlikte Sosyal Sigortalar Kurumu Bakırköy Şube Müdürlüğü’ndeki Kurumumuz 051000015. 34,051000016. 34,051000017. 34,051000018.34 sicil numaralı işyeri hesaplarına 27.05.2003 tarih ve 1-2-3 ve 4 sayılı Tahsilat makbuzları karşılığında ödendiğini, ayrıca ilamda Belediyenin nakit sıkıntısı yaşadığı dönemlere ait her hangi bir tarihe ait banka veya kasa mevcudunu gösteren bir tutanak yada belge tevsik edilemediği belirtilmiş ise de söz konusu belge ve dokümanlar sorgu aşamasında sorulmaması ile birlikte taraflarınca da gözden kaçırıldığı için savunmaları eklerinde sunulmadığını, savunmaları ekinde o dönemde yaşadıkları nakit sıkıntılarını gösteren belgeler de göndermek suretiyle tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır. 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun 4. maddesinde; “Kurumlar bu Kanun hükümleri çerçevesinde çalışanların aylık ve ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını aylık ve ücret ödemelerinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C. Ziraat Bankasında personeli adına açtıkları ‘Tasarruf Teşvik Hesabı’na yatırırlar…” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 5. maddesinde ise, “Toplu Konut Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı, 4. maddeye göre açıklanacak hesapta toplanacak paraları, Yüksek Planlama Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde, gayrimenkul alım satımına yönelik yatırımlar hariç olmak üzere, her türlü menkul kıymetlere ve verimi yüksek yatırımlara yatırmak suretiyle nemalandırılır.” denilmektedir. Kanunun 9. maddesinde de, T.C. Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesindeki hesapta toplanacak paraların nemalandırılmasında, öncelikleri tespite bu paralan gerektiğinde diğer kamu bankalarında nem al andırmaya; T.C, Ziraat Bankası ve diğer bankaları ile bu kanunun uygulanmasında görevlendirilen kuruluşlara hizmetlerinin ne şekilde ödeneceğini tespite Yüksek Planlama Kurulu’nun yetkili olduğu belirtilmektedir. 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi Ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair 24.4.2003 Tarih Ve 4853 Sayılı Kanun’un Süresinde Ödenmeyen Tasarruf Kesintileri Ve Katkı Payları başlıklı 8.maddesinde de, 3417 sayılı Kanun hükümlerine göre, ücretlerden yapmaları gereken tasarruf kesintileri ile katkı paylarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan işverenlerden; yatırılması gereken miktarlar ile gecikme zammı, resen veya ilgililerin başvurusu halinde Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunarak T.C. Ziraat Bankası şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılır. 3417 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki personelin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan kurumlar, yatırılması gereken miktarların resen veya ilgililerin başvurusu halinde yasal faiziyle birlikte T.C. Ziraat Bankası şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılmasından sorumlu oldukları, hükme bağlanmıştır. Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca, çalışanlardan yapılan tasarruf kesintileri ile Devlet katkılarının T.C. Ziraat Bankasındaki hesaba yatırılması ve yatırılan bu paraların nemalandırılması suretiyle hak sahiplerine de bu hesaptan ödemede bulunulması gerekmektedir. Dilekçeye ekli belgelerden, Belediyenin nakit sıkıntısı içerisinde olduğu, bu nedenle sadece tasarrufu teşvik kesintilerinin değil maaşların dahi zamanında ödenemediği anlaşılmıştır. İlişikli Verile Emirlerinin incelenmesinde, yapılan ödemelerin yukarıya alınan 4853 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin 2. fıkrası gereği yapıldığı, bu fıkrada da, personelin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan kurumların, yatırılması gereken miktarları resen veya ilgililerin başvurusu halinde yasal faiziyle birlikte T.C. Ziraat Bankası şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılmasından sorumlu tutuldukları, dolayısıyla yapılan ödemeyle sorumluların bu Kanun hükümlerinin gereğini yerine getirdikleri ve sorumluların idareleri tarafından tespit edilen Devlet Memurları Kanununun 12. maddesi anlamında bir kasıt, kusur veya ihmallerinin de bulunmadığı anlaşıldığından dilekçilerin iddialarının kabulüyle, 928 nolu ilamın 1. maddesiyle tazminine karar verilen 338.875.926.800.