Mahkemece, davalının sözleşme maddesi uyarınca davacıya ihtar keşide ederek 30 takvim günü cezalı süre vermesi gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı, işin süresi içinde bitirildiğine dair davacının ****tarihli başvurusuna da davalının gecikmeli olarak ****tarihinde cevap verdiği, yapımı gerçekleştirilen işlerin bedeli ile sözleşme bedeli oranlandığında işin yaklaşık %95 seviyede tamamlanmış olduğu gerekçeleri ile dava kabul edilmiş, davalı idarenin ***günlü kararı ile tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir
Devamı...

Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür. Fesih halinde de iş sahibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödenenin istirdadını isteyebilir. Davalı yüklenicinin ödemekten kaçınabilmesi için davacı tarafın yararına gerçekleşen ve davacı tarafta kalan imalâtın varlığını veya haksız fesih durumunda menfi zararını usul hükümlerince kanıtlaması zorunludur. Davalı savunmasında malzeme alımı için taahhütlerde bulunduğunu bildirmiş ise de, buna ilişkin kanıtlarını sunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince iş bedeline mahsuben ödenen avansı iade etmek zorunda olduğu
Devamı...

Davacı taşeron ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşme, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır.taraflar arasında işin eksik bırakıldığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı yaptığı imalât tutarını kanıtlamak zorunda olup, düzenlenmiş ise hakediş belgeleri ve tanık anlatımları ile davacının yaptığı imalât bedeli sözleşme fiyatları ile belirlenmeli, bu konuda mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli şekilde ek rapor alınmalı ve bundan sonra da davalı tarafından kanıtlanan ve davacı tarafından kabul edilen ödemelerin mahsup edilerek bulunan iş bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir
Devamı...

davalı taşeron olup eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle verilip icra takibine konu edilen senet nedeniyle yapılan ödeme kadar olan bölümden borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat, birleşen dava ise; taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılmış olup sözleşmede ödenmeyen iş bedeliyle fazla imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın menfi tespit bölümünün kabulü, istirdat talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava fazla ödemenin istirdadı ve manevi tazminat, birleşen dava sözleşme kapsamında eksik ödenen iş bedeli, sözleşme dışı imalât bedeli ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir.
Devamı...

hak edilen 55.000,00 TL eklendikten sonra bulunacak toplam hak edilen imalât bedelinden taşerona ödenen 25.980,00 TL düşüldükten sonra asıl ve karşı davada sonucuna uygun karar verilmelidir
Devamı...

davada taşeron tarafından iş sahibi (arsa maliki) aleyhine dava açılmıştır. Sözleşme ilişkisi davacı ile asıl dosya davalısı arasında kurulumuş olup, sözleşmelerin nispiliği prensibi uyarınca imzası bulunan tarafları bağlar. Sözleşmede taraf olmayan… … Konut Yapı Kooperatifi'nin borcu üstlendiğine dair bir belge ya da irade beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kooperatif yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

hakedişe kadar yapılan imalâtların hüküm altına alındığı ve bu tarihten sonra da davacı taşeron tarafından imalâta devam edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olmasına göre ilk davada verilen kararın bu davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve işin tümüyle taşeron tarafından tamamlandığının kabul edilmesinde bir hata bulunmamaktaysa da, sözleşmenin birim fiyat esaslı bir sözleşme olmasına göre, taşeron tarafından **** tarihinden sonra gerçekleştirilen imalâtların net bir şekilde tespiti zorunludur. Bu yönüyle, mahkemece işin götürü bedelli eser sözleşmesi gibi düşünülerek sözleşmede gösterilen yaklaşık bedelden yapılan ödemelerin mahsubu ile kalan miktara bakiye iş bedeli olarak hükmedilmesi doğru değildir
Devamı...

Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur. düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu asıl ve ek raporlarında taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında  ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.  icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. itirazın iptâli davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazında haksız ve alacağın likid olması zorunludur. Somut olayda alacak likid olmayıp eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle alacak miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden, alacağın likid olduğundan söz edilemez. Bu itibarla alacaklı taşeron yararına birleşen davada %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir
Devamı...

davalı taşeron şirket tarafından yapılan işin tümüyle ayıplı olduğu, gerek yargılama öncesinde alınan özel rapor ve tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile anlaşılmış olduğundan; birleşen dosyada, talep nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
Devamı...

davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron,taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 20** ve 20** yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir
Devamı...

taşeron,yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dosyada rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden yukarıdaki açıklamalara uygun ek rapor alınarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taşeron,mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin 21.11.20** tarihli sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

Taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın  maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şeklide davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davacı taşeron 29.528,00 TL iş bedeline hak kazandığını, bu miktarın 22.500,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 7.028,00 TL alacağı bulunduğunu iddia etmekte, davalı yüklenici ise düzenlediği taşeron kesin hak edişine göre davacının 26.728,42 TL’lik imalât yaptığını, bu miktardan ayıplı imalâtlar nedeniyle 1.670,00 TL kesinti yapıldığında davacı taşeronun 25.058,42 TL alacağı kaldığını, takip tarihinden önce yapılan 22.500,00 TL’lik ödeme ile takipten sonra 06.06.20** tarihli posta havalesi ile yapılan 2.750,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde bakiye borç bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması gerekir
Devamı...

Davalı yükleniciler ile dava dışı üniversite arasındaki sözleşmesinin feshedilmesinden sonra davacı ile .. taşeron olduğu davacılarla imzalanan taşeron sözleşmesi de feshedilmiştir. 31.12.20** tarihli "fesihname" başlıklı belgede davalı ortak girişim ile davacı ve fer'i müdahil .. birbirlerini ibra etmiş iselerde taşeron ortak girişim kaşesi altında davacı şirket yetkilisinin imzası bulunmadığı gibi taraflar ve davacı ile ortak girişimi oluşturan de ticaret ünvanı ve yetkilisinin imzasını taşıyan ve içeriğinden 22.04.20** tarihinde yapıldığı anlaşılan protokol başlıklı belge düzenlendiği ve bu protokolde taşeron adi ortaklığın devri ile davacı taşerona olan borç miktarı ile ne şekilde ödeneceği kararlaştırıldığından 31.12.20** tarihli fesihnamenin ibraname niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir.
Devamı...

Taşeron,taraflar arasında  ilişki mevcut olup bu işin tamamlandığı ve su deposu ile tesisatın kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun  iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur.  mezrasındaki işle ilgili olarak dosya kapsamı, düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Gönderme köyündeki iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin 20** yılı ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında 20** yılında ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması
Devamı...

taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı birleşen dosyada davacı iş sahibinden tahsili; birleşen dosyada yüklenici tarafından taşeron aleyhine açılan dava ise, ayıplı iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece, asıl dosyada açılan davanın kısmen kabulüne, birleşen dosyada açılan davanın reddine dair verilen karar
Devamı...

davacı taşeron şirket tarafından yapılan işin kapsamındadır. Taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğine göre, davacı şirkete verilen işlerin kural olarak davacı şirket tarafından tamamlandığını kabul etmek gerekir. Davacı şirketin aldığı işi eksik bıraktığını, dava dışı şirkete tamamlatıldığı savunmasını ispatlama yükümlülüğü davalı yüklenici şirkete aittir…. Bu durumda davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 2007 ve 2008 yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir. Örneğin, çeşitli demir işleri yapılması konulu 23.176 pozuyla yapılan imalâtlar için taşeron şirketçe 3,15 TL birim fiyat teklifinde bulunulduğu halde hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda bu imâlatlar için 3,34 TL birim fiyat kabul edilmiş, ek raporla da bu fiyat 20** ve 20** yıllarına güncellenmiştir. Benzer şekilde, 8 bar basınçlı kızgın su kazanı imalâtını konu alan 153.2113 poz numaralı imalât taşeron şirketçe verilen teklifte 44.236,93 TL iken, bilirkişiler kurulunca sunulan raporda bu imalâtın birim fiyatı 46.549,91 TL olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükme esas alınan rapor, bozma ilâmında gösterilen eksik ve yanlışlığı giderici nitelikte değildir
Devamı...

taşeron,Mahkemece hükme esas alınan 17.03.20** tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda, yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Devamı...

mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

taşeron,Asıl dava, icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle; birleşen dava ise taşeron şirket adına….ödenmek zorunda kalınan miktardan şimdilik 2.000,00 TL, noksan imalât nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL, davalı taşeron şirketin prim borcu nedeniyle prim ödemesinde %5 indirim yapılmamasından dolayı şimdilik 2.000,00 TL ve noksan imalât nedeniyle uğranılan zarar karşılığı şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL'nin tahsili istemiyle açılmış, asıl davada asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, fazla istemin reddine, birleşen davada ise noksan imalât karşılığı şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, diğer taleplerin reddine dair verilen karar davalı ve birleşen dava
Devamı...

taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözder kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.
Devamı...

taşeron,Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması
Devamı...

taşeron,protokolde yüklenici, ortak girişimi oluşturan şirketler olduğundan, taşeronluğun feri müdahil .. . ne devredilmesi, davacı taşeronun 1.060.000,00 TL alacaklı olduğu, alacakların bu tarihten sonra yapılacak ilk üç hakedişte ve üçüncü bentte belirtilen miktarlarda ödeneceği, yapılan hakedişler yüklenici ortak girişim hesabına gittiği için davacı şirketten fatura alınıp, ödemenin davacı şirkete gerçekleştireceği, beşinci bendinde de sözkonusu alt yapı inşaat şantiyesinin, piyasaya ve çalışan personel borcundan davacı sorumlu olmayıp bütün ödemeleri fer'i, müdahil . Şti'nin yapacağı kararlaştırılmıştır. Sözkonusu protokolün dördüncü bendinden, iki ve üçüncü bentler uyarınca, düzenlenecek hakedişlere göre yapılacak ödemelerin yüklenici ortak girişim hesabından yapılacağı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici ortak girişim tarafından, davacının kabul ettiği 150.000,00 TL dışında ödeme yapıldığı da ileri sürülüp kanıtlanmamıştır.
Devamı...

taşeron,Mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ise de; yapılan inceleme ve tahkikatın yeterli olduğundan söz edilemez. Bu incelemede taşeron olan davalı … …. … San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yükleniciden dava konusu edilen … nolu bağımsız bölümün tescilini isteme hakkının doğup doğmadığı hususu araştırılmamıştır. Gerçekten de alt taşeron olan davacının davalı taşeron …. … …. Ltd. Şti.'den taşınmazın tescilini talep edebilmesi için taşeron şirketin arsa sahibi ve yükleniciden dava konusu edilen bağımsız bölümü talep etme hakkının doğmuş olması gerekir. Yapılan tahkikatta bu husus üzerinde durulmadığı gibi davacıya sözleşme gereği iskân ruhsatı alınması konusunda uygun süre ve yetki verilmemiş olması da doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Taşeron,sözleşme kapsamında yapılan işlerle ilgili değerlendirmeye gelince; Dava dışı iş sahibi şirket tarafından davalı yüklenici şirkete keşide edilen …. . Noterliği'nin 15.02.20** tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi içeriğinden bu sözleşmenin konusunu oluşturan binanın iş sahibi tarafından kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, bu ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle taşeronun sözleşme gereği üstlendiği teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği açık olup, davalı yüklenici şirketin işin eksik yapıldığı savunmasına yer verilemez. Üçüncü kişilerce hazırlanarak davalı yüklenici şirket vekilince dosyaya sunulan faturalar, her zaman düzenlenebilen ve içeriğindeki malzemelerin nerede, nasıl ve ne zaman kullanıldıkları da tespit edilemeyen faturalar olduğundan, davalının ayıplı imalât yapıldığına ilişkin savunmasını bu fatura içerikleriyle kanıtlaması mümkün değildir. Kaldı ki, ** Mahkemesi'nin  İş sayılı dosyasında, 22.04.20** tarihinde tespit yapılmış ve alınan bilirkişi raporunda, yapılan imalâtlarla fatura içeriklerinin de uyumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Devamı...

