usulüne göre sözleşme yapmayan veya taahüdünden vazgeçen, mücbir sebepler dışında taahüdünü yerine getirmeyen müteahhitler ve müşteriler hakkında .sadece ilgili bakanlıkça yapılan ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi öngörülmektedir.

T.C.

D A N I Ş T A Y
Onuncu Daire

Esas  No  : 2002/460

Karar No   : 2005/2869

Özeti : Davacı şirketin eyleminin,2886 sayılı Yasanın 83.
maddesinde    tanımlanıp    aynı    zamanda 85.
maddesine   göre   ceza   kovuşturmasına   tabi
tutulacak nitelikte olması nedeniyle bütün ihalelere
katılmaktan yasaklanmayı gerektirdiğinden, sadece

ilgili       bakanlığın      ihalelerine      katılmaktan

yasaklanması  gerektiği  gerekçesiyle  aksi  yönde

verilen   mahkeme   kararında   hukuka   uyarlık

bulunmadığı hakkında.

 

Temyiz Eden (Davalı)    : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı – ANKARA

Karşı Taraf (Davacı       : … İnşaat Tic.Ltd.Şti.

Vekili                           : Av. …

İstemin  Özeti              : Davacı şirketin 2886 sayılı Kanun’un     83/(c) bendindeki

fiil ve davranışlarda bulunduğunun tesbit edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 84.maddesine dayanılarak 1 yıl süreyle bütün ihalelere katılmaktan yasaklanmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda Ankara 6. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 25.10.2001 tarih ve E:2001/513, K:2001/1221 sayılı kararın davalı idare tarafından temyizen incelenip  bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti        : Savunma verilmemiştir.

D.Tetkik Hakimi            : Yahya Şahin

Düşüncesi                    :  Uyuşmazlıkta,  davacı  şirketin 2886  sayılı  Kanun’un

83/(c)  maddesinde  sayılan,  “taahhüdünü  yerine  getirirken  idareye  zarar  verecek  işler yapmak”  eyleminin saptanması üzerine, 2886 sayılı Kanunun 84.maddesi uyarınca tesis edilen  dava  konusu  işlemde  hukuka  aykırılık  bulunmadığından,aksi  yöndeki  Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı           : Emin Celalettin Özkan

Düşüncesi                    : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı

İdari  Yargılama  Usulü  Kanununun 49.maddesinin 1.  fıkrasında  belirtilen  nedenlerden

hiçbirisine  uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını  gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan   nedenlerle   temyiz   isteminin   reddiyle   idare   mahkemesi   kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirketin 2886 sayılı Kanun’un 83/(c) bendindeki fiil ve davranışlarda
bulunduğunun tesbit edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 84.maddesine dayanılarak 1 yıl
süreyle  bütün  ihalelere  katılmaktan  yasaklanmasına  ilişkin  davalı  idare  işleminin  iptali
istemiyle  açılmıştır.

Ankara 6. İdare Mahkemesince,   2886 sayılı Kanun’un 83.maddesi kapsamında
yasak fiil ve davranışı olmayan davacı şirketin, 84.maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmeme şeklindeki
davranışı nedeniyle sadece ihaleyi yapan davalı Bakanlığa ait ihalelerden yasaklanması
gerekirken, 84.maddenin  birinci  fıkrası  uyarınca  bütün  Devlet  ihalelerine  katılmaktan

 

278

 

 

 

 

 

 

 

yasaklanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar
verilmiştir.

Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

2886   sayılı   Devlet   İhale   Kanunu’nun          83.   maddesinde;   “ihale   işlemlerinin

hazırlanması,yürütülmesi ve sonuçlandırılması sırasında,

(a).-Hile,desise,vait,tehdit,nüfuz kullanma ve çıkar sağlama suretiyle veya başka yollarla ihaleye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs etmek,

(b) -Açık teklif ve pazarlık usulü ile yapılan ihalelerde isteklileri tereddüde düşürecek
veye rağbeti kıracak söz söylemek ve istekliler arasında anlaşmaya çağrıyı ima edecek işaret
ve davranışlarda bulunmak veya ihalenin doğruluğunu bozacak biçimde görüşme ve tartışma
yapmak,

(c)- ihale işlemlerinde sahte belge veya sahte teminat kullanmak veya kullanmaya
teşebbüs etmek, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmemek, taahhüdünü yerine getirirken
idareye zarar verecek işler yapmak veya işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme,
araç veya usuller kullanmak,  yasaktır.”   hükmüyle, yasak fiil ve davranışlar belirtilmiştir.

Anılan   Kanun’un                       84.maddesinin            1.fıkrasında,      83.maddede   belirtilen   fiil   veya
davranışlarda bulundukları anlaşılanlar, bu fiil ve davranışlar ihale safhasında vaki olmuşsa
idarelerce o ihaleye iştirak ettirilmeyecekleri gibi fiil veya davranışlarının özelliğine göre
ihaleyi yapan bakanlık veya ilgili bakanlık tarafından haklarında bir yıla kadar bütün ihalelere
katılmaktan yasaklama kararı verileceği, kararı veren idarelerin, bu kararı, Resmi Gazete’de
ilan  ettirecekleri,  bu  kararların  ilgililerin  siciline  de  işleneceği,  ihalelere  katılmaktan
yasaklananların,  yasaklı  oldukları  süre  içinde  diğer  idarelerce  yapılacak  ihalelere  de
müteahhit veya müşteri sıfatıyla katılamayacakları,  aynı maddenin 3.fıkrasında da üzerine
ihale yapıldığı halde usulüne göre sözleşme yapmayan istekliler ile sözleşme yapıldıktan
sonra  taahhüdünden  vazgeçen  ve  mücbir  sebepler  dışında  taahhüdünü  sözleşme  ve
şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmeyen müteahhit veya müşteriler hakkında
da, ihaleyi yapan bakanlık veya ilgili bakanlık tarafından, bir yıla kadar ihalelere katılmaktan
yasaklama kararı verileceği ve bu kararların Resmi Gazete’de ilan ettirileceği gibi ilgililerin
müteahhitlik sicillerine  işleneceği  hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanun’un “ceza sorumluluğu ve sonuçları” başlıklı 85.maddesinin 1. fıkrasında,

83.maddenin (c) bendinde yazılı fiil ve davranışları bu durumları iş tamamlandıktan ve kabul
işlemi yapıldıktan sonra anlaşılmış olsa dahi tespit edilenler ile, o işteki ortak veya vekilleri
haklarında ceza kovuşturmasının yapılacağı, hükmolunacak ceza ile birlikte bir yıldan üç yıla
kadar bütün ihalelere girmekten mahkeme kararı ile yasaklanacakları kuralı yer almaktadır.

İhale işlemlerinin hazırlanması, yürütülmesi, sonuçlandırılması sırasında dürüstlük, açıklık, rekabeti temin ve bu yolla da kamu yararını sağlamayı amaçlayan anılan yasal düzenlemede ihaleye katılanların, ihale işlemleriyle bağdaşmayan eylem ve davranışları tanımlanmakta, söz konusu eylem ve davranışlardan, ceza yasasına göre suç oluşturan, kötü niyete dayalı olanlar, farklı ve daha ağır yaptırıma tabi tutulmaktadır.

Nitekim 2886 sayılı Yasanın 84. maddesi 1. fıkrasında, 83. maddede belirtilen, aynı
zamanda  ceza  yasasına  göre  suç  oluşturulan  eylem  ve  davranışları  nedeniyle  ilgililer
hakkında 1 yıla kadar ihaleden yasaklama kararı verileceği belirtilirken; aynı maddenin
üçüncü fıkrasında, ceza yasasına göre suç oluşturan eylem ve davranışı olmamakta birlikte
usulüne göre sözleşme yapmayan veya taahüdünden vazgeçen, mücbir sebepler dışında
taahüdünü yerine getirmeyen müteahhitler ve müşteriler hakkında .sadece ilgili bakanlıkça
yapılan ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi öngörülmektedir.