- liraya ilişkin hükmün KALDIRILMASINA, 2- İlamın 2. maddesinde, Yargı harçları ve vergi borçlarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan gecikme zam ve faizinin Belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle 757.681.550.000.-liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, ilamın 2.maddesinde nakit yetersizliği nedeniyle ödenemeyen geçmiş dönemlere ait vergi borçları ve yargı harçlarının Vergi Barışı Kanunundan yararlanma işlemlerinin tamamlandığını, geriye dönük (1993-2002 yıllarını kapsayan) borçların yeniden yapılandırılarak taksitlendirildiğini, ve taksitlendirme koşullarına uygun olarak da verile emirleri ile ödenmeye başlandığını, İlamda kişisel sorumluluğun ortadan kaldırılması bakımından, Belediyenin nakit sıkıntısı yaşadığı dönemlere ait her hangi bir banka veya kasa mevcudunu gösteren tutanak yada belge tevsik edilemediği belirtilmiş ise de; söz konusu belge ve dokümanların sorgu aşamasında sorulmaması nedeniyle kendilerince gözden kaçırıldığını ve bu nedenle savunmaları ekinde sunulmadığını, ancak dilekçeleri ekinde sunulan belgeler incelendiğinde Belediyenin nakit yetersizliğinin açıkça görüleceğini, Bahçelievler Belediyesinin 01.Kasım 1992 tarihinde yapılan ara yerel seçimleri müteakiben Bakırköy Belediyesi’nin bölünmesiyle tüzel kişiliğine kavuştuğunu ve bu borcun 1992 yılından itibaren biriktiğini, hatta Bakırköy Belediyesi’nin bölünmeden evvelki borçları ile karşı karşıya kaldığını, Belediyenin kurulurken borçlu doğduğunu, dilekçe ekindeki Belediyenin muhtelif zamanlardaki Banka hesap mevcutlarını gösterir ekstreleri incelendiğinde, Belediyenin söz konusu dönemler içersinde nakit sıkıntısı çektiğinin anlaşılacağını, dilekçeye ekli belgelerin incelenerek tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. İlam hükmü, devlet masrafı olmayan ödemeleri bütçeden yapanların Devlet Memurları Kanununun 12. maddesine göre sorumlu oldukları gerekçesiyle verilmiştir. 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nun 7 nci maddesinde Devlet Masrafı, “Devlet masrafı, Bütçe dahilinde Devlet namına ifa edilen veya bir kanunu mahsus ile ifası taahhüt olunan bir hizmet ve hususat karşılığı olmak üzere Devlet zimmetinde gerçekleşen bir borçtur.” şeklinde tanımlanmıştır. Diğer taraftan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12. maddesinde de; “Devlet memurları görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilin Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.” denilmiştir. Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde; İlamda zamanında ödenmediği belirtilen vergi borçları ve yargı harçlarının 1992 yılından 2003 yılına kadar olan döneme ait olduğu anlaşılmıştır. İlam hükmü dayanağı olarak gösterilen Devlet Memurları Kanunu’nun 12. maddesine göre bir tazmin hükmünün verilebilmesi için, sorumluların bu maddede belirtilen anlamda bir kasıt, kusur ve ihmallerinin bulunması gerekir. Sayman ve Tahakkuk Memuru olarak sorumlu tutulan dilekçiler, kendi sorumluluk döneminden önceki dönemde görevli olanlar tarafından ödenmemiş olan vergi borçları ve yargı harçlarının mevzuata uygun olarak tahakkuk etmiş gecikme cezasını ödediğinden, dilekçilere bu anlamda bir sorumluluk yüklenmesi mevzuata uygun görülmemekle birlikte; Konunun esası hakkında yapılan incelemede; söz konusu gecikme zammı ödemelerinin belediyenin içinde bulunduğu nakit yetersizliği nedeniyle zamanında ödenemeyen vergi borcu ve yargı harçlarından kaynaklandığı, Belediyenin bu borçları nedeniyle 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan yararlanılması için bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ettiği ve müracaatının kabul edildiği ve ödemelerin bu Kanun gereği yapılan vergi, ecrimisil ve yargı harçlarının taksit ödemeleri yani ödemelerin Belediyenin borcu olduğu, bu anlamda dilekçilerin Devlet Memurları Kanununu 12’inci maddesinde belirtilen anlamda kasıt, kusur veya ihmallerinden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, dilekçilerin iddialarının kabulü ile 928 sayılı ilamın 2.maddesiyle verilen 757.681.550.000.