Yapım İşine Ait Sözleşmesi ile yapılan inşaat işinin yapımının imzalamış olduğu Taşeron Sözleşmesi ile davalıya taşere ettiği *tarihinde sözleşmeye konu işin yapımına başladığını iş bu tarihten itibaren müvekkili şirket tarafından davalı taşerona banka havalesi yolu ile avans olarak *TL ödeme yapıldığını şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının taahhüt etmiş olduğu edimlerini yerine getiremediğini belirterek davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitini tahsil edilen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatını talep edilen dava kararı

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/937 Esas
KARAR NO : 2020/19
DAVA : Menfi Tespit & İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2020

Mahkememizde görülen davanın yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat sektöründe ticari faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile …’nde Sığırcılık Tesisi Tamamlanması Yapım İşine ait Sözlemesi akdedildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin …’nden almış olduğu ihale neticesinde Eskişehir’de inşa edeceği yapının …’nde Sığırcılık Tesisi Tamamlanması Yapım İşine Ait Sözleşmesi’nin 3.3 maddesinin 38 sıra no’lu … (film kaplı) ile yapılan düz yüzeyli çıplak beton ve betonarme kalıbı işinin yapımının imzalamış olduğu “Taşeron Sözleşmesi” ile davalıya taşere ettiğini, 27/09/2013 tarihinde sözleşmeye konu işin yapımına başladığını, iş bu tarihten itibaren müvekkili şirket tarafından davalı taşerona banka havalesi yolu ile avans olarak 21.000.00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının taahhüt etmiş olduğu edimlerini yerine getiremediğini belirterek davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitini, tahsil edilen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …, dava konusu çekin, davacı şirkete daha önceden teslim ettiği bir işin karşılı olarak kendisine verildiğini, kendisinin alacağı karşılığında aldığı bu çeki ihtiyaçları karşılığında tedavüle soktuğunu, tam tersine karşı taraftan alacaklı olduğunu, Eskişehir’deki inşaatlarında metrekare karşılığı iş yapımı için sözleşme imzaladıklarını, bu işlerin bedelini de kendisine ödemediklerini, kendi isteği ile işi yarım bırakmadığını, işlerin durmasından dolayı işe ara verdiğini, davacının bunu fırsat bilerek başka taşeronla anlaştığını, kendilerinin aralarındaki sözleşmeyi ihlal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, avans çeki olarak verilen kambiyo senedinin davalı yüklenicinin işi yarım bırakmasına bağlı olarak bedelsiz kaldığının tespiti ile çekin tahsili halinde ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 18.000 TL bedelli çekin avans iddiasına dayalı olarak verildiğini, ancak davalının işi 02/12/2013 tartihine bırakıp gitmesinden ve 31/12/2013 tarihinde başka taşeron ile anlaşarak işin tamamlatılmasından dolayı ve cezai şart geç teslim hükümlerine göre borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacı vekili davalının işi 02/12/2013 tarihinde yarım bırakarak gittiğini ileri sürmüş ise de, dava konusu avans verdiğini iddia ettiği çeki 05/02/2014 tarihinde keşide edip davalıya teslim etmiştir. Diğer yandan, davalı cevap dilekçesinde dava konusu çek bedeli 18.000 TL’yi başka bir ticari ilişkiden olan alacağına binaen aldığını beyan etmiştir. Kural olarak çek mevcut borcun tasfiyesine ilişkin olarak verilir ve ödenir. Davacı yan, avans iddiasını yazılı delil ile ispat edememektedir. Kaldı ki, davalı çek bedelini başka bir ilişkiye binaen aldığını savunmuştur. Davalının bu savunması gerekçeli inkar yani vasıflı ikrar niteliğinde bir ikrar olup, vasıflı ikrar; ikrar eden aleyhine delil teşkil edemez, aksine ispat yükü emanet vakasını ileri süren tarafa yani davacıya aittir. (Baki Kuru 2001 Baskı Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 2 Sayfa 2052 vd.) Kaldı ki, davacı çelişkili olarak işin yarım bırakıldığı tarihten sonrasında çek keşide ederek davalıya teslim etmiştir. Böyle bir olgu hayatın olağan akışına aykırıdır. Hayatın olağan akışı ile bağdaşmayan vaziyet karşısında davalının iddia ettiği doğrultuda çekin başka bir sözleşmesel ilişkiye binaen borcun tasfiyesi maksatıyla kendisine verildiği hususu “fiili karine” olarak kabul edilmiştir. Bu karineyi aksi yönde çürütecek herhangi bir delil ve belge davacı tarafından sunulmuş değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 307,40 TL peşin harçtan 54,40-TL’nin mahsubu ile artan 253,00 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*