istekli sıfatını taşıyan davacı şirketin ihale sürecindeki hukuka aykırı işlemler nedeniyle zarara uğramasının muhtemel olduğu iddiasıyla yaptığı itirazen şikâyet başvurusu üzerine Kurul tarafından ehliyetli olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, kısmi bölümlerdeki iddiaları yönünden başvuru ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle itirazen şikâyet başvurusunun usul yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın bu kısmının reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır

Toplantı No 2020/017
Gündem No 99
Karar Tarihi 10.04.2020
Karar No 2020/MK-81
BAŞVURU SAHİBİ:
Yordam Bilgi Teknolojileri Danışmanlık Eğitim ve Elektronik Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Kitap Şifahanesi Ve Arşiv Dairesi Başkanlığı
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2012/115978 İhale Kayıt Numaralı “Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesinde Yeni Depo Alanlarının Düzenlenmesi İçin Gerekli Teçhizatın Ve Rfıd Tabanlı Koleksiyon Yönetim Sistemi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan 2012/115978 ihale kayıt numaralı “Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesinde Yeni Depo Alanlarının Düzenlenmesi İçin Gerekli Teçhizatın ve RFID Tabanlı Koleksiyon Yönetim Sistemi” ihalesine ilişkin olarak, Yordam Bilgi Teknolojileri Danışmanlık Eğitim ve Elektronik Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 28.11.2012 tarihli ve 2012/UM.I-4527 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Yordam Bilgi Teknolojileri Danışmanlık Eğitim ve Elektronik Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, Ankara 17. İdare Mahkemesinin 24.12.2013 tarihli ve E:2013/88, K:2013/1405 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmesi sonrasında yapılan temyiz incelemesi neticesinde Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12.11.2019 tarihli ve E:2014/1491, K:2019/3538 sayılı kararında “…Aktarılan Kanun hükümlerinden, ihale işlemleri hakkında dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu olan idari başvuru ehliyetine ilişkin özel düzenlemeler yapıldığı ve bu kapsamda sadece “aday”, “istekli” veya “istekli olabilecekler”in, ihalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığı veya zarara uğramasının muhtemel olduğu iddiasıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri, bu başvurunun zarara uğrama ihtimalinin bulunduğu iddia edilerek dahi yapılabileceği, hak kaybı veya zararın gerçekleştiğinin ispatlanmasının gerekmediği, aksi yöndeki kabulün hak arama hürriyetinin kanunda öngörülmeyen bir sınırlandırmaya tâbi tutulması sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.

Doküman satın alıp teklif vererek ihale sürecine katılan gerçek ve tüzel kişiler ile ortak girişimlerin “istekli” sıfatını taşıdıkları ve ihalenin üzerlerinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri açıktır.

Bu itibarla, istekli sıfatını taşıyan davacı şirketin, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlemler nedeniyle zarara uğramasının muhtemel olduğu iddiasıyla yaptığı itirazen şikâyet başvurusu üzerine, Kurul tarafından ehliyetli olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, 2. ve 3. iddialar yönünden başvuru ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle itirazen şikâyet başvurusunun usul yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın bu kısmının reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle Ankara 17. İdare Mahkemesinin 24.12.2013 tarihli kararının kısmen bozulmasına ve dava konusu işlemin ikinci ve üçüncü iddialar ile ilgili kısımlarının iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 28.11.2012 tarihli ve 2012/UM.I-4527 sayılı kararının ikinci ve üçüncü iddialar ile ilgili kısımlarının iptaline

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin ikinci ve üçüncü iddialarının esasının incelenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.