ortaklık vergi kaydını * Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne taşımak istediğini, davalı şirketin gayesinin açık olduğunu, haksız bir şekilde vergi kaydını taşıyıp, yeniden tanzim ettiği faturalar ile hakedişlere ulaştığını, yine mahkemede ikame edilen davadan sonra da … A.Ş’nin ortaklıktan alacaklı olmayan üçüncü kişilere temlikler yapmaya devam ettiğini ve kendi alacaklıları tarafından düzenlenen icra ödeme emirlerini, kendi adresinde tebliğ alarak icra takiplerini kesinleştirdiğini, kesinleşen icra takiplerini müteakip yaklaşık * TL tutarında haczin *nezdinde mevcut olduğunu öğrendiklerini, ortaklık alacağının temlik edilemeyeceği kuralına rağmen yapılan yeni temlikler ile ortaklığın alacaklısı olmayan 3. kişilerin takiplerini hileli şekilde kesinleştirerek ortaklığı katlanılmaz hale getirmeye devam ettiğini, dava dışı …Ltd. Şti tarafından ihale konusu işle ilgili hakedişi olmamasına rağmen* İcra Müdürlüğünün … E. dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyasına davalı ile dava dışı 3. kişi arasındaki tasfiye protokolünün eklendiğini, borcun sebebinin temlik sözleşmesi olarak gösterildiğini, * tarihinde iş ortaklığı adına çıkarılan ödeme emrinin, ortaklık adresine değil, davalı adresinde …isimli çalışana yapılarak kesinleştirildiği

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/247
KARAR NO : 2018/469
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/749 E
DAVANIN KONUSU : Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılmaya İlişkin
KARAR TARİHİ :19/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı… Tic. AŞ vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı şirketin kurduğu iş ortaklığı şeklindeki adi ortaklığın ortaklık amacının gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi ve haklı sebeplerle feshi ve tasfiyesi ile ihtiyati tedbir istemli mahkemedeki davayı 17.08.2017 tarihinde ikame etmiş bulunmakta olduğunu, iş bu davanın ikamesinden sonraki süreçte davalı … AŞ’nin kötüniyetli işlemlerine devam ettiğini, iş ortaklığı adına müvekkil şirketin muvaffakati olmadan fatura basımı yaptığını, müvekkilin bilgisi dışında basımı yapılan ve düzenlenen 18-19-20 numaralı hak edişlere ilişkin faturaları İski Genel Müdürlüğü’ne sunduğunu, yine şirketin bilgisi dışında sunulan bu faturalar ile hakediş bedellerini almak istediğini, ortaklığın fatura koçanları ve seri numaraları tamamen farklı olup, İSKİ’den hakedişleri hukuka aykırı bir şekilde tahsil etmek istemesi üzerine talebin İSKİ tarafından reddedildiğini, sahte olarak basımı yapılan ve tanzim edilen faturalar ile resmi kurumları dolandırma gayretinde olan davalı şirket aleyhine Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, ortaklık adresini sözde Ataşehir’e taşıdığını beyan ile İkitelli Vergi Dairesi’ndeki ortaklık vergi kaydını Kozyatağı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne taşımak istediğini, davalı şirketin gayesinin açık olduğunu, haksız bir şekilde vergi kaydını taşıyıp, yeniden tanzim ettiği faturalar ile hakedişlere ulaştığını, yine mahkemede ikame edilen davadan sonra da … A.Ş’nin ortaklıktan alacaklı olmayan üçüncü kişilere temlikler yapmaya devam ettiğini ve kendi alacaklıları tarafından düzenlenen icra ödeme emirlerini, kendi adresinde tebliğ alarak icra takiplerini kesinleştirdiğini, kesinleşen icra takiplerini müteakip yaklaşık 13.537.312,08 TL tutarında haczin İSKİ nezdinde mevcut olduğunu öğrendiklerini, ortaklık alacağının temlik edilemeyeceği kuralına rağmen yapılan yeni temlikler ile ortaklığın alacaklısı olmayan 3. kişilerin takiplerini hileli şekilde kesinleştirerek ortaklığı katlanılmaz hale getirmeye devam ettiğini, dava dışı …Ltd. Şti tarafından ihale konusu işle ilgili hakedişi olmamasına rağmen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyasına davalı ile dava dışı 3. kişi arasındaki tasfiye protokolünün eklendiğini, borcun sebebinin temlik sözleşmesi olarak gösterildiğini, 12.06.2017 tarihinde iş ortaklığı adına çıkarılan ödeme emrinin, ortaklık adresine değil, davalı adresinde …isimli çalışana yapılarak kesinleştirildiğini, şirketin İSKİ haciz listesi üzerine takipten haberdar olduğunu, İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/646 E. dosyası ile takibin iptali davası açtığını, takibe konu alacağın 1.537.336,00 TL olduğunu, dava dışı… tarafından iş ortaklığı aleyhine takip temlik sözleşmesi dayanak gösterilerek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün…. E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından yapılan