Taşeron,sözleşme ile davalı taahhüdünde bulunan inşaatın alçıpan tavan kaplamaları işinin yapımını üstlenmiş, sözleşmede işin bedeli 167.751,08 TL olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin …. maddesinde sözleşme bedeli üzerinden %30 oranında artış olması halinde bu miktar işin de sözleşme koşullarında yapılacağı, %30’u aşan işler yönünden ise yeni sözleşme fiyatları belirleneceği kararlaştırılmış, davacı taşeron sözleşme kapsamında ve %30 keşif artışı ile işin tamamını yapıp teslim ettiğini, ancak 07.01.20** gün 22492 sayılı fatura bedeli 242.502,… TL’nin ödenmediğini ileri sürerek bu faturaya dayalı icra takibi başlatmış, davalı ise faturanın afaki olarak düzenlendiğini, davacıya yaptığı işin üzerinde ödemede bulunulduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle teknik bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılmak suretiyle davacı taşeronun sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işler bedelinin belirlenmesi, bu iş nedeniyle yapılan ödeme tutarı da saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece inşaat mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de teknik bilirkişi mahallinde inceleme yapmadığı gibi tarafların üzerinde uzlaştığı kesin imalât metrajlarının ve usulüne uygun düzenlenmiş kesin hesabın dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle defter ve kayıtlar üzerinden inceleme yapmak suretiyle sonuca varmışlardır. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğinden yukarıda değinilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davalı yüklenici şirketçe, iş bedelinin sözleşmenin 6/1. maddesinde verileceği öngörülen çeklerle ödendiği ileri sürülmüş, mahkemece banka kanalıyla yapılan araştırmalardan sonuç elde edilemediği, çeklerin taşerona verildiği ve ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, çeklerle yapıldığı ileri sürülen ödemeler kabul edilmemiştir. Kural olarak, mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamakla beraber, 18.05.20** tarih, …. seri numaralı ve 25.000,00 TL bedelli iken sonradan bedeli 15.000,00 TL olarak düzeltilen, yüklenici şirketin lehdar olduğu ve davacı şirketin temsilcisinin eşi ve şirketin mesul müdürü olduğu anlaşılan A.. İ..S..'a, onun tarafından da üçüncü kişilere ciro edilen çek, sözleşmenin 6/1. maddesinde bu şekilde ödeme yapılacağının kabul edilmiş olması ve bu çekin ciro silsilesinde davacı taşeron şirketi temsilen A..İ..S..'ın isim ve imzasının bulunması dikkate alındığında, bu çekte yazılı miktarın, yüklenici tarafından yapılmış ödeme olarak kabul edilmesi gerekir
Devamı...

asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil borcun toplam miktarı net bir şekilde belirlendikten sonra 56.449,97 TL asıl alacağın takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizi, icra masrafları ve vekâlet ücretinin de takip öncesi işlemiş faiz talebinin haklılığı da değerlendirilerek takipte tespit edilecek haklılık oranına göre tespitinden sonra 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca kısmi ödemelerin öncelikli olarak harç ve masraflarla alacağın fer'ilerine mahsup edilerek davacı yüklenici kooperatifin en son ödemeyi yaptığı tarih itibariyle fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, buna göre menfi tespit ve istirdat talepleri hakkında hüküm kurulmalıdır.
Devamı...

davacı taşeron tarafından yapılan işlerin bedellerinin 20** yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre boya haricinde kalan imalatlar için işçilik, boya imalatı için malzeme ve işçilik olarak hesaplandı??ı ifade edilmiş, yapılan ödemelerin mahsubunu müteakip taşeronun yüklenici şirketten bakiye 7.680,00 TL alacağının kaldığı belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece; davanın yüklenici şirket yönünden bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, ek rapor hatalı yorumlanarak, yüklenici şirketin de taşeron şirkete borcunun bulunmadığı sonucuna ulaşılması suretiyle davalı yüklenici şirket aleyhine açılan davanın da reddine karar verilmiş olması doğru değildir
Devamı...

davacı iş sahipleri vekili dava dilekçesinde, kendilerinin işi yüklenici olarak davalı …'e verdiklerini, yüklenici …'in de beton dökme işini taşeron olarak davalı şirkete yaptırdığını beyan etmiştir. Bu halde, davacılar kendilerinin davalılardan … ile sözleşme yaptıklarını ifade ettiklerine göre kendilerinin akdi muhatabı da yüklenici … olup, taşeron şirketin akdi ilişkisinin bulunmadığı davacılara karşı bir sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, davacıların davalı taşeron şirkete yönelen davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Dava dilekçesi içeriği ile tüm dosya kapsamından; davalılardan …’nün asıl iş sahibi olup sözleşme konusu enerji nakil hattı bakım ve onarım işlerini yüklenici olarak davalı …’ne, bu şirketin de sözleşme kapsamındaki bir kısım işleri taşeron olarak diğer davalı …’ya, bu kişinin de … Köyündeki bir adet direğin tamiratı işini alt taşeron olarak davacıya verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki ikrar ve kabulüne göre davacı, davalılar nezdinde iş akdiyle çalışan işçi olmayıp, sözkonusu işi davalı …’dan sözlü eser sözleşmesiyle alan alt taşerondur. Bu haliyle uyuşmazlığın 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden görevli mahkeme iş mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

