Mahkemesinin iptal kararı üzerine açılmış bir tam yargı davası olduğu sonucuna varıldığından, 2577 sayılı Kanunun 11 ve 12.maddelerinde yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, işlemin iptaline ilişkin yargı kararının kesinleştiği tarih olan .. tarihinden itibaren 60 gün içinde söz konusu işlemden doğan zararların tazmini istemiyle doğrudan tam yargı davası açılması ya da bu amaçla davalı idareye başvurulması

Ankara BİM, 8. İDD, E. 2017/37 K. 2017/127 T. 15.3.2017

 

İSTEMİN ÖZETİ: Davacı şirket tarafından, Karaman Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ nce, 31.10.2012 tarihinde, 2012/130622 ihale kayıt numarası ile açık ihale yöntemiyle gerçekleştirilen, “Temizlik ihalesi ” işinden dolayı, maddi zarara uğradıkları ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi tazminatın, ticari faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmış olan davada; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. ve 11. maddeleri ile 14. maddesinin 3/e ve 15. maddesinde yer alan düzenlemelerden bahisle; davacı şirketin idareye yaptığı şikâyet başvurusunun reddine ilişkin işlemin, idari itiraz sürecine tabi bir işlem olduğu ve bu işleme karşı itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduktan sonra Kamu İhale Kurulu’nca verilen kararın dava konusu edilmesi gerektiği, nitekim söz konusu işlemlere karşı davacı şirket tarafından Kamu İhale Kurumu’na itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu ve bu kapsamda tesis edilen ret işlemin de, Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 09.09.2013 günlü E:2013/240, 2013/1194 sayılı kararıyla iptal edildiği dikkate alındığında, bakılan davanın Ankara 9. İdare Mahkemesinin iptal kararı üzerine açılmış bir tam yargı davası olduğu sonucuna varıldığından, 2577 sayılı Kanunun 11 ve 12.maddelerinde yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, işlemin iptaline ilişkin yargı kararının kesinleştiği tarih olan 04.03.2015 tarihinden itibaren 60 gün içinde söz konusu işlemden doğan zararların tazmini istemiyle doğrudan tam yargı davası açılması ya da bu amaçla davalı idareye başvurulması gerekirken, süresi içerisinde yapılan 05.03.2015 günlü idari başvuru üzerine, yine 2577 sayılı Kanunun 11 ve 12.maddelerinde yer verilen hükümler uyarınca 60 günlük cevap süresi ve idareye yapılan başvuruya kadar geçen süre düşüldükten sonra kalan dava açma süresi geçirilerek, 25.12.2015 tarihinde açılan iş bu davanın süreaşımına uğradığı ve esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı yönünden reddine ilişkin olarak, Ankara 12. İdare Mahkemesi’nce verilen 29/02/2016 tarih ve E:2016/805, K:2016/665 sayılı kararın; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, itirazen incelenip bozulması istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek itiraz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:

 

Dava; davacı şirket tarafından, Karaman Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ nce, 31.10.2012 tarihinde, 2012/130622 ihale kayıt numarası ile açık ihale yöntemiyle gerçekleştirilen, “Temizlik ihalesi ” işinden dolayı, maddi zarara uğradıkları ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi tazminatın, ticari faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

 

2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu’ nun ” Görevli olmayan yerlere başvurma ” başlıklı 9.maddesinde; ” 1. (Değişik: 5/4/1990 – 3622/2 md.) Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul

 

edilir. / 2. Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir. ” hükmü bulunmaktadır.

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin; idari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı belirtilmiştir. Anılan Kanunun iptal ve tam yargı davaları başlıklı 12. maddesinde ise ; “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11’inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiş olup, bu madde hükmüyle idari işlemler nedeniyle uğranılan zararların tazimini istemiyle iptal davasıyla birlikte ve/veya iptal davası sonuçlandıktan sonra ya da idari işlemin icrası üzerine ilgililere tam yargı davası açma olanağı sağlanmıştır.

 

2577 sayılı Kanunun 9. maddesi , görevsiz yargı merciinde dava açılması durumunda, burada verilmiş olan görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, idari yargıda dava açılma süresi, 30 gün olarak kurala bağlanmıştır. Bu kural dava konusu uyuşmazlık ile birlikte değerlendirilecek olursa; Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olan söz konusu görevsizlik kararı davacı şirkete 04.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, bu kararın Yargıtay ilgili dairesinde temyiz aşamasında olması nedeniyle, kararın hukuken kesinleşmiş bir karar olarak kabul edilemiyeceği (kanun yollarının tüketilmediği) tartışmasızdır.

 

Ancak, davacı şirket bir taraftan Konya İdare Mahkemesinde 25.12.2015 tarihinde itirazen incelenmekte olan bu davayı açarken, diğer taraftan da, Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kaydına 07.03.2016 tarihinde giren aynı tarihli dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz isteminde bulunmuştur.

 

Bu durumda, Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olan söz konusu görevsizlik kararının kesinleşmesi beklenilmeksizin açılmış olan bu davanın, Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın devamı niteliğinde erken açılmış dava olarak kabul edilmesi gerektiğinden gelinen bu aşamada, davanın süresinde olduğu sonucuna ulaşılmış olup, davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; davacının itiraz isteminin KABULÜNE ve Ankara 12. İdare Mahkemesi’nce verilen 29/02/2016 tarih ve E:2016/805, K:2016/665 sayılı kararın BOZULMASINA, işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine, itiraz giderleri nihai hüküm verilirken mahkemesince dikkate alınacağından, bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesinde karar düzeltme isteminde bulunma yolu açık olmak üzere, 15/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.