yeni yerleşim alanlarının kurulması, ihale, müteahhitlik, müşavirlik hizmetleri ile kültür ve tabiat varlıklarını koruma, sivil savunma, mevcut fonların işleyişi ve gerektiğinde ilave fon kurulması, her türlü bağış ve yardımların etkin kullanımı, ekonomik konularda düzenleme, doğal afetler sonucunda doğacak zararların karşılanmasına yönelik bir sigorta sisteminin oluşturulması, doğal afet bölgelerinde yeni belediyeler kurulması ve teşkilat kanunlarında yapılacak değişiklikler ile ivedi ve zorunlu hallere münhasır olmak üzere Bakanlar Kuruluna yetki vermek olarak belirtilmiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

Onbirinci Daire

Esas No : 2001/2549

Karar No : 2005/183

Özeti : Devlet tarafından egemenlik gücüne dayanılarak

deprem riskinin karşılanması ve bunun toplumun

katılımıyla sağlanması amacıyla kurulan, kar amacı

gütmeyen ve meydana gelebilecek depremler

sonrası devletin 7269 sayılı Yasadan doğan

yükümlülüklerini ortadan kaldırmayı amaçlayan

“Zorunlu Deprem Sigortası”nın uygulanmasında,

hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.

Davacı :

Davalı : T.C.Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı-ANKARA

Davalı Özeti : Davacı tarafından, 4452 sayılı yetki yasasına dayanılarak

çıkarılan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname uyarınca

düzenlenen Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ve aynı Kararname ile kurulan Doğal

Afet Sigortaları Kurumu’nun kadro cetveli ile zorunlu deprem sigortası uygulamasının hukuka

aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Zorunlu deprem sigortasının hukuki dayanağı 4452 sayılı

Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler Nedeniyle Doğan Zararların

Giderilmesi İçin Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 587

sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname olup, dava konusu

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının,bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 10.

maddesine dayanılarak çıkarıldığı, Doğal Afet Sigortaları Kurumunun da söz konusu Kanun

Hükmünde Kararname ile kurulduğu, Kurumun yönetim kurulunun kimlerden oluşacağı,

kurulun yönetimi ve görevlerinin yine kararnamede belirtildiği, ülkenin aktif bir deprem

kuşağı üzerinde yer alması ve büyük bir bölümünün deprem riski ile karşı karşıya bulunması

nedeniyle riskin gerçekleşmesi durumunda karşılanması zor olan büyük maddi ve manevi

zararların meydana geleceğinin açık olması karşısında riskin topluma dengeli bir şekilde

dağılımını sağlamak ve depremin mali yükünü uluslararası sermaye ve sermaye piyasalarına

dağıtmak gibi gerekli önlemlerin alınmasının amaçlandığı, bu Kurumun personeli ve kadro

cetvelinin bulunmadığı, uygulamanın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek yasal dayanaktan

yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Şenol Bolat

Düşüncesi : Dava, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ile Doğal Afet

Sigortaları Kurumunun kadro cetvelinin ve zorunlu deprem sigortası uygulamasının iptali

istemiyle açılmıştır.

4452 sayılı yetki yasası uyarınca çıkarılan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına

Dair Kanun Hükmünde Kararname hükümleri dikkate alındığında bu kararnameye

dayanılarak düzenlenen Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ve zorunlu deprem

sigortasının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

301

Doğal Afet Sigortaları Kurumunun kadro cetvelinin iptali istemine gelince; söz

konusu kuruma ait kadro cetveli bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu istem hakkında karar

verilmesi mümkün değildir

Açıklanan nedenlerle davanın, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ile zorunlu

deprem sigortası uygulamasına ilişkin kısmının reddi, Doğal Afet Sigortaları Kurumu kadro

cetveline ilişkin kısmı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: Sadri Bozkurt

Düşüncesi : Dava; Hazine Müsteşarlığı tarafından 8.9.2000 gün ve 27.9.2000

tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 27.9.2000 tarihli yürürlüğe giren Zorunlu Deprem

Sigortası Genel Şartları ile Doğal Afet Sigortaları Kurumu kadro cetveli ve zorunlu deprem

sigortası uygulamasının iptali istemiyle açılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesi sonucunda Hazine Müsteşarlığı tarafından 8.9.2000

gün ve 24164 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Zorunlu Deprem Sigortası

Genel Şartlarının 4452 sayılı Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler

Nedeniyle Doğan Zararların Giderilmesi için Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki

Kanununa dayanılarak hazırlanan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun

Hükmünde Kararnameye istinaden düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Ülkemizin deprem kuşağında yer alması ve 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999

tarihlerinde yaşanan deprem felaketinin çok büyük coğrafi alanı içine alması ve binlerce

binanın ziyaı veya hasarlanması nedeniyle mevcut olanaklarla afetzedelerin acil barınma

ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasında zorlanılması nedeniyle Doğal Afet Sigortaları

Kurumunun kurulduğu, bu kuruluş tarafından bağımsız bölüm veya binaların değerinin 20

milyar Türk Lirası gibi çok az miktarının zorunlu deprem sigortası kapsamına alındığı ve bu

miktarda sınırlıda olsa bir koruma sağlandığı, aşan kısım için ihtiyari sigorta yaptırmak

yolunun açıldığı, adı geçen kurumun zorunlu deprem sigorta faaliyeti,serbest piyasada

faaliyette bulunan sigorta şirketlerinin,sigortacılık faaliyetlerine engel olmadığı,hatta sigorta

poliçelerinin belli bir miktar karşılığında bu şirketler aracılığı ile düzenlendiği,zaten ticari ve

sınai tesisler zorunlu deprem sigortası kapsamına alınmayarak asıl risk taşıyan tesislerin

isteğe bağlı sigorta sistemi içinde tutulduğu böylelikle devletin deprem sigortasına verdiği

önem gösterilerek bina sahiplerinin ihtiyari deprem sigortasını yaptırmaya yönlendirildiği,

benzeri doğal afet hallerinde sigorta şirketlerinin yüklendiği risk miktarıda azaltılarak sigorta

şirketlerinin serbest piyasa koşullarında faaliyetlerinin güçlendirildiği sonucuna

ulaşılmaktadır. Doğal Afet Sigortaları Kurumu davacının ileri sürdüğü gibi tamamen denetim

dışı bırakılmamış olup, anılan Kanun Hükmünde Kararname ile Hazine Müsteşarlığınca

denetleneceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla zorunlu deprem riskini karşılamak için

sağlanan birikimlerin amaç dışı kullanılması mümkün değildir.

Bu durumda dava konusu Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarında ve zorunlu

deprem sigortasının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır

Davanın Doğal Afet Sigortaları Kurumunun kadro cetveline ilişkin kısmına gelince;

Doğal Afet Sigortaları Kurumunda 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararnemenin 4.

maddesi ile kurulmuş 5, 6, 7. ve 8. maddelerinde bu kurumla ilgili düzenlemelere yer

verilmiştir. Ancak bu kuruma ilişkin kadro cetveli ihdas edilmemiştir. Bu nedenle bu istem

hakkında karar verilmesi mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle davanın Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ile Zorunlu

deprem sigortası uygulamasına ilişkin kısmının reddi, Doğal Afet Sigortaları kurumu kadro

cetveline ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, 4452 sayılı Yetki Yasasına dayanılarak çıkarılan 587 sayılı Kanun Hükmünde

Kararname uyarınca Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca düzenlenen Zorunlu Deprem

302

Sigortası Genel Şartları ile anılan Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen Doğal Afet

Sigortaları Kurumu kadro cetvelinin ve zorunlu deprem sigortası uygulamasının iptali

istemiyle açılmıştır.

