Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 29. maddesinin dördüncü bendinde yabancı ülkelerde düzenlenen belgelerin tasdik işleminden, belgedeki imzanın doğruluğunun, belgeyi imzalayan kişinin hangi sıfatla imzaladığının ve varsa üzerindeki mühür veya damganın aslı ile aynı olduğunun teyidi işleminin anlaşılması gerektiği ve “Apostil tasdik şerhi” taşımayan yabancı ülkelerde düzenlenen belgelerin tasdik işleminin o ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu tarafından gerçekleştirileceği veya sırasıyla o ülkenin Türkiye’deki temsilciliği ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından tasdik edilmesi gerektiğinin kurala bağlandığı, incelemeye konu belgede, Türkiye Cumhuriyeti Mumbai Başkonsolosluğu tarafından belgede yer alan mührün Maharashtra Valiliği’ne ait olduğunun onaylandığı görüldüğünden, idare tarafından söz konusu belgenin belgelerin sunuş şekline aykırı olduğu yönündeki değerlendirmesinde mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiş, ancak söz konusu gerekçede aksi yönde değerlendirme yapılmasına rağmen kararın sonuç kısmında davacının itirazen şikâyet başvurusu reddedilmiştir.Bu durumda, her ne kadar davalı idarenin savunmasında dava konusu Kurul kararının hüküm fıkrası ile davacının birinci ve üçüncü iddialarının değerlendirildiği gerekçe bölümü arasındaki çelişkinin bir yanlışlık olduğu ve bu durumun dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı belirtilmiş, bu değerlendirmeye Mahkeme’ce itibar edilmiş ise de, söz konusu çelişkinin dava konusu işlemin sıhhatini etkileyen esaslı bir hata olduğu ve bu eksikliğin diğer destekleyici bilgi ve belgelerin değerlendirilmesiyle aşılmasının mümkün olmadığı, davacının söz konusu iddialarının tam ve eksiksiz olarak değerlendirilmek suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır. gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Toplantı No : 2015/074
Gündem No : 30
Karar Tarihi : 23.12.2015
Karar No : 2015/MK-510

 

Şikayetçi: 
Keymen İlaç San. Ve Tic. A.Ş.

İhaleyi Yapan Daire: 

Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Başkan Yardımcılığı Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

Başvuru Tarih ve Sayısı: 

09.05.2014 / 14997

Başvuruya Konu İhale: 

2014/21900 İhale Kayıt Numaralı “8000000 Doz Adult Tip Difteri Tetanoz Aşısı” İhalesi

Kurumca Yapılan İnceleme ve Değerlendirme: 

Karar: 

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Başkan Yardımcılığı tarafından 04.04.2014 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan 2014/21900 ihale kayıt numaralı 8000000 Doz Adult Tip Difteri Tetanoz Aşısı ihalesine ilişkin olarak Keymen İlaç San. ve Tic. A.Ş.nin 22.04.2014 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin  tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibi 09.05.2014 tarih ve 14997 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 09.05.2014 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 16.07.2014 tarihli ve 2014/UM.II-2617 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Keymen İlaç San. ve Tic. A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 04.02.2015 tarihli ve E:2014/1777, K: 2015/196 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmiştir.

 

Anılan Mahkeme kararı üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay 13. Dairesinin 30.09.2015 tarihli ve E:2015/3062, K: 2015/3263 sayılı kararında “Dava konusu Kamu İhale Kurulu kararında birinci ve üçüncü iddialara ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; başvuru sahibinin sunduğu analiz sertifikası ve piyasaya sürülüm sertifikalarının yabancı dilde düzenlenen belgeler olduğu, bu belgelerin tercüman aracılığıyla Türkçe çevirisinin yapıldığı ve noter tarafından da çevirinin onaylandığı, İdari Şartname’nin 7.7.5.2.5. maddesinde yer alan “Yabancı dilde düzenlenen belgelerin tercümelerinin Türkiye’deki yeminli tercümanlar tarafından yapılması ve noter tarafından onaylanması hâlinde ise bu tercümelerde başkaca bir tasdik şerhi aranmaz.” düzenlemesi gereğince başvuru sahibinin sunduğu tercümelerin belgelerin sunuluş şekline uygun olduğu, ayrıca, idarece yapılan değerlendirmede noter onayında “aslı gibidir” ibaresi bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu belgenin asıl belge ile aynı olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığının anlaşıldığı, Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 29. maddesinin dördüncü bendinde yabancı ülkelerde düzenlenen belgelerin tasdik işleminden, belgedeki imzanın doğruluğunun, belgeyi imzalayan kişinin hangi sıfatla imzaladığının ve varsa üzerindeki mühür veya damganın aslı ile aynı olduğunun teyidi işleminin anlaşılması gerektiği ve “Apostil tasdik şerhi” taşımayan yabancı ülkelerde düzenlenen belgelerin tasdik işleminin o ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu tarafından gerçekleştirileceği veya sırasıyla o ülkenin Türkiye’deki temsilciliği ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından tasdik edilmesi gerektiğinin kurala bağlandığı, incelemeye konu belgede, Türkiye Cumhuriyeti Mumbai Başkonsolosluğu tarafından belgede yer alan mührün Maharashtra Valiliği’ne ait olduğunun onaylandığı görüldüğünden, idare tarafından söz konusu belgenin belgelerin sunuş şekline aykırı olduğu yönündeki değerlendirmesinde mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiş, ancak söz konusu gerekçede aksi yönde değerlendirme yapılmasına rağmen kararın sonuç kısmında davacının itirazen şikâyet başvurusu reddedilmiştir.

Bu durumda, her ne kadar davalı idarenin savunmasında dava konusu Kurul kararının hüküm fıkrası ile davacının birinci ve üçüncü iddialarının değerlendirildiği gerekçe bölümü arasındaki çelişkinin bir yanlışlık olduğu ve bu durumun dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı belirtilmiş, bu değerlendirmeye Mahkeme’ce itibar edilmiş ise de, söz konusu çelişkinin dava konusu işlemin sıhhatini etkileyen esaslı bir hata olduğu ve bu eksikliğin diğer destekleyici bilgi ve belgelerin değerlendirilmesiyle aşılmasının mümkün olmadığı, davacının söz konusu iddialarının tam ve eksiksiz olarak değerlendirilmek suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1) Kamu İhale Kurulunun 16.07.2014 tarihli ve 2014/UM.II-2617 sayılı kararının 1’inci ve 3’üncü iddialar ile ilgili kısmının iptaline,

 

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin 1’nci ve 3’üncü iddialarının esasının yeniden incelenmesine,

 
Oybirliği ile karar verildi.

 

 

Kazım ÖZKAN

Başkan V.

II. Başkan

 
Ali Kemal AKKOÇ

Kurul Üyesi

Ahmet ÖZBAKIR

Kurul Üyesi

Mehmet Zeki ADLI

Kurul Üyesi

 
Hasan KOCAGÖZ

Kurul Üyesi

Hamdi GÜLEÇ

Kurul Üyesi