Bu  itibarla  ihaleden  yasaklama  karara  verilirken  öncelikle  ilgilinin  eylem  ve
davranışının 2886  sayılı Yasanın 83.  maddesine tanımlanıp, 85.  maddesine  göre ceza
kovuşturmasına tabi tutulacak nitelikte olup olmadığının belirlenmesi; ceza kovuşturmasına

 

 

279

 

 

 

 

 

 

 

tabi tutulan eylem ve davranışların varlığının saptanması halinde de ilgililerin bütün ihalelere katılmaktan yasaklanması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin yapımını sürdürdüğüIsparta … Devlet
Hastanesi inşaatı işinde, fazla ödeme yapıldığı iddiası üzerine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
müfettişi  tarafından  yapılan  inceleme  sonucu  düzenlenen 22.11.2000  tarihli  raporda,
alüminyum doğrama imalatında profillerin boşluklarına kurşun yerleştirmek,kurşunla yapılmış
köşe bağlantı elemanı kullanmak suretiyle percere üretimi yapıldığı, kurşun köşe takozlarının
alüminyum doğramaların tartılarına ve tahkik hesaplarına dahil edildiği, kurşun kullanılması
nedeniyle   doğrama   imalatının   teknik   şartname   ve   birim   fiyat   tarifelerine   uygun
olmadığı,kurşun kullanılmasından kaynaklanan ağırlığa bağlı olarak zamanla çalışma ve
kullanma problemleri meydana geleceği, şartnameye uygun şekilde yeniden yaptırılması
gerektiği, hakediş raporları na göre yapılan ödeme ile yerine konulmuş imalat için yapılması
gereken ödeme karşılaştırıldığında 29.499 kg alüminyum doğrama için yapılan ödemenin
fazla olduğu,bunun 2000  yılı  fiyatlarıyla 127.981.915.998-TL  tutarında olduğu,  madeni
aksam  için 27.531.817.801TL  fazla  ödeme  yapıldığı,  bunların  düzenlenecek  hakediş
raporlarından   kesilerek   tahsili   gerektiği,toplam 155.513.733.799-   TL   haksız   menfaat
sağlayarak idareye zarar veren davacı şirket hakkında 2886 sayılı Kanun’un 84.maddesi
uyarınca bir yıla kadar bütün ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi ve 85.maddesi
uyarınca da şirket ortakları hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerektiği sonucuna varıldığı; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 1.12.2000 tarihli oluru ile
Isparta  Cumhuriyet  Savcılığına  suç  duyurusunda  bulunularak, 23.2.2001  tarihli  Resmi
Gazete’de yayımlanan dava konusu işlemle de, davacı şirketin 2886 sayılı Kanunun 83/(c)
bendindeki fiil ve davranışlarda bulunduğunun tesbit edildiğinden bahisle aynı Kanunun

84.maddesine dayanılarak 1 yıl süreyle bütün ihalelere katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu   durumda,   alüminyum   doğrama   imalatını   profillerin   boşluklarına   kurşun
yerleştirerek, kurşunla  yapılmış köşe bağlantı eleman kullanmak suretiyle yaptığı, böylece
155.513.733.799 lira haksız menfaat sağladığı, idareyi zarara uğrattığı sabit bulunan davacı
şirketin 2886 sayılı Kanunun 84.maddesi uyarınca 1 yıl süreyle bütün ihalelere katılmaktan
yasaklanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemektedir.

İdare mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karar, 2886 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan maddeleri ile ilgili olarak yapılan açıklama ve değerlendirmeler karşısında hukuka uygun bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davalı
idare  temyiz isteminin kabulüne, Ankara 6.  İdare  Mahkemesi’nin 25.10.2001  tarih  ve
E:2001/513, K:2001/1221 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere
dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine 8.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.