mahkemece davacı taşeron tasfiye protokolünden sonra takip konusu*TL ilave iş bedeline hak kazandığını ispatlayamadığı ve 3 nolu*TL hakediş bedeli de takip konusu olmadığından davacı alacağı tasfiye protokolünde yazılı miktarda kabul edilip bundan*Bankası'ndan * tarihinde davacı hesabına yapılan havale ile * tarihli makbuzla davacıya yapılan ödemeler ve yapılacak araştırma sonucunda davalı tarafından davacıya veya hesabına yapıldığı saptanır ise *tarihinde İş Bankası Bankamatiği ile yapılan havale miktarının davacı alacağından düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır

<![CDATA[Özet: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 11.02.2015 gün 2014/4466 Esas, 2015/609 Karar sayılı onama kararına karşı, yasal süresi içinde davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. ...   2-Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7883 sayılı dosyasındaki ilâmsız icra takibi davacı tarafından davalı aleyhine 2007-2009 yılları arası Tokat çevre ve civar yolları taş duvar yapım işi ile ilgili 202.000,00 TL alacak için yapılmıştır. Davalının cevap ve davacının cevaba cevap dilekçelerindeki açıklamalarından bu alacağın 35.736,00 TL'lik kısmının borç tasfiye protokolünün imzalanmasından sonra gerçekleştirildiği ileri sürülen imalât, 166.264,00 TL'sinin tasfiye protokolünde belirlenip kabul edilen alacaklardan ibaret olduğu anlaşılmaktadır....   Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.12.2011 gün 2011/19-617 E. 2011/719 Karar sayılı ilâmı ve benzer içtihatlarında kabul edildiği gibi itirazın iptâli davalarının özelliği gereği incelemenin icra takibi ve dayanağı belgelerle sınırlı yapılması gerekir. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. 3 nolu hakediş bedeli 56.684,83 TL'lik alacak takip konusu olmadığından bu hakediş bedelinin alacağın hesaplanmasında dikkate alınması mümkün değildir....   Bu durumda mahkemece davacı taşeron tasfiye protokolünden sonra takip konusu 35.736,00 TL ilave iş bedeline hak kazandığını ispatlayamadığı ve 3 nolu 56.684,83 TL hakediş bedeli de takip konusu olmadığından davacı alacağı tasfiye protokolünde yazılı miktarda kabul edilip bundan İş Bankası'ndan 15.07.2009 tarihinde davacı hesabına yapılan havale ile 16.12.2009 tarihli makbuzla davacıya yapılan ödemeler ve yapılacak araştırma sonucunda davalı tarafından davacıya veya hesabına yapıldığı saptanır ise 18.09.2009 tarihinde İş Bankası Bankamatiği ile yapılan havale miktarının davacı alacağından düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. ...               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/2181 Karar No:2015/5855
  1. Tarihi:18.11.2015
  Davacı M.. S.. ile davalı E.. T.. arasındaki davadan dolayı Ankara 15. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 13.02.2014 gün ve 2010/345-2014/75 sayılı hükmü onayan Dairemizin 11.02.2015 gün ve 2014/4466-2015/609 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 11.02.2015 gün 2014/4466 Esas, 2015/609 Karar sayılı onama kararına karşı, yasal süresi içinde davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/7883 sayılı dosyasındaki ilâmsız icra takibi davacı tarafından davalı aleyhine 2007-2009 yılları arası Tokat çevre ve civar yolları taş duvar yapım işi ile ilgili 202.000,00 TL alacak için yapılmıştır. Davalının cevap ve davacının cevaba cevap dilekçelerindeki açıklamalarından bu alacağın 35.736,00 TL’lik kısmının borç tasfiye protokolünün imzalanmasından sonra gerçekleştirildiği ileri sürülen imalât, 166.264,00 TL’sinin tasfiye protokolünde belirlenip kabul edilen alacaklardan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 3. bilirkişi kurulu ek raporunda 35.736,00 TL alacağın varlığı tesbit edilmemiş, talep ve dava konusu olmayan 3 nolu hakediş bedeli 56.684,83 TL davacı taşeron alacağına dahil edilerek hesaplama yapılmış, mahkemece de bu ek rapor benimsenerek dava sonuçlandırılmıştır. Davacı tarafça 35.736,00 TL bedelin hakedilmemesi ile ilgili kabule karşı temyiz yoluna başvurulmamıştır. 56.684,83 TL’lik 3 nolu hakediş bedeli de dosya kapsamı ve tarafların beyanına göre icra takibinin konusu değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 gün 2011/19-617 E. 2011/719 Karar sayılı ilâmı ve benzer içtihatlarında kabul edildiği gibi itirazın iptâli davalarının özelliği gereği incelemenin icra takibi ve dayanağı belgelerle sınırlı yapılması gerekir. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. 3 nolu hakediş bedeli 56.684,83 TL’lik alacak takip konusu olmadığından bu hakediş bedelinin alacağın hesaplanmasında dikkate alınması mümkün değildir. Tarih bulunmamakla birlikte tarafların imzasını taşıyan, iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersiz olduğu kanıtlanmayan borç tasfiye protokolünün tarafların cevap ve cevaba cevap dilekçelerindeki beyanlarından 10.07.2009 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu protokole göre bu tarih itibariyle davacı taşeronun davalı yükleniciden alacağı 166.264,00 TL’dir. Davalı yüklenici tasfiye protokolünün 3. maddesinde belirtilen ödemeleri davacının banka hesabına havale ettiği ve ödediğini savunmasına rağmen kanıtlayamamıştır. Davalı tarafça 15.07.2009 tarihinde İş Bankası’ndan davalı hesabına yapılan 6.000,00 TL ödeme ile 16.12.2009 tarihli makbuzla yapılan 1.500,00 TL ödeme kanıtlanmış ise de, İş Bankası Bankamatiği’nden 18.09.2009 tarihinde yapılan havalenin ilgili bankadan kimin tarafından kimin hesabına yapıldığı ve ödemeye dahil edilip edilmeyeceği araştırılmamıştır. 05.07.2009 tarihli makbuzda yazılı 10.000,00 TL ile İş Bankası’ndan 15.06.2009 tarihinde yapılan 15.000,00 TL’lik havale 10.07.2009 tarihli tasfiye protokolünden önce olduğu ve tasfiye aşamasında dikkate alınmış bulunduğundan bunların davacı alacağından düşülmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacı taşeron tasfiye protokolünden sonra takip konusu 35.736,00 TL ilave iş bedeline hak kazandığını ispatlayamadığı ve 3 nolu 56.684,83 TL hakediş bedeli de takip konusu olmadığından davacı alacağı tasfiye protokolünde yazılı miktarda kabul edilip bundan İş Bankası’ndan 15.07.2009 tarihinde davacı hesabına yapılan havale ile 16.12.2009 tarihli makbuzla davacıya yapılan ödemeler ve yapılacak araştırma sonucunda davalı tarafından davacıya veya hesabına yapıldığı saptanır ise 18.09.2009 tarihinde İş Bankası Bankamatiği ile yapılan havale miktarının davacı alacağından düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Dairemizin 11.02.2015 gün 2014/4466 Esas 2015/609 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya geri verilmesine, 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>