Sözleşme yapıldıktan sonra, cüzi miktarda da olsa SGK pirim borcu olduğu tespit edilen yüklenicinin sözleşmesi fesih edilip, hakkında yasaklama kararı

Konu : Sözleşme yapıldıktan sonra, cüzi miktarda da olsa SGK pirim borcu olduğu tespit edilen yüklenicinin sözleşmesi fesih edilip, hakkında yasaklama kararı verilir mi?

Karar Veren Mahkeme: Danıştay 13. Dairesi

Karar Tarihi: 26.06.2009

Karar Sayısı : E:2007/15753, K:2009/7154

Olay Özeti Karar ve Sonuç:

Dava, … Rektörlüğü tarafından 03.11.2006 tarihinde yapılan temizlik hizmet alım ihalesi üzerinde kalan ve sözleşme imzalanan iş ortaklığı içerisinde olan davacı A… Ltd. Şti.’nin ihale tarihi itibariyle sosyal güvenlik prim borcu bulunduğunun tespit edilmesi üzerine 4735 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca sözleşme fesih edilmesi sonrası anılan Kanun’un 22. ve 26. maddeleri uyarınca anılan şirketin ve yarısından fazla hissesine sahip olan S… Ltd. Şti.’nin bir yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 12.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; olayda, sözü edilen temizlik hizmeti İhalesini üstlenen iş ortaklığı içerisinde olan A… Ltd. Şti.’nin sözleşme yapmak için 4734 sayılı Yasası’nın 10. maddesinde belirtilen belgeler arasında yer alan “prim borcu bulunmadığına” ilişkin belge olarak SSK Ankara İl Sigorta Müdürlüğü’nce düzenlenen 27.3.2007 tarih ve 040884 sayılı sosyal güvenlik prim borcu olmadığına ilişkin belgeyi ibraz etmesine karşın, SSK Ankara İl Müdürlüğünün 31.5.2007 tarihli ve 72886 sayılı yazısıyla; ihaleyi üstlenen şirketin ihale tarihi olan 3.11.2006 tarihi itibariyle kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun bulunduğunun bildirilmesi üzerine, bu fiil “sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek” niteliğinde kabul edilerek dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davacı tarafından ibraz edilen “sosyal güvenlik prim borcu bulunmadığına” ilişkin belgenin, Ankara Sigorta İl Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi nedeniyle sahte olarak nitelendirilmesinin söz konusu olmaması, davacının 2004 yılına ilişkin cüz’i nitelikteki prim borcunun da, ilgili idare tarafından sonradan ortaya çıkarılarak davacıya bildirilmesi karşısında yasaklama kararına esas teşkil eden fiilin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden davacılar hakkında tesis edilen uyuşmazlığa konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin 03.10.2007 tarih ve E:2007/788, K:2007/1531 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 26.06.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.