-liraya ilişkin tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 3- İlamın 11. maddesinde, Zabıta Müdürlüğü Personeline giyecek yardımı yönetmeliğine aykırı olarak kemer, kaşkol, eldiven ve çorap verilmesi nedeniyle 2.259.169.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, İlamda bahsi geçen alımların yalnızca 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 211. maddesi gereğince hazırlanan 91/2268 sayılı “Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği” kapsamında değerlendirilerek yapılmadığını, aynı zamanda 1580 Sayılı Belediye Kanunu’nun 106 ncı maddesi “Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin kabulü hakkında 3030 Sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi/ ‘Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 Sayılı Kanun’un uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 23.Maddesinin (B) bendinin (d) alt bendi ve 29.3.1943 tarih ve 2/19673 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yayımlanan “Belediye Memur ve Müstahdemleri Tüzüğünün 15.Maddesi gereğince hazırlanan ve 12.3.1990 tarih ve 20459 sayılı Resmi gazetede yayımlanan ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren belediye zabıta kıyafet yönetmeliğinin de göz önünde bulundurularak yapıldığını, söz konusu Yönetmeğin “Giyim Eşyalarının Renk Cins ve Biçimleri ile Şekilleri” başlıklı 6.maddesinin (g), {h), (ı) ve {i) bentlerinde zabıta personeline çorap, eldiven, kemer ve kaşkol alınabileceğinin belirtildiğini bu nedenle Yönetmelik kapsamında alım yapıldığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir. İlam hükmü, zabıta personeline giyecek yardımı yönetmeliğine aykırı olarak kemer, kaşkol, eldiven ve çorap verilmesi nedeniyle verilmiştir. 12.3.1990 tarih ve 20459 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren, Belediye Zabıta Kıyafet Yönetmeliğinin Amaç başlıklı 1. maddesinde, Bu Yönetmeliğin amacının belediye zabıtasının kıyafeti ile takacağı işaretlerde birlik ve beraberliği sağlamak, kıyafetin renk, cins, biçim ve şeklini belirlemek olduğu, anılan Yönetmeliğin Giyim eşyasının renk, cins ve biçimleri ile şekillerinin belirlendiği 6. maddesinde de, çorap, eldiven, kemer ve yün boyun atkısı, zabıta personeline verilecek giyim eşyalarından sayılmıştır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 211. maddesi gereğince hazırlanan 91/2268 sayılı “Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği” kapsamında zabıta personeline yukarıda sayılan giyim malzemelerinin verilmesi mümkün değilse de, bu Yönetmeliğe göre daha özel bir düzenleme olan ve yukarıya hükümleri alınan Belediye Zabıta Kıyafet Yönetmeliğine göre bu malzemelerin anılan personele verilmesi mümkün olduğundan yapılan ödemede mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle, dilekçilerin taleplerinin reddiyle ilamın 11. maddesiyle tazminine karar verilen 2.259.169.000.- liraya ilişkin hükmün KALDIRILMASINA, 4- İlamın 13. maddesinde, memurlara yemek yardımı yapılması işinin 2886 sayılı Devlet İhale kanunun 51-i maddesine göre ihale edilmesi nedeniyle 285.693.576.