Mahkemece, sözleşme ile davacı adına 4,5 daire isabet etmesine rağmen kat irtifakı ile 9 daire tescil edildiği, sözleşme ile davaya konu 6 nolu bağımsız bölümün davalıya bırakıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.09.2014 tarih ve 3670 E., 5909 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, tarafların arsa sahibi olduğuna, davaya konu dairenin davalıya isabet ettiğine, 29.11.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki taksim şeklinin değiştiğine dair iddia ve savunma bulunmamasına göre, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, öte yandan, dava dilekçesi ile dava konusu edilen değer 10.000,00 TL olup, bu değerin ıslahla artırıldığına dair dosya kapsamında bir dilekçe ve kayıt bulunmadığı, bu durumda, mahkemece, harcı yatırılan dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi nazara alınarak davalı yararına 1.320,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin belirlediği değer üzerinden vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, hükmün gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır….

T.C.
Yargıtay
23. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/466
Karar No:2015/6306
K. Tarihi:6.10.2015

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2013
NUMARASI : 2011/460-2013/240

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 24.09.2014 gün ve 3670 Esas, 5909 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
Davacı vekili, müvekkili ve davalının arsa sahibi olduğu, dava dışı E…. Yapı Ltd. Şti’nin yüklenicisi olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 29.11.1995 tarihinde imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkiline A Blok 1 nolu dairenin ½’si ile 3, 4, 7, 8 nolu dairelerin, davalıya ise A Blok 1 nolu dairenin ½’si ile 6 nolu dairenin, yükleniciye ise kalan tüm dairelerin verilmesinin kararlaştırıldığını, kat irtifakı ile davalı adına A Blok 1, 2 ve 6 nolu dairelerin tescil edildiğini, davalının 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri satarak bedelini aldığını, 6 nolu bağımsız bölüm tapusunu uhdesinde tuttuğunu, fazladan 1,5 daire aldığını, bu nedenlere dayalı olarak 1 nolu dairenin yarısının bedelinin tahsili amacıyla dava açtıklarını, davalı uhdesinde kalan 6 nolu bağımsız bölüm tapusunun iptali ile davacı adına tescili gerektiğini ileri sürerek, anılan bağımsız bölüm tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşme ile davacı adına 4,5 daire isabet etmesine rağmen kat irtifakı ile 9 daire tescil edildiği, sözleşme ile davaya konu 6 nolu bağımsız bölümün davalıya bırakıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.09.2014 tarih ve 3670 E., 5909 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, tarafların arsa sahibi olduğuna, davaya konu dairenin davalıya isabet ettiğine, 29.11.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki taksim şeklinin değiştiğine dair iddia ve savunma bulunmamasına göre, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, öte yandan, dava dilekçesi ile dava konusu edilen değer 10.000,00 TL olup, bu değerin ıslahla artırıldığına dair dosya kapsamında bir dilekçe ve kayıt bulunmadığı, bu durumda, mahkemece, harcı yatırılan dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi nazara alınarak davalı yararına 1.320,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin belirlediği değer üzerinden vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, hükmün gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.