itiraz ile İstanbul Anadolu 4 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/60 E, 2017/38 K. dosyası ile iptal edildiğini, takibe konu alacağın 2.500.000 TL olduğunu, dava dışı.b..in bu sefer de İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, takip dayanağı olarak teminat sözleşmesinde kaynaklanan alacağı bulunduğunu iddia ettiğini, dava dışı şahsın ortaklıktan alacağı bulunmadığı halde, takibi kesinleştirdiğini, İSKİ nezdinde hak ve alacaklar için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi ile öğrendiklerini, İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 201/1256 E. dosyası ile takibin iptali davası açıldığını, takibe konu alacağın 2.815.247,01 TL olduğunu, dava dışı … . A. İş Ortaklığı aleyhine başlatılan takibin (İzmir. … İcra Dairesi … E.) İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/853 E. dosyası ile iptal edildiğini, takibe konu alacağın 366.777,32 TL olduğunu, davadan sonra yine aynı şirket yine aynı meblağ ile İzmir.. İcra Müdürlüğünün … E. dosyası ile temlik alacağından bahisle takip başlatmış ve her iki şirket ayrı ayrı borçlu olarak gösterilmiş ise de müvekkili şirkete tebligat hiç çıkartılmadığını, 16.08.2017 tarihinde sözde ortaklık adına olan ödeme emri davalı şirket çalışanına tebliğ edilerek, takibin kesinleştirildiğini ve İSKİ nezdindeki alacaklara 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/530 E. sayılı dosyası ile takibin iptali davası açıldığını, takibe konu alacağın 460.992,78 TL olduğunu, bu uyuşmazlıklar noktasında, iş ortaklığının fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil ile davalı …AŞ arasında kurulan iş ortaklığının üstlendiği ihalekonusu işin, şu ana kadarki kısmının tamamını müvekkili şirketin yaptığını, İSKİ ile yapılan sözleşmenin gereğini tamamıyla davacının yerine getirdiğini, davalı …AŞ’nin ise kötü niyetli ve davacıyı zarara uğratıcı iş ve işlemler yaptığını, davalının kötü niyetli işlemleri neticesinde 18 numaralı hakediş henüz imzalanamadığından tahsil edilemediğini, davalının kötü niyetli olarak ortaklık aleyhine işlemler ile işin tamamlanmasına engel olduğunu, iş ortaklının hak ettiği bir hak edişi olmasına rağmen, imza noktasındaki İSKİ’nin hukuka aykırı tutumu, davalı …AŞ’nin iflas erteleme alması ve kötü niyetli iş ve işlemleri neticesinde, davacının iş ortaklığının bütün borçlarını kendi kaynaklarından ödemek durumunda kaldığını ve bu nedenle sürekli bir icra tehdidi altında olduğunu, iş ortaklığı ile ilgisi olmayan söz konusu alacakların ilgili şirketlere ödenmesi durumunda davacı ve iş ortaklığının çok zor duruma düşeceğini, haksız tahsil edilen bu paraların davalı … AŞ’den talep edilmesi ve tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, zira davalı …AŞ’ye, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı gereğince icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla ihtiyati tedbirin şartlarının somut olayda mevcut olduğunu, mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilene ve tasfiye memuru atanmasına kadar dava süresince iş ortaklığına kayyım atanmasına, kayyım heyetine dava süresince iş ortaklığını temsil ve ilzam yetkisi verilmesine, iş ortaklığının fesih ve tasfiyesi davası açıldığının dava dışı İSKİ’ye derhal bildirilmesine, eğer bu tedbir kararı kabul edilmezse o takdirde, söz konusu icra dosyası alacaklılarına İSKİ tarafından ödeme yapılmamasına, bu alacakların takipler iptal edilene ve hacizler kaldırılana kadar hak ediş alacağının bu alacaklar çıkarıldıktan sonra bakiyesinin ortaklığa ödenmesi yönünde tedbir kararı oluşturulmasına, işbu banka hesabındaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesini, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilene ve tasfiye memuru atanmasına dek dava süresince iş ortaklığına kayyım atanmasına, kayyım heyetine dava süresince iş ortaklığını temsil ve ilzam yetkisi verilmesine, icra dosyaları ile ortaklığın İSKİ’den olan alacağına konulan hacizlerine kaldırılmasına, bu dosya alacaklarına İSKİ tarafından herhangi bir ödeme yapılmamasına, hak ediş alacağının tamamen iş ortaklığı adına açılacak banka hesabına ödenmesine, kayyım heyetinin de sadece iş ortaklığının alacaklılarına ödeme yapması yönünde tedbir kararı oluşturulmasına, işbu banka hesabındaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesine, tedbir kararı kabul edilmezse söz konusu icra dosyası alacaklılarına İSKİ tarafından ödeme yapılmamasına, bu alacakların takipler iptal edilene ve hacizler kaldırılana kadar hak ediş alacağının bu alacaklar çıkarıldıktan sonra bakiyesinin ortaklığa ödenmesi yönünde tedbir kararı oluşturulmasına, işbu banka hesabındaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesine, müvekkil şirket ile davalı …A.