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, Belediyede çalışan memur personelin öğle yemeği ihtiyacının Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin 4.maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, aynı zamanda bu amaçla belediye bütçesine konulan ödeneğinde aşılmamasına da dikkat edilerek öğlen yemeğinin temin edildiğini, temini sağlanan yemeğin söz konusu Yönetmeliğin 5.maddesinde belirtildiği şekilde Belediyede bu amaca yönelik kurulmuş yemek servisi, yardım sandığı gibi birimler bulunmadığından, yemek alım ihalesi açılmak suretiyle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre 3’üncü kişilerden temin edilerek ödemelerin yapıldığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır. Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin Amaç başlıklı 1. maddesinde, Bu yönetmeliğin amacının Devlet memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde, ne şekilde faydalanacaklarını ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esasları belirlemek olduğu, 4. maddesinde, Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağı, Yardımın Şartları başlıklı 5. maddesinde de, Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı konulan ödeneğin, memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, hükme bağlanmıştır. Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin yukarıya alınan 5. maddesindeki hükümden anlaşılacağı üzere, söz konusu yemek yardımının yapılabilmesi için, Yönetmelikte belli şartlar öngörülmüştür. Kurum bütçelerine memurlara yiyecek yardımı yapılması amacıyla konulan ödenekten ancak, memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşlara ödeme yapılabileceği düzenlemesi bulunmakla birlikte, bütçeye bu maksatla konulan ödeneğin aşılmaması, Bütçe Uygulama Talimatına göre memurlardan ek göstergelerine göre yemek karşılığı alınması gereken miktarın alınması şartıyla, yiyecek yardımı yapılmak suretiyle bütçeye konulan ödenekten, ihale yapılmak suretiyle ödeme yapılarak memurlara yiyecek yardımı yapılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle, dilekçilerin taleplerinin kabulüyle ilamın 13. maddesinde tazminine karar verilen 285.693.576.000.- liraya ilişkin hükmün KALDIRILMASINA, 5- İlamın 15. maddesinde, Final Sanayi Ürünleri Ticaret Limited Şirketinin yükleniminde bulunan 2.972.983.506.800.- lira keşif bedelli 1. Bölge Çöp Toplama, Nakil, Cadde ve sokakların Süpürülmesi, Pazar Yerlerinin Süpürülmesi ve Çöplerinin toplanması İşinde; A- Şartname ve sözleşmede çöp toplama ve nakil işinde tüketilen akaryakıta fiyat farkı verileceğine ilişkin her hangi bir hüküm bulunmamasına rağmen mazot fiyat farkı ödenmesi nedeniyle 87.084.780.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 4. maddesinde şartnamenin: Yapılacak işlerin genel, özel, teknik ve İdari esas ve usullerini gösteren belge veya belgeleri, .. ifade eder” şeklinde tanımlandığını, aynı Kanununun 7. maddesinde de “Şartnameler” başlığı konularak, “ihale konusu İşlerin her türlü özelliğini belirten şartname ve varsa eklerinin İdarelerce hazırlanacağı, bu şartnamelerde işin mahiyetine göre konulacak özel ve teknik şartlardan başka genel olarak aşağıdaki hususların da gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmek suretiyle tek bir şartnamenin değil şartnamelerin varlığını kabul ettiğini, Sözleşme Ekleri’ başlıklı 2. madde ile Şartnamenin 27. maddesinde de; Müteahhidin taahhüdüne ait bütün bu hususlarda bu sözleşmeye bağlı; A- Eksiltme Şartnamesi B- Özel İdari Şartname C- Özel Teknik Şartname Hükümlerine uygun şekilde iş görmeyi taahhüt etmiştir…’ denildiğini, İlamda sözleşme eklerinden sadece Eksiltme Şartnamesinin dikkate alındığını, diğer şartnamelerin (Özel ve Teknik) hiç dikkate alınmadığı, Özel Teknik Şartname’nin 20. maddesinin (b) bendinde ‘Sözleşmenin yapıldığı tarihle sözleşmenin bitimine kadar olan süre içerisinde, keşif özetindeki analiz formülüne göre akaryakıt fiyat farkı ödenecek, bunun haricinde her hangi bir fiyat farkı ödenmeyecektir, denilerek akaryakıt için fiyat farkı ödeneceğinin açıkça belirtildiğini, aynı şartnamenin hakedişlerin ödenmesi ile ilgili 25. maddesinin (b) bendinde de, ‘Tüm bu bedellerden tenzilat düşülerek, akaryakıt fiyat farkı ve KDV ilave edilir.’ denilerek hakedişlerin nasıl düzenleneceği açıklanırken akaryakıt için fiyat farkı verileceğinin de net bir şekilde ifade edildiğini, öte yandan 2886 sayılı Kanununun 11. maddesinde, İhalesi yapılacak her iş için bir onay belgesi hazırlanacağı, onay belgesinde, ihale konusu olan iş için fiyat farkı verilip verilmeyeceğinin belirtileceği hükmüne yer verildiğini, bu bağlamda hazırlanan ‘İhale Onay Belgesi’nde de ‘akaryakıt fiyat farkı verilecektir’ ifadesine açıkça yer verildiğini, Kısacası akaryakıt için fiyat farkı verileceği hususunun hem ihaleye ilk çıkışta onay belgesinde, hem de Özel Teknik Şartnamede açıkça belirtildiğini, yine noter tasdikli sözleşme dosyasında fiyat farkında esas alınacak akaryakıt fiyatlarına yer verildiğini, tüm bu sözleşme öncesi düzenlemeler paralelinde hazırlanan Sözleşmenin 8. maddesinin ‘Malzeme Fiyat Farkları’ başlıklı (G) bendinde de ayrıntılı açıklamalara yer verilerek, kullanılan mazot için hesaplanacak fiyat farkının da; F= A x B x 0.0788 x ( C – D) x 0.850 kg/litre formülüyle hesaplanacağının kararlaştırıldığını, Kamu İhale Kuruluna, bir işle ilgili şartnamede fiyat farkı verilip verilmeyeceği konusunda açıklık olmadığı yönünde yapılan şikayet başvurusu üzerine Kurulun İşin Sözleşmesinin 15 inci maddesinde; “15.1. Yüklenici, gerek sözleşme süresi, gerekse uzatılan süre içinde, sözleşmenin tamamen ifasına kadar, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle “fiyat farkı” verilmesi talebinde bulunamaz. 15.2. Yürürlükteki “fiyat farkı” Kararnamesi hükümlerine göre “fiyat farkı” hesaplanacaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan sözleşme hükmü İle “fiyat farkı” verileceği belirtilerek, “fiyat farkı” Kararnamesi hükümlerince asgari ücret ve diğer işçilik maliyetlerindeki değişiklikten kaynaklanan “fiyat farkı”nın ödeneceği öngörülmüştür.” şeklinde karar verildiğini, bu örnek olaydaki sözleşme hükmünün, sorgu konusu olan belediyece düzenlenen şartname hükmü ile benzeştiğini, şartnamedeki 13181 sayılı Kararnameyle ilgili hükümlerin çizilmesinin nedeninin çöplerin toplanması işinin, 13181 sayılı Kararnamenin kapsamına girip girmeyeceğine ilişkin tereddüt dolayısıyla yapıldığını, Fiyat farkına ilişkin diğer usul olan, 90/1216 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 88/13181 sayılı Kararnamenin farkının baz fiyatın değişmesinden kaynaklandığını, baz fiyatın farklı değerlendirilmesi nedeniyle her iki kararnamenin uygulanması sonucunda farklı sonuç elde edildiğini, dolayısıyla protokollün yıl başında imzalanması durumunda her iki kararnameye göre de baz fiyat, yıl başı perakende satış fiyatı olacağını ve bu durumda da iki fiyat farkı arasında her hangi bir farkın (hazine zararı) olmayacağını, Sayıştay Temyiz Kurulunun da park ve yeşil alanların bakım ve tanzimi yani yenileştirme, iyileştirme işinde 88/13181 sayılı kararnamenin uygulanmasında bir sakınca olmadığına karar verdiğini, Sayıştay Dairelerinin çöp toplama ve taşıma işinin yapım işi kabul eden benzer kararlarının bulunduğunu, İşte bu sıkıntılı geçiş sürecinde hatalı bir uygulamaya neden olmamak açısından şartnamedeki 13181 sayılı kararnameye göre fiyat farkı verilmesini düzenleyen hükümlerin üzeri çizildiğini, yüklenicilerin de mağdur edilmemesi açısından ara bir formül bulunmaya çalışılarak, 13181 sayılı Kararnameden bahsedilmeden hem ihaleye ilk çıkışta onay belgesinde, hem de Özel teknik Şartnamede akaryakıt için fiyat farkı verileceği belirtilmekle yetinildiğini, oysa Onay belgesinde, Özel Teknik Şartnamede ve Sözleşmede akaryakıt için fiyat farkı verileceği öngörüldüğünden en azından hakkaniyet gereği 88/13181 Kararname ile 90/1206 sayılı kararnameye göre fiyat farkı uygulaması arasında belediyenin yararına veya zararına bir durum olup olmadığı açısından konunun değerlendirilmediğini, bu açıdan bir değerlendirme yapılmadan mevzuata tamamen uygun olan 87.084.780.000 liralık fiyat farkı ödemesi için tazmin kararı verildiğini bildirerek mevzuata aykırı