Pompaj Sulaması Sol Sahil Ana Kanal İnşaatı işi yürütmeyi durdurma kararı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Proje ve İnşaat Dairesi Başkanlığı tarafından 24.12.2009 tarihinde belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan 2009/172266 İhale Kayıt Numaralı “Suruç Ovası Pompaj Sulaması Sol Sahil Ana Kanal İnşaatı” ihalesine ilişkin olarak Makro Yapı ve Tic. Ltd. Şti.’nin 01.12.2010 tarih ve 49431 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan itirazen şikayet başvurusu üzerine, Kamu İhale Kurulu’nun 14.12.2010 tarih ve 2010/UY.I-3784 sayılı kararı ile“Başvurunun reddine” karar verilmiştir.

Davacı Makro Yapı ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 18.07.2011 tarih ve E:2011/1444 sayılı kararında;

“…Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Proje ve İnşaat Dairesi Başkanlığı tarafından 24.12.2009 tarihinde belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan “Suruç Ovası Pompaj Sulaması Sol Sahil Ana Kanal İnşaatı” ihalesine katıldığı ve teklif sunduğu, teklifinin ihaleyi yapan idare tarafından değerlendirme dışı bırakıldığı, davacı tarafından yapılan itirazen şikayet başvurusu üzerine dava konusu işlem ile davacı şirketin kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklı olduğu gerekçesiyle başvurusunun ehliyet yönünden reddedilmesi üzerine bakılın davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü tarafından 25.03.2010 tarihinde yapılan ihaleye davacı şirketin de katılarak teklifte bulunduğu, anılan ihalede teklifi değerlendirme dışı bırakılan Sertka Müh. Müş. İnş. Nak. Taa. Tic. Ltd. Şti.’nin önce şikayet daha sonra da itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu, Kamu İhale Kurulu’nun 31.05.2010 tarih ve 2010/UY.I-1520 sayılı kararıyla Sertka Müh. Müş. İnş. Nak. Taa. Tic. Ltd. Şti. ve benzer durumdaki diğer isteklilerin gelir tablolarına ilişkin bilgilerin ilgili idarelerden öğrenilmeden ihalenin sonuçlandırılmasının kamu ihale mevzuatına aykırı olması nedeniyle düzeltici işlem tesisine karar verildiği, bu kararda davacı şirketle ilgili olarak ise, ” 07.01.2010 tarihli İzmir Ticaret Odası Oda Sicil ve Faaliyet Belgesinde ve 09.07.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğinde, ticaret unvanı Makro Yapı ve Ticaret Limited Şirketi isteklinin teklifinde, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Hulusi Bediz tarafından düzenlenen 2009 yılı bilanço ve 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılı ciro bilgilerini içeren raporu ile ekinde bu yıllara ilişkin belgelere yer verildiği, söz konusu raporda da isteklinin ticaret unvanının Makro Yapı ve Ticaret Ltd. Şti. olduğu, ancak rapora dayanak olarak ekinde yer verilen bilanço ve gelir tablosuna ilişkin belgelerde ticaret unvanı olarak Makro İnşaat Ltd. Şti. bilgisinin yer aldığı, bu durumda idare tarafından öncelikle bilanço ve iş hacmine ilişkin olarak sunulan belgelerin teklif veren istekliye ait olup olmadığı hususunun tespit edilmesi, şayet farklı firmaya ait olduğu tespit edilmesi halinde de bu isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması işleminin yanında 4734 sayılı Kanunun 17 nci maddesi hükmü çerçevesinde de işlem tesisi edilmesi” gerekliliğinin belirtilmesi üzerine, düzeltici işlem sonrasında ihaleyi yapan idarece davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışında bırakılmasına karar verildiği, ancak 4734 sayılı Yasa uyarınca ihaleden yasaklamaya gerek görülmediği, ilk kararda değerlendirme dışı bırakılan Sertka Müh. Müş. İnş. Nak. Taa. Tic. Ltd. Şti’nin geçerli teklif sahibi olduğu sonucuna varıldığı, daha sonra 12.07.2010 tarihli ihale komisyon kararıyla, Sertka Müh. Müş. İnş. Nak. Taa. Tic. Ltd. Şti. üzerinde ihalenin bırakıldığı, bunun üzerine ilk kararda ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen AKM Yapı Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu Kamu İhale Kurulu’nun 20.09.2010 tarih ve 2010/UY.I-2822 sayılı kararıyla başvuru sahibinin itirazen şikayet gerekçeleri yerinde görülmeyerek başvurunun reddedildiği, davacı şirketle ilgili olarak ise bu sefer “…4734 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ilk fıkrasının (c) bendi gereğince, ihalede sahte belge veya sahte teminat düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek eyleminin varlığı tespit edildiği ve yine aynı Kanunun 58 nci maddesi gereği işlem tesis edilmek üzere gerekli yazışmaların yapıldığı tespit edilmiştir” denilerek davacı şirket ve bunları temsile yetkili kişiler ve ilgili belgeleri düzenleyenler hakkında belgede sahtecilik suçlarının işlenmiş olma ihtimali bulunduğundan bahisle yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyusunda bulunulmasına karar verildiği, davalı Bakanlık tarafından ise daha sonra söz konusu ihalede, davacı şirketin mali durumuna ilişkin sunduğu belgeler ile Vergi Daireleri ile yapılan yazışmalar sonucu elde edilen belgelerin birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 17. maddesinin (c) bendinde düzenlenen “Sahte belge veya sahte teminat düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek.” fiilinin işlendiğinden bahisle davacı şirkete 2 yıl süreyle ihalelerden yasaklama kararı verilmesi üzerine Mahkememizin E.2010/2354 esasına kayıtlı davanın açıldığı, söz konusu davada Mahkememizin 20.01.2011 tarih, E.2010/2354 sayılı kararı ile davacı şirkete 2 yıl süre ile (13.11.2010-13.11.2012 tarihleri arasında) kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmasının yasaklanmasına ilişkin işlemin yürütülmesinin durdurulduğu ve 05.07.2011 günlü, K.2011/1565 sayılı kararı ile de iptal edildiği görülmektedir.

Bu durumda, davacı şirketin kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmasının 2 yılı süreyle yasaklanmasına ilişkin 13.11.2010 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin Mahkememizin E.2010/2354 esasına kayıtlı açılan davada yürütülmesinin durdurulmasına, ardından iptaline karar verildiği anlaşılmakta olup, davacı şirketin ihalelere katılmasının yasaklı olduğu gerekçesiyle itirazen şikayet başvurusunun ehliyet yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.…”gerekçesi ile “yürütmenin durdurulmasına” karar verilmiştir.

Anayasanın 138 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında; Danıştay veya idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği, aynı Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Ankara 9. İdare Mahkemesinin 18.07.2011 tarih ve E:2011/1444 sayılı kararının uygulanması için;

1) Kamu İhale Kurulu’nun 14.12.2010 tarih ve 2010/UY.I-3784 sayılı kararının iptaline,

2) Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, esasın incelenmesine geçilmesine,
Oybirliği ile karar verildi.