4452 sayılı Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler Nedeniyle

Doğan Zararların Giderilmesi İçin Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki Kanununun 1.

maddesinde, bu kanunun amacının, doğal afetlere karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi, bu

afetler nedeniyle doğan zararların giderilmesi, yeni yerleşim alanlarının kurulması, ihale,

müteahhitlik, müşavirlik hizmetleri ile kültür ve tabiat varlıklarını koruma, sivil savunma,

mevcut fonların işleyişi ve gerektiğinde ilave fon kurulması, her türlü bağış ve yardımların

etkin kullanımı, ekonomik konularda düzenleme, doğal afetler sonucunda doğacak zararların

karşılanmasına yönelik bir sigorta sisteminin oluşturulması, doğal afet bölgelerinde yeni

belediyeler kurulması ve teşkilat kanunlarında yapılacak değişiklikler ile ivedi ve zorunlu

hallere münhasır olmak üzere Bakanlar Kuruluna yetki vermek olarak belirtilmiştir.

4452 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 587 sayılı Zorunlu Deprem

Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinde, bu Kanun Hükmünde

Kararnamenin amacının meydana gelecek deprem afeti sonucu bina maliklerinin veya intifa

hakkı sahiplerinin binalarının ziyaı veya hasarlanması nedeniyle uğrayacakları maddi

zararların karşılanmasını teminen zorunlu deprem sigortası yaptırmalarına ilişkin usul ve

esasları belirlemek olduğu açıklanmış, aynı Kararnamenin 4. maddesinde, sigorta yapmak ve

bu Kanun Hükmünde Kararname ile kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere

Bakanlık nezdinde kamu tüzel kişiliğine haiz Doğal Afet Sigortaları Kurumu kurulduğu,

“Sigorta teminatı tarife ve talimatlar, komisyonlar” başlıklı 10. maddesinde de zorunlu

sigortaya ilişkin teminat tutarları, genel şartlar, tarife ve talimatlar, primlerin ödenme usul ve

esasları ile kurum idarecisine ve yetkili sigorta şirketlerine ödenecek komisyonların

Bakanlıkça tespit edileceği ve Resmi Gazete’de yayımlanacağı, sigorta primlerinin tespitinde

binanın yüzölçümü, inşaat sınıfı ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin jeolojik

özellikleri deprem riski ve benzeri faktörlerin dikkate alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Davacı tarafından, zorunlu deprem sigortasının yasalara aykırı ve tek yanlı

uygulama olduğu, tüm yapıların sigorta kapsamına alınmadığı, sigortanın değeri yirmi milyar

liraya kadar olan binalar için yapıldığı ve binaların içindeki eşyalar için teminat verilmediği,

sigorta priminin peşin alındığı, oysa özel sigortaların talebe göre müşterilerden teminat aldığı

ve sigorta priminin bir kısmının peşin geri kalanını taksitle tahsil ettikleri, zorunlu deprem

sigortasında havuzda yeterli para yoksa varolan paranın hasar görenler arasında

paylaştırılacağının belirtildiği, oysa özel sigorta şirketlerinin hasarının tamamını her poliçeye

ayrı ayrı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, zorunlu deprem sigortasının güvence altına

aldığı yirmi milyar lirayı aşan kısım ile eşyalar için özel sigorta şirketlerine sigorta

yaptırılabilmelerinin öngörüldüğü, sigorta acentalarına zorunlu deprem sigortası yapılması

karşılığında verilen % 12,5 komisyonun vergi ve genel giderler nedeniyle yeterli olmadığı, bu

nedenle birçok özel sigorta acentasının zorunlu deprem sigortası poliçesi kesmediği, zorunlu

deprem sigortasının kararname ile tapu dairelerindeki işlemlerde zorunlu hale getirildiği,

Doğal Afet Sigortaları Kurumuna gerek olmadığı çünkü Devletin sigorta şirketlerinin olduğu,

bu Kurumun Sayıştay denetiminden çıkartıldığı, bunun deprem riskini karşılamak için

toplanan paraların amacına uygun kullanılmayacağını gösterdiği, zorunlu deprem sigortasına

değil uygulamaya karşı olduğu ileri sürülerek Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ile

Doğal Afet Sigortaları Kurumunun kadro cetveli ve zorunlu deprem sigortası uygulamasının

iptali istenilmektedir.