olan hükmün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 4.maddesinde Şartname: Yapılacak işlerin genel, özel, teknik ve idari esas ve usullerini gösteren belge veya belgeleri, .. ifade eder, şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı Kanununun “Şartnameler” başlıklı 7.maddesin de, ihale konusu işlerin her türlü özelliğini belirten şartname ve varsa eklerinin idarelerce hazırlanacağı, bu şartnamelerde işin mahiyetine göre konulacak özel ve teknik şartlardan başka genel olarak aşağıdaki hususların da gösterilmesi zorunludur denilmiş ve (k) alt bendinde, sözleşme konusu işlerin malzeme veya birim fiyatlarındaki değişiklikler nedeniyle eğer ödenecekse fiyat farkının ne şekilde ödeneceğinin de şartnamelerde gösterilmesi zorunlu hususlardan sayılmıştır. Söz konusu işe ait Eksiltme Şartnamesinin fiyat farkının ne şekilde ödeneceğiyle ilgili olan 12. maddesinde, Müteahhit, gerek esas taahhüt süresi içinde, gerekse mücbir sebeplerden dolayı uzatılan süre içinde, taahhüdün tamamen ifasına kadar vergilere zam yapılması veya yeni vergiler ve resimler konulması, fiyatların yükselmesi, taşıma ve işçi ücretlerinin artması gibi sebeplere dayanarak fazla para verilmesi veya süre uzatımı isteğinde bulunamaz (ilgili mevzuatı uyarınca hesaplanacak KDV idarece müteahhide ödenir) şeklinde düzenlenmiş, ancak 13181 sayılı fiyat farkı Kararnamesine atıf yapan bölümü taraflarca çizilmek suretiyle iptal edilmiştir. Özel İdari Şartnamede ise, fiyat farkı ödemesiyle ilgili her hangi bir hüküm bulunmamaktadır. İşe ait Özel Teknik Şartnamenin 20. maddesinin (b) bendinde, Sözleşmenin yapıldığı tarih ile, sözleşmenin bitimine kadar olan süre içerisinde, keşif özetindeki analiz formülüne göre akaryakıt fiyat farkının ödeneceği, bunun haricinde her hangi bir fiyat farkının ödenmeyeceği, 07.10.2002 tarih ve 518 Nolu İhale Onay Belgesinde, akaryakıt fiyat farkının verileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Taraflar arasında 11.12.2002 tahinde imzalanan ve Noter tarafından tasdik edilen sözleşmenin 8. maddesinde, Eksiltme Şartnamesinde yer alan hükmün aynısı yer aldıktan sonra, 88/13181 sayılı Kararnamenin fiyat farkıyla ilgili hükümlerine ilişkin kısmının üzeri taraflarca çizilerek iptal edilmiştir. Söz konusu bu sözleşmenin, sözleşme ekleri başlıklı 2. maddesinde ise, Müteahhit; taahhüdüne ait bütün bu hususlarda bu sözleşmeye bağlı; A- Eksiltme Şartnamesi; B- Özel İdari Şartname; C- Özel Teknik Şartname; H- Keşif Özet Cetvelleri; Hükümlerine uygun şekilde iş görmeyi taahhüt etmiştir. Sözleşme ekleri arasında tutarsızlık olduğu takdirde uyuşmazlığın çözümlenmesinde yukarıdaki sıranın esas alınacağı kararlaştırılmıştır. İşe ait şartnamelerin birlikte değerlendirilmesinde, akaryakıt fiyat farkı ödenmesiyle ilgili olarak, İhale onay belgesi ve özel teknik şartname ile, eksiltme şartnamesi ve özel idari şartname hükümleri arasında çelişki olduğu görülmüştür. Anılan işe ait sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşme ekleri arasında tutarsızlık olduğu takdirde uyuşmazlığın çözümlenmesinde öncelikle Eksiltme Şartnamesi ve Özel İdari Şartnamenin uygulanacağı düzenlemesi bulunduğundan ve bu şartnamelerde ve işin sözleşmesinde de, akaryakıta fiyat farkı ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığından, sözleşmeye göre 3. sırada uygulanması gereken özel teknik şartnamedeki düzenlemeye dayanarak işin müteahhidine akaryakıt fiyat farkı ödemesi yapılması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dilekçi taleplerinin reddiyle ilamın (A) bendiyle tazminine karar verilen 87.084.780.000 liraya ilişkin hükmün TASDİKİNE, B- Yüklenici firma tarafından idareye araç tahsis edilmediği halde ceza kesintisi yapılmaması nedeniyle 89.552.390.