Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin şirket ile davalı arasında ” … ihale numaralı …. su Arıtma tesislerinin işletilmesi ile … ihale numarası ile … Atık su Arıtma tesislerinin işletilmesi” ne dair sözleşme imzaladığını, müvekkil şirketin ihale döneminde bir kısım personel sendikaya üye olduğunu, personelin üye olduğu … Sendikasının ilgili Bakanlıktan yetki alması sonrasında müvekkil şirket ile Sendika arasında Toplu İş sözleşmesi süreci başladığını, davacı müvekillinin söz konusu iş yerinde davalı Belediye’nin taşeronu olduğu, davalının asıl işveren olması ve TİS sonrasında ödenecek ücretlerden davalı Belediyenin de sorumlu olması sebebiyle durumu davalı Belediyeye iletildiğini, davalı sürece ilgisiz kaldığını, TİS sürecinde bir uzlaşma olmaması sebebiyle Yüksek Hakem Kurulu kararı ile çözüldüğü

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/55 Esas
KARAR NO : 2018/45
DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin şirket ile davalı arasında ” … ihale numaralı …. su Arıtma tesislerinin işletilmesi ile … ihale numarası ile … Atık su Arıtma tesislerinin işletilmesi” ne dair sözleşme imzaladığını, müvekkil şirketin ihale döneminde bir kısım personel sendikaya üye olduğunu, personelin üye olduğu … Sendikasının ilgili Bakanlıktan yetki alması sonrasında müvekkil şirket ile Sendika arasında Toplu İş sözleşmesi süreci başladığını, davacı müvekillinin söz konusu iş yerinde davalı Belediye’nin taşeronu olduğu, davalının asıl işveren olması ve TİS sonrasında ödenecek ücretlerden davalı Belediyenin de sorumlu olması sebebiyle durumu davalı Belediyeye iletildiğini, davalı sürece ilgisiz kaldığını, TİS sürecinde bir uzlaşma olmaması sebebiyle Yüksek Hakem Kurulu kararı ile çözüldüğünü, Yüksek Hakem Kuruluu dava dışı Sendikanın başvurusu sonucu tarihinde Avrupa yakası için… E., … K., TİS sürecini karara bağladığını. Karada TİS’in geçerlilik süresi 15/11/2016-30/06/2017 olarak belirlendiğini, Asya yakası için 2016/575 E., 2016/740 K., sayılı kararı ile TİS sürecini karara bağlandığını, TİS’in geçerlilik süresini de 01/11/2016-30/10/2017 olarak belirlendiğini, kararların davacı müvekkiline tebliğinden sonra sendika üyesi personelin TİS’ten kaynaklanan fark alacaklarının bir kısmı ödenmeye başladığını, TİS’e göre çalışan personellerin, maaş fark, nomal mesai, resmi tatil mesaisi, gece mesaisi, gece vardiyası, yakacak, çocuk, bayram, evlilik, tahsil sendika, aidatı gibi fark alacakların yanında ayrıcı TİS’ten kaynaklanan fark alacakları nedeniyle SGK ve Vergi ödemeleri yapılıdığını, bu güne kadar yaklaşık 200.000 TL ödeme olduğunu, işbu davanın açıldığı tarihte ise ödemeler yapılmaya devam ettiğini, 4735 Sayılı Kanunun 36. Maddesi göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunun hükümleri uygulandığını, buna göre sözleşmenin imzalanması aşamasından sonra edimlerin dengesinde değişiklik olduğunu, sözleşme yapılırken öngörülemeyen bir maliyet olduğunu, oluşan bu maliyet müvekkil şirketin ekonomik olarak katlanılmayacağı düzeye ulaştığını, bu durum adalet ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde sendika tazminat ve ücretleri ile ssyal hakların davalı tarafça müvekkil şirkete ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, taraflarına yapılan ve davalıdan talep edilen Sendika fark bedelinin şimdilik 10.000TL’sinin işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin dava dilekçesini özetle; İhale döneminde bir kısım personelin … Sendikasına üye olduğunu, akabinde sendikanın Bakanlıktan yetki alarak kendisi ile toplu iş sözleşmesi süreci başlattığını, toplu iş sözleşmesi sonrasında ödenecek ücretlerden İdarelerinin