şikâyete yol açan durumun farkına varıldığı tarihin ilan tarihi olan ..tarihi olduğu, bu tarihi izleyen 10 gün içinde ve ihale tarihinden 3 iş günü öncesine kadar idareye şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 02.05.2016 tarihinde şikâyet başvurusunda bulunulduğu, ikinci iddia ile ilgili olarak süresinde başvuru yapılmadığı anlaşıldığından ehliyet ve süre yönünden reddedildiği, ihaleye katılan ve teklif veren davacının istekli sıfatını haiz olduğu ve öne sürdüğü iddialar yönünden itirazen şikâyet başvurusunda bulunma ehliyetine sahip olduğu ancak, davacının başvurusundaki ihale dokümanına yönelik söz konusu iddialarının süresinde olmadığı ve süre yönünden reddi gerektiğinden, itirazen şikâyet başvurusunun ehliyet ve süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından idarenin takdir yetkisini % 1 ile % 15 arasında yukarıya yakın olarak kullanması gerektiği ileri sürülmüş ise de idarece takdir yetkisinin % 1 olarak kullanıldığı, bu hususun ihale ilanında yer aldığı, davacı tarafından ilan edinildikten sonra bu yönde bir şikâyette bulunulmadığı, mahkemelerce idari işlem tesisi mahiyetinde karar verilemeyeceği ve idarenin bu yönde zorlanamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde bu iddiaya itibar edilmediği” gerekçeli dava

  1. D., E. 2017/77 K. 2017/555 T. 6.3.2017

 

İstemin Özeti    : Ankara 18. İdare Mahkemesi’nin 03.11.2016 tarih ve E:2016/3380, K:2016/3230 sayılı kararının; Mahkeme ve Kamu İhale Kurulu’nun mevzuat hükmünü yorumlarken hataya düştüğü, kısmi teklif verilmesine ilişkin düzenlemeye uyulması yasal zorunluluk olduğu, kısımların biraraya getirilerek mevzuatta hiçbir şekilde yer almamasına rağmen grup olarak adlandırılması kısmi teklif kavramını dolanmaya yönelik olduğu, Kurulun açıkça çelişkiye düştüğü, ayrı ayrı ihale edilmesi zorunlu olan kısımların herhangi bir isim altında biraraya getirilmesi Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 61. maddesinin 4. fıkrasına aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

 

Savunmanın Özeti          : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

 

Danıştay Tetkik Hâkimi K1’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

 

Dava; İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 07.04.2016 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen “İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Laboratuvarına Mikroskop ve Ölçüm Cihazı Alımı” ihalesine ilişkin olarak yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair 15.06.2016 tarih ve 2016/UM.II-1582 sayılı Kamu İhale Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; “davacının 1. iddiasının ihale dokümanına yönelik olması sebebiyle; ihale dokümanına yönelik şikâyet konusunun istekliler tarafından ileri sürülebilecek hususlar arasında bulunmadığı ve Yönetmelik hükümleri gereğince ihale dokümanının satın alındığı 25.03.2016 tarihinden itibaren on gün içerisinde ve ihale tarihinden 3 iş günü öncesine kadar yapılması gereken idareye şikâyet başvurusunun, bu süre geçtikten ve ihale gerçekleştirildikten sonra 02.05.2016 tarihinde yapılması nedeniyle ehliyet ve süre yönünden reddedildiği, bu iddia içerisinde yer alan İdari Şartname’nin 19. maddesinin tekliflerin kısmi değerlendirmesini engellediği ve ihale komisyonu kararında uygulanan yöntemin mevzuata aykırı olduğuna ilişkin iddialarının tekliflerin değerlendirilmesine ilişkin itirazlar olduğu anlaşıldığından esasının incelenmesi gerektiği sonucuna varılarak incelendiği ve başvuruya konu kısım için isteklilerce sunulan birim fiyat teklif cetvelleri üzerinden yapılan hesaplamalar dikkate alındığında, yerli malı belgesi sunmayan istekliler tarafından her bir mal kalemi için teklif edilen fiyatlara, ihale dokümanında belirtilen oranda (%1) artırım yapılarak değerlendirme yapılsa bile, davacının birinci kısımda yer alan hiçbir mal kaleminde birinci veya ikinci en avantajlı teklif sahibi olma ihtimalinin bulunmadığı tespit edildiğinden ihalenin kısmi olarak değerlendirilmemesinin ihale sonucunu değiştirmeyeceği, davacının söz konusu iddiasının yerinde bulunmadığı, 2. iddiasının ise ihale dokümanına yönelik şikâyet konusunun istekliler tarafından ileri sürülebilecek hususlar arasında bulunmadığı ve 4734 sayılı Kanun ve İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği ikinci iddia ile ilgili şikâyete yol açan durumun farkına varıldığı tarihin ilan tarihi olan 22.03.2016 tarihi olduğu, bu tarihi izleyen 10 gün içinde ve ihale tarihinden 3 iş günü öncesine kadar (en geç 01.04.2016 tarihinde) idareye şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 02.05.2016 tarihinde şikâyet başvurusunda bulunulduğu, ikinci iddia ile ilgili olarak süresinde başvuru yapılmadığı anlaşıldığından ehliyet ve süre yönünden reddedildiği, ihaleye katılan ve teklif veren davacının istekli sıfatını haiz olduğu ve öne sürdüğü iddialar yönünden itirazen şikâyet başvurusunda bulunma ehliyetine sahip olduğu ancak, davacının başvurusundaki ihale dokümanına yönelik söz konusu iddialarının süresinde olmadığı ve süre yönünden reddi gerektiğinden, itirazen şikâyet başvurusunun ehliyet ve süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından idarenin takdir yetkisini % 1 ile % 15 arasında yukarıya yakın olarak kullanması gerektiği ileri sürülmüş ise de idarece takdir yetkisinin % 1 olarak kullanıldığı, bu hususun ihale ilanında yer aldığı, davacı tarafından ilan edinildikten sonra bu yönde bir şikâyette bulunulmadığı, mahkemelerce idari işlem tesisi mahiyetinde karar verilemeyeceği ve idarenin bu yönde zorlanamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde bu iddiaya itibar edilmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.

 

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 18. İdare Mahkemesi’nin 03.11.2016 tarih ve E:2016/3380, K:2016/3230 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan 48,10-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.