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, yukarıda (A) şıkkı ile ilgili savunmada da belirttikleri gibi bu konuda da ‘Özel Teknik Şartnamenin dikkate alınmadığını, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 4. maddesinde Şartnamenin, Yapılacak işlerin genel, özel, teknik ve idari esas ve usullerini gösteren belge veya belgeleri, .. İfade eder, şeklinde tanımlandığını, aynı Kanunun 7. maddesinde de, İhale konusu işlerin her türlü özelliğini belirten şartname ve varsa ekleri idarelerce hazırlanacağı ve bu şartnamelerde işin mahiyetine göre konulacak özel ve teknik şartlardan başka genel olarak aşağıdaki hususların da gösterilmesinin zorunlu olduğunun hükme bağlandığını, yani ihale işlemlerinde tek bir şartname değil şartnamelerin olduğunu, işe ait sözleşmenin Sözleşme Ekleri’ başlıklı 2. maddesi ile Şartnamenin 27. maddesinde de Müteahhidin, taahhüdüne ait bütün bu hususlarda bu sözleşmeye bağlı, A-Eksiltme Şartnamesi, B-Özel İdari Şartname, C-Özel Teknik Şartname hükümlerine uygun şekilde iş görmeyi taahhüt ettiğini, ilamda sözleşme eklerinden Eksiltme Şartnamesi ve Özel İdari Şartname dikkate alındığı halde Özel Teknik Şartnamenin hiç dikkate alınmadığını, sözleşmenin eki olan, ‘Özel Teknik Şartname’nin 22. maddesinde ‘Sözleşme ekleri kapsamına giren her türlü iş ve işlemler aralıklı yada devamlı olarak idarenin denetimine tabidir. İdare tarafından bölgede yapılacak denetimleri kolaylaştırmak amacıyla Yüklenici; İdarenin talebi halinde binek araç tahsis eder.’ denilerek bu tahsisin sadece idarenin talep ettiği durumlarda yapılacağının açıkça belirtildiğini, ilamda ise bu hüküm yok sayılarak adeta işin başladığı günden biteceği güne kadar Belediyenin bahçesinde sürekli bir binek aracın hazır olması gerektiği gibi yorum yapılarak işin başladığı günden bittiği güne kadar her gün için gecikme cezası hesaplandığını oysa, söz konusu binek araçla ilgili olarak bir ceza uygulaması yapılabilmesi için Özel Teknik Şartname gereği öncelikle idarenin yükleniciden araç talep etmesi, bu talebe karşın yüklenicinin araç tahsis etmemiş olması, bu durumun da bir tutanakla tespit edilmiş olmasının gerektiğini, böyle bir durum olduğu taktirde de sadece tahsisin yapılmadığı günler için ceza kesintisi yapılması gerektiğini, kaldı ki böyle bir tespit bulunmadığı gibi İdarenin müteahhitten böyle bir araç tahsis talebinde bulunulmadığı, varsayımdan hareketle, belediyenin kontrol işlerinde kendi aracını kullandığı, bunun için de gereksiz bakım ve yakıt masrafında bulunduğu gerekçesiyle hiçbir belge veya kanıt bulunmadan tazmin hükmü verildiğini, dolayısıyla ilamın gerekçesinin doğruları yansıtmadığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 4.maddesinde Şartname: Yapılacak işlerin genel, özel, teknik ve idari esas ve usullerini gösteren belge veya belgeleri, .. ifade eder, şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı Kanununun “Şartnameler” başlıklı 7.maddesin de, ihale konusu işlerin her türlü özelliğini belirten şartname ve varsa eklerinin idarelerce hazırlanacağı, Bu şartnamelerde işin mahiyetine göre konulacak özel ve teknik şartlardan başka genel olarak aşağıdaki hususların da gösterilmesi zorunludur, denilmiş ve (e) alt bendinde, işe başlama ve bitirme tarihi, gecikme halinde alınacak cezaların da şartnamelerde gösterilmesi zorunlu hususlardan sayılmıştır. Söz konusu işe ait, Eksiltme Şartnamesinin Not 2. maddesinde, yüklenici firma mukavele imza tarihinden itibaren başlamak üzere işin kontrol teşkilatına….. model binek otomobil tahsis edecektir. Aracın bakım, işletme ve her türlü masrafı yüklenici firmaya ait olacaktır. Aksi takdirde günlük gecikme cezasının ¼’ü oranında her gün için ceza kesilecektir, Özel İdari Şartnamenin 31. maddesi 3. fıkrasında da, yüklenici firma mukavele imza tarihinden itibaren başlamak üzere işin kontrol teşkilatına …… model binek otomobil tahsis edecektir. Aracın bakım, işletme ve her türlü masrafı yüklenici firmaya ait olacaktır, denilmektedir. İşe ait Özel Teknik Şartnamenin 22. maddesinde, sözleşme ekleri kapsamına giren her türlü iş ve işlemler aralıklı ya da devamlı