Davacı taraflar arasında proje yapılması ve ilgili işlerin takibi için sözleşme yapıldığını, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, ödenen *TL’den yapılan mimari hizmet karşılığı * TL düşülerek kalan * TL’nin iadesinin istendiğini, ancak iade edilmediğini belirterek haksız yere ödenen * TL’nin ve ozalit çekim masrafı olan 205,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle tahsili talepli dava kararı

 

  1. Hukuk Dairesi         2017/621 E.  ,  2017/2421 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinin feshedilmiş olmasından dolayı ödenen bedelin kısmen kısmen iadesi için açılmış alacak davası olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı taraflar arasında proje yapılması ve ilgili işlerin takibi için sözleşme yapıldığını, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, ödenen 18.000,00 TL’den yapılan mimari hizmet karşılığı 6.000,00 TL düşülerek kalan 12.000,00 TL’nin iadesinin istendiğini, ancak iade edilmediğini belirterek haksız yere ödenen 12.000,00 TL’nin ve ozalit çekim masrafı olan 205,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle tahsilini istemiş, davalı aralarındaki sözleşme gereğince kurul kararı öncesi saha çalışması için 8.000,00 TL kurul kararı sonrası işlemler için 10.000,00 TL aldığını ve her ikisinin ayrı sözleşme olduğunu, sözleşme gereklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davalının edimini yerine getirmediği, çizdiği projenin kurulca kabul edilmediği ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu proje yapılması ve ilgili resmi işlerin kurulda takip edilmesi işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
TBK 481. maddeye göre eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. Bundan anlaşılması gereken eserin teslim tarihindeki mahalli piyasa rayiçlerine göre değerinin belirlenmesidir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre; taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir (HMK 189/1). İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK 190/1). Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir (HMK 266/1).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. İş bedelinin 18.000,00 TL olduğu yönünde taraf iradeleri uyuşmakta ise de bu miktarın hangi iş bölümleri için kararlaştırıldığı konusunda uyuşmazlık vardır. Davalı bir kısım iş için bedel ödemeyi kabul etmiş ve bu miktarı düşerek talepte bulunmuş davalı ise bu orantının doğru olmadığını savunmuştur. Bu durumda yapılan işin iş sahibinin yararına olup olmadığı ve yapıldığı yıl itibarıyla mahalli piyasa rayicine göre ve yararına ise bedelinin ne olduğu alınacak bilirkişi raporuyla belirlenip ödenen miktardan mahsubu ile davacının ödemeyi kabul ettiği 6.000,00 TL de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve teknik incelemeyi gerektiren bir konuda bilirkişi raporu dahi alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.