Ş. arasında kurulan iş ortaklığının, haklı nedenle ve ortaklık amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği gerekçesiyle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 29.11.2017 tarihli ara kararı ile, eldeki dosyada da gerekli tahkikatın yapılmadığı, dava konusu uyuşmazlık ile ilgili bilirkişi raporu da alınmadığı, tarafların tüm delillerini sunmadığı, tahkikat aşamasına da geçilmediğinden mevcut dosya durum ve kapsamına göre, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1367 E. sayılı dosyasının da derdest olduğu, bu aşamada davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermek gerektiği belirtilmek suretiyle, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1367 E. sayılı dosyası ve mevcut durumuna göre davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine, ara kararın taraflara tebliğine karar verilmiş, ara karara karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talebi olarak; mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilene ve tasfiye memuru atanmasına kadar dava süresince iş ortaklığına kayyım atanması; kayyım heyetine dava süresince iş ortaklığını temsil ve ilzam yetkisi verilmesi; iş ortaklığının fesih ve tasfiyesi davası açıldığının dava dışı İSKİ’ye derhal bildirilmesi; icra dosyaları ile ortaklığın İSKİ’den olan alacağına konulan hacizlerin kaldırılmasını, bu dosya alacaklarına İSKİ tarafından herhangi bir ödeme yapılmamasını, hak ediş alacağının tamamen iş ortaklığı adına açılacak banka hesabına ödenmesini, kayyım heyetinin de sadece iş ortaklığının alacaklılarına ödeme yapması yönünde tedbir kararı oluşturulmasını, işbu banka hesabındaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesi; -c- numaralı tedbir talebi kabul edilmezse, söz konusu icra dosyası alacaklılarına İSKİ tarafından ödeme yapılmamasını; takipler iptal edilene ve hacizler kaldırılana kadar hak ediş alacağından çıkarıldıktan sonra bakiyesinin ortaklığa ödenmesi yönünde tedbir kararı oluşturulmasına, işbu banka hesabındaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesini, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E sayılı dosyası ile işbu davanın konusunun tamamen farklı olduğunu, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E. sayılı davasında davacı … AŞ, dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında açıkça davalı olan müvekkili şirketin ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesinin dava ve talep edildiğini, söz konusu davadaki talebin, hiç bir şekilde adi ortaklığın tasfiyesi olmadığını, üstelik, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın ise herhangi bir kanuni dayanağı olmadığını, dolayısıyla mahkemenin, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E. sayılı dosyasının derdest olduğundan bahisle, ihtiyati tedbir talebini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirmek suretiyle, mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İşbu dava davalısının, davacıya karşı açtığı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E. sayılı başka bir dava dosyasındaki Adi Ortaklıktan Çıkartılma – Kayyum Tayini davasında, mahkemece verilen tedbir kararı ile, “şahıs tarafından davacı adına hareket etmek suretiyle bu şahsa adi ortaklık sözleşmesini tadil etme yetkisi tanıyıp tanımadığı, davalı ortağın, adi ortaklığa ve dolayısıyla davacıya yaptığı iş ve eylemlerle zarar verip vermediği, adi ortaklığın tasfiyesinin gerekip gerekmediği hususlarına dair uyuşmazlıkta, taraflar arasında güven sorunu yaşandığı, her iki tarafın birbirini adi ortaklığa zarar vermekle suçladıkları, adi ortaklığı temsile yetkili tarafın kim olduğu hususunun da açıklanan nedenlerle uyuşmazlık konusu olduğu, davacı ve davalının oluşturduğu adi ortaklığa, ortaklık işlerinin denetlenmesi bakımından denetim kayyımı atanması, ihtiyati tedbir kapsamındaki diğer taleplerinin reddi gerektiği belirtilmek suretiyle, “davacı ve davalının oluşturduğu iş ortaklığına re’sen denetim kayyımı olarak …’nın atanmasına; kayyım için aylık 3.000,00 TL. ücret takdirine, davacı tarafça aylık olarak düzenli şekilde mahkeme veznesine depo edilmesine; davacının diğer ihtiyati tedbir istemlerinin reddine; kararın kayyıma ve taraf vekillerine tebliğine” karar verilmiş, söz konusu ara karara karşı … San. ve Tic. A.Ş vekili tarafından o davada da istinafa başvurulmuştur.
