takip konusu alacağının 29.493,03 TL'ye ulaştığı anlaşılmaktadır. Borçluya miras yoluyla intikal eden taşınmazların icra yoluyla satışı halinde satış tarihine kadar davacının önündeki hacizlerin miktarı, anılan taşınmazların icrada belirlenen değerlerinin altında satılması,icra ve satış masrafları ile tahsil harçlarının satış bedelinden düşülmesi (%50 gibi düşük bedelle) gibi maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde borçlunun mevcut malvarlığının takip konusu borcu karşılamaya yeterli olmayacağı, dolayısıyla 2.9.2009 tarihli haciz tutanağının İİK 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, diğer dava şartlarının da gerçekleşmiş olması nedeniyle, anne-oğul olan davalılar arasındaki dava konusu 11.9.2006 tarihli tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince davacının takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.

17. HD., E. 2015/9909 K. 2015/14111 T. 15.12.2015

İndirme seçenekleri

“icra satış”

satış bedeli • davanın kabulü • icra yoluyla satış • aciz halinde olma
MAHKEMESİ : …. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ….. ve …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenme koşullarından biri mahkemenin de kabulünde olduğu gibi aciz belgesinin varlığıdır. Mahkemece davalı borçlunun mevcut malvarlığının 64.759,52 TL borcunun ise dava tarihi itibarıyla 63.874,56 TL olduğu, bu durumda aciz halinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, dosya kapsamından davalı borçluya miras yoluyla intikal eden taşınmazların değeri 64 759,52 TL olup bu taşınmaz hisseleri üzerinde davacının haczinden önce Bucak İcra Müdürlüğünün 18.3.2008 tarih 2008/653 sayılı 5.700,00 TL’lik, 18.3.2008 tarih 2008/652 sayılı 18.500 TL haciz olduğu, 2008/652 sayılı haczi nedeniyle 20.10.2009 dava tarihinde borcun 34.375,53 TL’ye yükseldiği, davacının dava tarihi olan 20.10.2009 tarihinde de takip konusu alacağının 29.493,03 TL’ye ulaştığı anlaşılmaktadır. Borçluya miras yoluyla intikal eden taşınmazların icra yoluyla satışı halinde satış tarihine kadar davacının önündeki hacizlerin miktarı, anılan taşınmazların icrada belirlenen değerlerinin altında satılması,icra ve satış masrafları ile tahsil harçlarının satış bedelinden düşülmesi (%50 gibi düşük bedelle) gibi maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde borçlunun mevcut malvarlığının takip konusu borcu karşılamaya yeterli olmayacağı, dolayısıyla 2.9.2009 tarihli haciz tutanağının İİK 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, diğer dava şartlarının da gerçekleşmiş olması nedeniyle, anne-oğul olan davalılar arasındaki dava konusu 11.9.2006 tarihli tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince davacının takip konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalıların anne-oğul olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK7nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ….. ve ….. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar …. ve….. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.