olarak idarenin denetimine tabidir. İdare tarafından bölgede yapılacak denetimleri kolaylaştırmak amacıyla Yüklenicinin idarenin talebi halinde binek aracı tahsis edeceği, düzenlemesi bulunmaktadır. Taraflar arasında 11.12.2002 tahinde imzalanan ve Noter tarafından tasdik edilen sözleşmenin Not 2. maddesinde, Eksiltme Şartnamesinde yer alan hükmün aynısı yani yüklenici firma mukavele imza tarihinden itibaren başlamak üzere işin kontrol teşkilatına model binek otomobil tahsis edecektir. Aracın bakım, işletme ve her türlü masrafı yüklenici firmaya ait olacaktır. Aksi takdirde günlük gecikme cezasının ¼’ü oranında her gün için ceza kesilecektir, şeklinde düzenleme yapılmıştır. Söz konusu bu sözleşmenin, sözleşme ekleri başlıklı 2. maddesinde ise, Müteahhit; taahhüdüne ait bütün bu hususlarda bu sözleşmeye bağlı; A- Eksiltme Şartnamesi; B- Özel İdari Şartname; C- Özel Teknik Şartname; H- Keşif Özet Cetvelleri; Hükümlerine uygun şekilde iş görmeyi taahhüt etmiştir. Sözleşme ekleri arasında tutarsızlık olduğu takdirde uyuşmazlığın çözümlenmesinde yukarıdaki sıranın esas alınacağı kararlaştırılmıştır. Söz konusu işe ait şartnamelerin birlikte değerlendirilmesinde, araç tahsis edilmeme cezası kesilmesiyle ilgili olarak, özel teknik şartname ile, eksiltme şartnamesi ve özel idari şartname hükümleri arasında çelişki olduğu görülmüştür. Şöyle ki, özel teknik şartnamede idarenin talebi halinda araç tahsis edileceği düzenlemesi olmasına rağmen, eksiltme şartnamesi, özel idari şartname ve sözleşme hükümlerinde yüklenici firmanın sözleşmenin imzalanmasından başlamak üzere idarenin talebinin olup olmamasına bakılmaksızın müteahhidin araç tahsis edeceği şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Anılan işe ait sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşme ekleri arasında tutarsızlık olduğu takdirde uyuşmazlığın çözümlenmesinde öncelikle Eksiltme Şartnamesi ve Özel İdari Şartnamenin uygulanacağı düzenlemesi bulunduğundan ve bu şartnamelerde ve işin sözleşmesinde de yüklenici firmanın sözleşmenin imzalanmasından başlamak üzere idarenin talebinin olup olmamasına bakılmaksızın araç tahsis edeceği şeklinde düzenlendiğinden, sözleşmeye göre 3. sırada uygulanması gereken özel teknik şartnamedeki, idarenin talebinin olması gerektiği yönündeki düzenlemeye dayanarak araç tahsis cezasının kesilmeyeceği iddiasının kabulü mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dilekçi taleplerinin reddiyle ilamın (B) bendiyle tazminine karar verilen 89.552.390.000.- liraya ilişkin hükmün TASDİKİNE, 6- İlamın 16. maddesinde, Tem İş Hizmetleri Tur. San. Tic. Şti.nin yükleniminde bulunan 2.467.585.597.760.- lira keşif bedelli 1. Bölge Çöp Toplama, Nakil, Cadde ve sokakların Süpürülmesi, Pazar Yerlerinin Süpürülmesi ve Çöplerinin toplanması İşinde; A- Şartname ve sözleşmede çöp toplama ve nakil işinde tüketilen akaryakıta fiyat farkı verileceğine ilişkin her hangi bir hüküm bulunmamasına rağmen mazot fiyat farkı ödenmesi nedeniyle 84.762.370.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, iş bu ilamın 15. maddesi (A) bendiyle ilgili olarak ileri sürdükleri gerekçelerle tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir. İş bu ilamın 5. maddesindeki gerekçelerle, ilamın 16 (A) bendiyle tazminine karar verilen 84.762.370.000.- liraya ilişkin hükmün TASDİKİNE, B- Yüklenici firma tarafından idareye araç tahsis edilmediği halde ceza kesintisi yapılmaması nedeniyle 74.727.280.000.- liranın tazminine karar verilmiştir. Dilekçiler dilekçelerinde, iş bu ilamın 15. maddesi (A) bendiyle ilgili olarak ileri sürdükleri gerekçelerle tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir. İş bu ilamın 5. maddesindeki gerekçelerle, ilamın 16 (B) bendiyle tazminine karar verilen 84.762.370.000.- liraya ilişkin hükmün TASDİKİNE, Karar verildiği 01.07.2008 tarih ve 30277 sayılı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilâm tanzim kılındı.]]>