de sonumlu olduğu gerekçesiyle işbu dava açıldığını, ancak davacının haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, … Sendikası 29/06/2015 tarih 225 sayılı yazı ile İdalerinin … Atıksu Arıtma Tesislerinin İşletilmesi işi kapsamında yetki tespiti talebinde bulunmak üzere ihale bilgilerinin kendilerine iletilmesini talep ettiğini, davacı firmanın 6536 sayalı kanununun 43. Maddesinde yer bulan itirazı yapmaması nedeniyle … Sendikasının yetkili olması akabinde toplu iş sözleşmesi sürecine girildiğini, ancak netice alınamadığından Yüksek Hakem Kuruluna müracaat edildiğini, Yüksek Hakem Kurulunca …. Atıksu Arıtma Tesislerinin İşletilmesi İşine Dair ihale kapsamındaki iş için 2016/576 esas 2016/739 karar sayılı kararın alındığını, … Atıksu Arıtma Tesislerinin İşletilmesi İşine Dair ihale kapsamındaki iş için ise … esas, … karar sayılı kararın alındığını, kararların geçici maddesinde “toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi ili imza tarihi arasında kalan dönemde oluşacak ücret ve diğer tüm ödemelere ilişkin farklar kurumun bütçe imkalarını göz önüne alınarak gecikmeden ödenecektir” hükmü bulunduğunu, ancak sözleşmeye ve arabulucu safhalarında İdarelerinin muhatap ve taraf olmaması nedeniyle kastedilenin davacı olduğunu, Yüksek Hakim Kurulu tarafından İdalerine hiçbir resmi yazı yazılmadığını, süreçten davacı yanın 15/08/2016 tarihli yazısı ile Yüksek Hakem Kurulu kararının gönderilmesiyle haberdar olduğunun anlaşıldığını, iş bu dava konusu toplu iş sözleşmesi sürecinde, Kamu İşveren Sendikasının toplu iş sözleşmesi sürecine dail olması davacı yanca engellendiğini, davacı tüm fiyat farkından tek başına mesul olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, dava masraf ile ücreti vekaletin davacıya tahmelini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında alt işveren üst işveren ilişkisinin bulunması, dava konusu ihtilafın, davacı şirketin bir kısım personelinin sendikaya üye olması, personelin üye olduğu Sendika olan … Sendikasının ilgili Bakanlıktan yetki alması sonrasında davacı şirket ile Sendika arasında Toplu İş sözleşmesi sürecinin başlaması davacı davacı şirketin söz konusu iş yerinde davalı Belediye’nin taşeronu olması, davalının asıl işveren olması ve TİS sonrasında ödenecek ücretlerden davalı kurumun da sorumlu olması Yüksek Hakem Kurulu dava dışı Sendikanın başvurusu sonucu verdiği karar, TİS sürecinin karara bağlanması ve TİS’in geçerlilik süresinin belirlenmesi, TİS’e göre çalışan personellerin, maaş fark, nomal mesai, resmi tatil mesaisi, gece mesaisi, gece vardiyası, yakacak, çocuk, bayram, evlilik, tahsil sendika, aidatı gibi fark alacakların yanında ayrıcı TİS’ten kaynaklanan fark alacakları nedeniyle SGK ödemeleri yapılması, Kamu İşveren Sendikasının toplu iş sözleşmesi sürecine dahil olması davacı yanca engellenmesi ve bütün bu süreçlerin hukuka uygunluğu ve doğurduğu sonuçlara dair olduğu anlaşılmıştır.
5521 sayılı İşMahkemeleri Kanununun 1. Maddesi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” şeklinde düzenlenmiştir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 79/1 maddesi ise “(1) Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. ” hükmünü barındırmaktadır.
Taraflar arasında uyuşmazlığın temelinin İş Hukukuna taalluk eden hususlar olduğu, İş Kanununa ve Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanuna dayanan uyuşmazlık olması nedeniyle görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın İş Mahkemesinde açılması gerektiği, mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesini takiben 2 haftalık süre içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır