malzeme alımı işinde, satın alınan malların sözleşmesinde belirlenen sürede teslim edilmemesine rağmen gecikme cezası kesilmemesi nedeniyle … TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

Temyiz Kurulu, 41258/44180, T. 7.3.2018

 

KONU: Gecikme cezası.

 

148 sayılı İlamın 3. maddesiyle; … Elektronik Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. yükleniminde gerçekleştirilen “91 kalem su malzeme alımı işinde, satın alınan malların sözleşmesinde belirlenen sürede teslim edilmemesine rağmen gecikme cezası kesilmemesi nedeniyle … TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

 

İlamda Harcama Yetkilisi sıfatıyla sorumlu tutulan … ve Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan …’in birinci ortak temyiz dilekçesinde özetle;

 

İlam konusu mal alım işinde yüklenici firma, belediyeyle arasında yapılan ihale sözleşmesi hükümlerine göre ekli irsaliye suretlerinden de anlaşılacağı üzere 20 gün olan teslim süresi içerisinde tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, ancak muayene ve kabul işlemleri için fatura beklendiğini, firmanın faturayı geç göndermesi ve fatura olmadan kabul işlemlerinin yapılamayacağı yolundaki yanlış bilgiden kaynaklanan nedenlerle en geç 19.06.2014 tarihinde yapılması gerekirken geciktirildiğini ve 26.06.2014 tarihinde yapıldığını, Dairece yapılan yargılamada sorguda belirtilen gecikme gün miktarı fatura giriş tarihine göre sorguyla aynı miktarda belirlendiğini, ancak irsaliyesi düzenlenmiş ve yola çıkarılmış bir malın irsaliye tarihinden 7 gün sonra kabul edildiğini varsaymanın hayatın normal akışına ve ekonomik kurallara ters olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir günlük sevkiyat bedeli ödeyecek esnafın bu yükü 7 gün araç üzerinde bekletmesinin normal şartlarda düşünülemeyeceğini,

 

Dolayısıyla gecikmenin mal tesliminin geç yapılmasından kaynaklanmadığını ve muayene kabul işlemlerine ait belgelerin geç tanziminden kaynaklandığını, ekli belge sureti incelendiğinde cezayı gerektiren herhangi bir gecikme ve buna bağlı olarak kamu zararının olmadığının görüleceğini (EK- Yüklenici firmaya ait sevk irsaliye sureti) belirterek yukarıda yapılan savunmalar ve ekli belgeler ışığında Dairece verilen tazmin hükmünün kaldırılması hususunu arz ve talep etmişlerdir.

 

Başsavcılığın birinci mütalaasında;

 

“Dilekçede, “91 kalem su malzemesi alımı” işinde, satın alman malların sözleşmesinde belirtilen sürede teslim edilmemesine rağmen gecikme cezası kesilmemesi nedeniyle İlamın 3. maddesiyle verilen tazmin hükmüne itiraz edilmektedir.

 

Sorumlular tarafından, sorgu aşamasında ileri sürülen gerekçeler tekrar edilerek, söz konusu malın tesliminde bir gecikme olmadığı ileri sürülerek, dilekçe ekinde itiraz gerekçelerine ilişkin, yine sorgu aşamasında ibraz edildiği anlaşılan sevk irsaliyeleri gönderilerek, haklarında verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep edilmektedir.

 

Sorumluların ileri sürdüğü itiraz gerekçelerinin, ilamda değerlendirilerek karşılandığı anlaşıldığından, temyiz talebinin reddedilerek, yasa ve yönteme uygun düzenlenen ilam hükmünün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”

 

denilmiştir.

 

İlamda Harcama Yetkilisi sıfatıyla sorumlu tutulan … ve Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan …’in ikinci ortak temyiz dilekçesinde özetle;

 

Savcılık görüşüne katılmadıklarını, daha önce göndermiş oldukları savunmayı tekrar ettiklerini belirtmiş ve savunma ekinde sunulan bilgi ve belgeler ışığında beraatlerini arz ve talep etmişlerdir.

 

Başsavcılığın ikinci mütalaasında;

 

“İlgi yazınız ekinde gönderilen ikinci temyiz dilekçesi incelenmiş olup; adı geçen tarafından ileri sürülen gerekçeler, 17.08.2016 tarih ve 17640-30245 sayılı yazımızda belirttiğimiz görüşlerimizin değiştirilmesini sağlayacak bir mahiyet taşımadığı anlaşıldığından, yargılamanın söz konusu mütalaamıza göre karara bağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.”

 

denilmiştir.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

 

… Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile … Elektronik Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. arasında “Park ve Bahçelerde kullanmak üzere 91 kalem su malzemesi alımı” işi için 30.05.2014 tarihinde sözleşme imzalandığı,

 

Söz konusu işe ilişkin olarak düzenlenen sözleşmenin 10. maddesinde,

 

“10.2. İşe başlama tarihi

 

10.2.1. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 20 (Yirmi Takvim) gün içerisinde teslim edilecektir.

 

10.3. Teslimat Programı ve teslim tarihi

 

10.3.1. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 20 (Yirmi Takvim) gün içerisinde teslim edilecektir. Park ve Bahçeler Müdürlüğünün kurmuş olduğu komisyon tarafından kontrol edildikten sonra teslim alınacaktır.” denildiği,

 

Yine sözleşmenin “Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve kesintiler ile sözleşmenin feshi” başlıklı 34. maddesinde;

 

“34.2. Yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak malı süresinde teslim etmemesi halinde, gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin %2 (iki) oranında gecikme cezası uygulanır.

