Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte yanlar arasında davalının üstlendiği, çatıların davacı tarafından yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı taşeron * Noterliği’nden keşide ettiği * tarihli ihtarname ekinde gönderdiği hakediş raporunda gösterdiği imalâtların bedelini talep etmektedir. Bedel konusunda ihtilâf bulunmakla birlikte bir kısım davalı tanıklarının beyanları da dikkate alındığında davalının gerçekleştirilen imalâtların (metre-metrekare) miktarı konusunda itirazı bulunmamaktadır. Davacı da ihtarnamesinde miktar yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından yaptığı işle ilgili talep edebileceği birim miktarın hakediş raporunda gösterdiği kadar olabileceğinin kabulü zorunludur. Bu halde uyuşmazlık işin bedeli ve ödeme miktarı konusunda kalmıştır. Dosya kapsamında toplanan delillerden ödemenin * TL olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bedel konusunda yazılı sözleşme bulunmadığı ve bunun miktarında da anlaşamadıklarından işin yapıldığı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun * maddesine göre bedelin, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekir

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2012/2622 Karar No:2013/1618
  1. Tarihi:11.3.2013
    Mahkemesi       :Asliye Hukuk Hakimliği   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat …. ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte yanlar arasında davalının üstlendiği… Bölge Depo İnşaatının sıva, seramik, süpürgelik, korkuluk, döşeme, kaplama, demir işleri, alçı-boya, kireç-boya, plastik boya ve çatıların davacı tarafından yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı taşeron Karşıyaka 1. Noterliği’nden keşide ettiği 16.10.2009 tarihli ihtarname ekinde gönderdiği hakediş raporunda gösterdiği imalâtların bedelini talep etmektedir. Bedel konusunda ihtilâf bulunmakla birlikte bir kısım davalı tanıklarının beyanları da dikkate alındığında davalının gerçekleştirilen imalâtların (metre-metrekare) miktarı konusunda itirazı bulunmamaktadır. Davacı da ihtarnamesinde miktar yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından yaptığı işle ilgili talep edebileceği birim miktarın hakediş raporunda gösterdiği kadar olabileceğinin kabulü zorunludur. Bu halde uyuşmazlık işin bedeli ve ödeme miktarı konusunda kalmıştır. Dosya kapsamında toplanan delillerden ödemenin 84.850,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bedel konusunda yazılı sözleşme bulunmadığı ve bunun miktarında da anlaşamadıklarından işin yapıldığı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesine göre bedelin, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekir. Dava konusu iş 2009 yılında yapılmıştır.   Bu durumda mahkemece ikinci bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, davacının gerçekleştirdiği imalâtların 16.10.2009 tarihli ihtarına ekli hakediş raporunda belirttiği miktarlardan fazla olmamak üzere tespit edilip, bunların yine hakediş raporunda davacının kabul ettiği birim fiyatlarından fazla olmamak koşuluyla yapıldığı 2009 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre birim fiyatları üzerinden hak ettiği toplam iş bedeli hesaplattırılıp bulunacak miktardan kanıtlanan 84.852,00 TL ödeme mahsup edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>