Davacının talep ettiği ihtiyati tedbir taleplerini alfabetik sıra altında sıralanması ile; a)Davacının “dava süresince iş ortaklığına kayyım atanmasına, kayyım heyetine iş ortaklığını temsil ve ilzam yetkisi verilmesine,” dair ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi sonucu, davada, davacı tarafça ihtiyati tedbir konusu öncelikli olarak, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilene ve tasfiye memuru atanmasına kadar dava süresince iş ortaklığına kayyım atanması; kayyım heyetine dava süresince iş ortaklığını temsil ve ilzam yetkisi verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E. sayılı dava dosyasında davacı ve davalının oluşturduğu iş ortaklığına re’sen denetim kayyımı olarak …’nın atanmasına karar verildiği, bu şekilde iş ortaklığı için kayyım atandığı ve kararın kesinleştiği görülmekle, istinaf incelemesi sırasında, işbu davada talep edilen ihtiyati tedbirin konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
b)İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün…; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyalarında, ortaklığın İSKİ’den olan alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılmasına, alacaklılara herhangi bir ödeme yapılmamasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, c)Banka hesabı oluşturularak, hak ediş alacağının tamamen iş ortaklığı adına açılacak açılan banka hesabına ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile; işbu hesaptaki paranın herhangi bir şekilde haczinin önlenmesine, ortaklık adına yapılan hacizlere kayyımın itiraz etme yetkisi tanınmasına,
d)İcra dosyası alacaklılarına İSKİ tarafından ödeme yapılmamasına, bu alacakların takipler ve hacizler kaldırılana kadar, hak ediş alacağının bu alacaklar çıkarıldıktan sonra, bakiyesinin ortaklığa ödenmesi yönünde ortaklığa ödenmesi yönünde tedbir kararı oluşturulmasına, banka hesabındaki paranın bir şekilde haczinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Yukarıda bahsedildiği üzere İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1367 E. sayılı dava dosyasında verilen tedbir kararına karşı, …. San. ve Tic. A.Ş vekili tarafından istinaf başvurusu üzerine dairemizin 2018/419 E., 2018/235 K sayılı kararı ile; adi ortaklılıktan çıkarma talebi, aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı, somut olayda adi ortaklık iki şirket arasında kurulmakla, ortaklıktan çıkarılmaya yönelik davada taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiğinin açık olduğu, bu nedenle adi ortaklık işlerinin devamını sağlamaya yönelik olmak üzere davada HMK 389.madde gereğince ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği, ihtiyati tedbir zımnında, adi ortalığa denetim kayyımı atanabileceği, Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/749 E. sayılı dava dosyasının, işbu dava dosya ile birleştirilmesinin, mahkemenin takdir ve değerlendirmesi kapsamında olduğu, mahkemenin adi ortaklığa denetim kayyımı atanması kararının bu nedenle usul ve hukuka uygun bulunduğu belirtilmek suretiyle davalının istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince kesin olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Davacının öncelikli ihtiyati tedbir taleplerinde ortaklığa kayyım atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğinden, bu yöndeki talebin konusuz kaldığı, ortaklık adına banka hesabı açılması talebinin ise, ortaklık devam ettiği müddetçe ortaklığın faaliyetini bağlayıcı olduğu, sonuç olarak İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince denetim kayyımı atandığı gözetildiğinde, bu talebinin yerinde olmadığı; davacının diğer ihtiyati tedbir taleplerinin de, dava dışı üçüncü şahısların haklarını kullanmasını engelleyecek nitelikte olduğu, tedbir kararlarının, dosya kapsamındaki dava konusu ilgili olmak üzere, ancak tarafları bağlayacak şekilde verilebileceği, dosya ile bağlantısı olmayan üçüncü şahısların haklarını olumsuz etkileyecek tedbir kararları verilemeyeceği anlaşıldığından davacının takiplerdeki konulan hacizlerin kaldırılması, hacizlerin önlenmesi, ortaklık adına banka hesabı açılması yönündeki tüm ihtiyati tedbir taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddi ile, davacının kayyım atanması yönünde istinaf başvurusuna yönelik de, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek, davacının kayyım atanması yönündeki ihtiyati tedbirin konusu kalmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Ara karara konu edilen ve reddedilen kayyum tayinine ilişkin talebin, diğer dava dosyasında (dava dışı) incelenip karara bağlandığı ve bu davada, bu talebin, diğer davada kayyum atanmış olması nedeniyle konusunun kalmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Davacının kayyum tayini konusundaki tedbir isteminin konusunun kalmadığı anlaşılmakla, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının takip dosyalarında konulan hacizlerin kaldırılması, önlenmesi, banka hesabı açılması yönünde taleplerinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 37,90 TL yargılama giderinin karar şekline göre üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/04/2018