 

34.3. Gecikme cezası, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın yükleniciye yapılacak ödemelerden kesilir. Bu ceza tutarı; ödemelerden ve kesin teminat ile varsa ek kesin teminatlardan karşılanamaması halinde yükleniciden ayrıca tahsil edilir.” denildiği,

 

Fatura tarihinin 25.06.2014 olduğu,

 

Muayene Kabul Komisyonu Raporuna göre malın teslim tarihinin 26.06.2014 olduğu,

 

Görülmüştür.

 

Buna göre, işin sözleşmesi 30.05.2014 tarihinde imzalanmış, son teslim tarihi ise 19.06.2014’dür.

 

İlamda, sorumlularca alıma konu malzemelerin teslim tarihinin belirlenmesinde sevk irsaliyesinde yer alan fiili sevk tarihinin esas alınması gerektiğinin öne sürüldüğü, ancak bu tarihin tespitinde öncelikle dikkate alınması gereken tarihin, muayene kabul komisyonu tutanağında yer alan ve alıma konu malzemelerin fiili olarak belediyeye teslimini gösteren tarih olduğu belirtilerek tazmin hükmü verilmiştir.

 

213 sayılı Vergi Usul Kanunun “Faturanın şekli” başlıklı 230. maddesinin beşinci bendinde;

 

“Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.

 

Malın, bir mükellefin birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkında fiyat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231 inci madde hükmü uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir.

 

Şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz.”

 

denilmektedir.

 

Yukarıda yer alan mevzuat hükmü doğrultusunda, sorumluların gönderdiği temyiz dilekçesi ekinde yer alan sevk irsaliyesinde fiili sevk tarihinin 16.06.2014 olduğu ve dolayısıyla satın alınan malzemelerin teslim edilmesi gereken tarih olan 19.06.2014’den önce fiili olarak teslim edildiği anlaşılmıştır. Muayene Kabul Komisyonunun muayene raporunu bu tarihten sonra düzenlemesi malzemelerin geç teslim edildiği anlamına gelmemekte olup sözleşmeye göre belirlenen tarihte malzemeleri teslim eden yüklenici açısından gecikme cezasının uygulanması mümkün değildir.

 

Bu itibarla, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, yukarıda belirtilen hususların tekrar değerlendirilmesini teminen 148 sayılı İlamın 3. maddesiyle … TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün BOZULARAK dosyanın ilgili Dairesine TEVDİİNE, (Üyeler …, …, …, …, …?ın aşağıda yazılı karşı oy gerekçesine karşı) oyçokluğuyla 07.03.2018 tarihinde karar verildi.

 

(Karşı oy gerekçesi

 

Üyeler …, …, …, …, …?ın karşı oy gerekçesi;

 

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

 

… Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile … Elektronik Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. arasında “Park ve Bahçelerde kullanmak üzere 91 kalem su malzemesi alımı” işi için 30.05.2014 tarihinde sözleşme imzalandığı,

 

Söz konusu işe ilişkin olarak düzenlenen sözleşmenin 10. maddesinde,

 

“10.2. İşe başlama tarihi

 

10.2.1. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 20 (Yirmi Takvim) gün içerisinde teslim edilecektir.

 

10.3. Teslimat Programı ve teslim tarihi

 

10.3.1. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 20 (Yirmi Takvim) gün içerisinde teslim edilecektir. Park ve Bahçeler Müdürlüğünün kurmuş olduğu komisyon tarafından kontrol edildikten sonra teslim alınacaktır.” denildiği,

 

Yine sözleşmenin “Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve kesintiler ile sözleşmenin feshi” başlıklı 34. maddesinde;

 

“34.2. Yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak malı süresinde teslim etmemesi halinde, gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin %2 (iki) oranında gecikme cezası uygulanır.

 

34.3. Gecikme cezası, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın yükleniciye yapılacak ödemelerden kesilir. Bu ceza tutarı; ödemelerden ve kesin teminat ile varsa ek kesin teminatlardan karşılanamaması halinde yükleniciden ayrıca tahsil edilir.” denildiği,

 

Fatura tarihinin 25.06.2014 olduğu,

 

Muayene Kabul Komisyonu Raporuna göre malın teslim tarihinin 26.06.2014 olduğu,

 

Görülmüştür.

 

Buna göre, işin sözleşmesi 30.05.2014 tarihinde imzalanmış, son teslim tarihi ise 19.06.2014’dür.

 

Uygulamada ise, sözleşme konusu malzemeler muayene kabul komisyonu raporuna göre 26.06.2014 tarihinde 7 gün gecikmeli olarak idareye teslim edilmiştir.

 

Sorumlular temyiz dilekçesinde özetle, alıma konu malzemelerin teslim tarihinin belirlenmesinde sevk irsaliyesinde yer alan fiili sevk tarihinin esas alınması gerektiğini ifade etmiş ve dolayısıyla söz konusu malların sözleşme hükümlerine göre zamanında teslim edildiğini iddia etmişlerdir. Buna ilişkin sevk irsaliyeleri de temyiz dilekçesi ekinde gönderilmiştir.

 

Her ne kadar sorumlularca alıma konu malzemelerin teslim tarihinin belirlenmesinde sevk irsaliyesinde yer alan fiili sevk tarihinin esas alınması gerektiği öne sürülmekte ise de, bu tarihin tespitinde öncelikle dikkate alınması gereken tarih muayene kabul komisyonu tutanağında yer alan ve alıma konu malzemelerin fiili olarak belediyeye teslimini gösteren tarihtir. Bu sebeple, sorumlularca yapılan savunma yerinde görülmemiştir.

 

Bu itibarla, sorumlu iddialarının reddedilerek 148 sayılı İlamın 3. maddesiyle … TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün Tasdikine karar verilmesi gerekir.)

 

Karar verildiği 07.03.2018 tarih ve 44180 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.