. Yapılan yargılama sürecinde icra takip dosyası, faturalar, ödeme belgeleri, defterler, delil tesbiti dosyası getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra ilk olarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, daha sonra mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi kurulundan da rapor alınmıştır. Mahkemece bu raporlar dikkate alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu haliyle dava, konusu itibariyle yargılamayı gerektirir özellik arz etmekte olup, alacak likid değildir. Davalı takibe itirazında haklıdır. Davacı yararına icra inkâr tazminatı tayini için gerekli yasal koşullar oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2014/5149 Karar No:2015/3861
  1. Tarihi:1.7.2015
  Mahkemesi       :İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :29.05.2014 Numarası            :2011/140-2014/153   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptâli ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalının diğer temyiz itirazının incelenmesine gelince; İtirazın iptâli davasının kabulüne karar verilmesi halinde İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için davacı alacaklının davalı borçlu hakkında usulüne uygun icra takibi yapması, borçlunun takibe haksız olarak itiraz etmesi gerekmektedir. Dava konusu somut olayda davacı taşeron İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15876 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu icra takibinde dört adet faturadan kaynaklanan 65.000,02 TL asıl alacağın tahsili isteminde bulunmuş, davalı yüklenici borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili talep edilmiştir. Yapılan yargılama sürecinde icra takip dosyası, faturalar, ödeme belgeleri, defterler, delil tesbiti dosyası getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra ilk olarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, daha sonra mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi kurulundan da rapor alınmıştır. Mahkemece bu raporlar dikkate alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu haliyle dava, konusu itibariyle yargılamayı gerektirir özellik arz etmekte olup, alacak likid değildir. Davalı takibe itirazında haklıdır. Davacı yararına icra inkâr tazminatı tayini için gerekli yasal koşullar oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Anılan nedenlerle kararın bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HMK’nın 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kabulü ile kararın hüküm kısmının 2. bendinde yer alan “Alacağın %40’ı oranındaki 26.000,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, cümlesinin çıkarılmasına, yerine Koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.     İlgili Maddeler HUMK 438/VII Madde]]>