mahkemece yapılacak iş, hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla 28.07.2011 protokol tarihi itibarıyla mahalli piyasa rayiçlerine göre eksik işler bedeli hesaplattırılarak davacı taşeron alacağından düşülmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davalının ibraz ettiği ve davacının kabul etmediği davalının üçüncü kişilerle yaptığı sözleşme ve faturalar dikkate alınarak düzenlenen rapora itibar edilerek davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
Devamı...

Yanlar arasındaki sözleşmede iş bedeli yuvarlak döner ana merdiven için 42.000,00 TL+KDV, ana merdiven duvar panoları için 6.000,00 TL + KDV, ana kütüphane için 12.000,00 TL+KDV, oturma odası TV dolabı için de 4.000,00 TL+KDV olmak üzere 64.000,00 TL+KDV olarak kararlaştırılmıştır. Mahkemece ana merdiven duvar panolarının yapılmadığı kabul edilerek bedeli olan 6.000 TL+KDV sözleşme bedelinden düşülmüş, sözleşme dışında 3.400,00 TL+KDV iş yapıldığı kabul edilerek bu bedel de sözleşme bedeline eklenmiş, neticede taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli KDV hariç 61.400,00 TL, KDV dahil 72.452,00 TL olarak belirlenmiş ve KDV dahil bedelden ihtilâfsız ödeme tutarı 45.600,00 TL mahsup edilerek kalan 26.852,00 TL yönünden birleşen dava kısmen kabul edilmiştir. Bilirkişilerce düzenlenen 17.12.2012 tarihli raporda ana merdivenin ve cam korkulukların ayıplı olduğu belirtilerek ana merdiven için KDV dahil 9.912,00 TL, cam korkuluklar için de KDV dahil 3.540,00 TL nefaset kesintisi yapılması gerektiği belirlendiği halde mahkemece süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı kabul edilerek bu bedeller birleşen davada taşeron alacağından mahsup edilmemiştir. Dosya kapsamından yüklenici tarafından taşerona süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu, zira ayıplı ürünlerin yüklenici tarafından kabul edilmeyerek taşerona iade edildiği ve bilahare taşeron tarafından bir kısım düzeltme ve tamiratlar yapıldıktan sonra yeniden teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına dair kabulü ve buna bağlı olarak ayıp bedellerinin taşeron alacağından mahsup edilmemesi yerinde olmamıştır. Süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş olduğundan bilirkişilerce belirlenen ayıp bedellerinin de taşeron alacağından düşülmesi gerekir. 17.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda ayıp bedelleri düşülmek suretiyle taşeron alacağı 13.400,00 TL olarak belirlendiğinden mahkemece birleşen davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulü gerekirken ayıp bedelleri düşülmeyerek fazlaya hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir
Devamı...

sözleşmeleri davalı şirket ile birlikte imzalayan dava dışı taşeron şirketler … ve … 'nin de davaya usulen katılmalarının sağlanması, davacı yüklenicilerin asıl iş sahibi idarenin eksik ve kusurlu işler nedeniyle uğradığı zararlardan dolayı dava dışı taşeron şirketlerden tahsil ettikleri miktarlar araştırılarak oluşacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Devamı...

davada, ihale konusu teknolojik özellikli hangar kapısını yurtdışı firmadan döviz ile temin ettiğini, Mahkemenin Karar sayılı kararında kapı bedelinin 593.785,06 TL olduğunun belirlendiğini, bu bedelin 111.032,98 TL'lik kısmının dava yoluyla ancak  yasal faiziyle tahsil edebildiğini, idarenin geç ödemesi nedeniyle hangar kapısını döviz ile ithal etmekten kaynaklanan gerçek ithalat bedelini alamamaktan dolayı faizi aşan zararı bulunduğunu belirterek, munzam zararından şimdilik 10.000,00 TL'sinin tahsilini istemiş, daha sonra ise **** tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile dava değerini 129.528,65 TL artırarak, 139.528,65 TL'ye çıkarmıştır. Davalı işsahibi idare ise, hangar kapı bedelinin kesinleşen ilâm ile faiziyle ödendiğini, davacı taleplerinin önceki davada hükme bağlandığından kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının ıslah talebi de dikkate alınarak davanın kabulü ile munzam zarar karşılığı 139.528,65 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, faizin 10.000,00 TL için dava tarihi, bakiyesi için ıslah tarihi olan **** tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmiştir. 
Devamı...

inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve ayıplı imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı tarafça süresinden sonra verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulmadığı, yargılama aşamasında  sunulan dilekçede cevap dilekçesinin ıslah edildiği belirtilerek, zamanaşımı def'inde bulunulduğu, bu dilekçenin davacı vekiline  duruşmada tebliğ edildiği, davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece bu dilekçeye karşı beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verildiği, davacı vekilince bu süre içerisinde sunulan dilekçede, zamanaşımı def'inin süresinde ileri sürülmemesi nedeniyle muvafakat etmedikleri ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğundan henüz zamanaşımı süresinin dolmadığının belirtildiği anlaşılmıştır
Devamı...

sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararların tahsili, birleşen dava ise cezai şart ve kira bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı … yönünden kısmen kabulüne, birleşen davanın kira bedeline ilişkin istemin reddine, cezai şart yönünden kabulü ile 50.000,00 TL'nin birleşen dosya davalısından tahsiline dair verilen hüküm, davacı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz olunmuştur
Devamı...

davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kâr kaybına ilişkin tazminat ile şantiye tesislerinin bedeline ilişkin alacağın tahsili, karşı davada ise fesih kesin hesabından doğan alacağın tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar
Devamı...

Davada, eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme cezasının davalıdan alınması ve tespit ve ihtar masraflarının tahsili istenmiş, mahkemece de 2. kez yapılan ıslah dilekçesi gözetilerek dava kabul edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan kanun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili müvekkili apartman yönetimi ile davalı yüklenici arasında dış cephe yalıtımı yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan edimlerin bir kısmını yerine getirmediğini, bir kısmını ise eksik ve ayıplı olarak imal ettiğini, bu nedenle,,, Sulh Hukuk Mahkemesi'nin dosyasında tespit yaptırıldığını, eksik ve kusurlu imalâtların tamamlanması
Devamı...

Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde sözleşmeuyarınca gecikme cezasını ve eksik ve ayıplı işler bedelini istemekte olduğundan bu durumda sözleşmenin ifasını talep etmiş sayılmaktadır. Ne var ki sözleşmenin feshini istemekle artık sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasını isteyebilmesi için fesih halinde de gecikme cezasının isteyebileceğine dair bir düzenleme bulunması gerekmektedir
Devamı...

Dava, sözleşmenin davalı Belediyece haksız feshedildiğinin tespiti, muarazanın giderilmesi, teminat mektuplarının iadesi ve … ile Vergi Dairesine tasfiye tutanağı düzenlenerek yazı yazılmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı süresinde ifa olunmaması nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının fesihte kusurlu olduğundan bahisle munzam zarar istemine ilişkin davasının reddedildiğini, ilişik kesmek için ilgili kurumlara gerekli evrakın gönderildiğini, davacının ilişiksizlik belgesi sunması halinde teminat mektuplarının iade olunacağını belirterek ve kesin hüküm yasağı teşkil eden kararlar nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiği
Devamı...

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tektaraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması gerekir. O halde mahkemece işin uzmanı teknik bilirkişi marifeti ile mahallinde keşif yapılarak davacı tarafından yapılan işler ve metrajları belirlenmeli, sözleşme birim fiyatlarıyla değerlendirilerek yapılan tüm işin bedeli bulunmalı, davalı işin ayıplı olması nedeniyle iş bedelinden 1.670,00 TL kesinti yapılması gerektiğini savunduğundan bu savunma üzerinde durularak işin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıplar nedeniyle bir kesinti yapılması gerekip gerekmediği, yapılacaksa miktarı belirlenmeli, belirlenen miktar düşülerek davacının hakettiği iş bedeli kesin olarak saptanmalıdır.
Devamı...