Aktif bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizin bir deprem riskiyle karşı karşıya

olması nedeniyle meydana gelecek depremlerde büyük zararların oluşacağı kuşkusuzdur.Özel

sigorta şirketlerinin mevcut durumları itibariyle ülke çapında kapsamlı bir programı

yürütebilecek mali güçten yoksun bulunmaları nedeniyle deprem riskinin yüksek olduğu

bölgelerde teminat vermekten kaçınabilecekleri, toplumda sigorta bilincinin yeterince

303

yerleşmemesi, sadece deprem riski yüksek olan bölgelerde yaşayanların sigorta yaptırması,

ihtiyari deprem sigortası olmasına karşın toplam konutların çok az bir kısmının sigortalandığı

dikkate alındığında büyük afetlerden doğan finansman ihtiyacının karşılanması ve bunun

toplumun geniş bir kesiminin katılımını sağlayarak yapılabilmesi için kamu destekli veya

doğrudan kamu kurumu şeklinde yeni bir yapılanmaya gidilmesinin zorunluluğu ortaya

çıkmaktadır.

Söz konusu riskin karşılanması için gerekli olan finansmanın sağlanması amacıyla

4452 sayılı Yetki Yasasına dayanılarak çıkartılan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair

Kanun Hükmünde Kararname ile depremin doğrudan veya dolaylı olarak neden olacağı

zararları 10. madde gereğince belirlenen tutara kadar teminat altına alan zorunlu deprem

sigortası yapmak ve bu Kanun Hükmünde Kararname ile verilen görevi yerine getirmek üzere

Doğal Afet Sigortaları Kurumu kurulmuştur.

İptali istenilen Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının, anılan Kanun Hükmünde

Kararnamenin 10. maddesi uyarınca Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca düzenlenerek

8.9.2000 gün ve 24164 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 27.9.2000 tarihinde yürürlüğe

gireceği hüküm altına alınmıştır.

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının incelenmesinden, 587 sayılı Kanun

Hükmünde Kararnameye, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna

ulaşıldığından bu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir

Davanın Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun kadro cetvelinin iptali istemine ilişkin

kısmına gelince;

Doğal Afet Sigortaları Kurumu 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4.

maddesiyle kurulmuş olup, aynı Kararnamenin 6. maddesinde, kurumun Yönetim Kurulu

tarafından yönetileceği, teknik işlerinin müsteşarlık tarafından bir sözleşme ile bir sigorta

veya reasürans şirketine Kurum idarecisi sıfatıyla yürütmek üzere verileceği belirtilmiş, 7.

maddesinde, Kurul üyelerinin kimlerden oluşacağı, atanma şekli, görev süreleri ve ücretinin

neye göre ödeneceği açıklanmış, 8. maddesinde de Kurulun görevleri sayılmış ancak kadro

cetveli düzenlenmemiştir. Davalı idarece 6. madde uyarınca kendileri ile Milli Reasürans

T.A.Ş. arasında yapılan sözleşme ile Kurumun teknik işlerinin sözkonusu şirket tarafından

yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı belirtilmiştir. Personel ve kadro cetveli bulunmayan söz

konusu Kurumun kadro cetvelinin iptali isteminin bu nedenle incelenmesi mümkün değildir.

Davanın zorunlu deprem sigortasının uygulanmasına ilişkin kısmına gelince;

Deprem sigortası konusunda kamu müdahalesini gerekli kılan ve yukarıda açıklanan

nedenlerle kurulan zorunlu deprem sigortasının kendisine özgü bir yapısının bulunması

nedeniyle Sigorta Murakabe Kanununa tabi olarak faaliyetini yürüten diğer sigorta

şirketlerinden farklı bir mevzuata sahip olması tabiidir.

Zorunlu deprem sigortası 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız

bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa

edilmiş binalar, bu binalar içinde yer alan ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan

bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi

ile yapılan meskenler için getirilmiş, kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar ile köy yerleşik

alanlarında yapılan binalar ile zorunlu deprem sigortası kapsamına alınan yapıların içindeki

eşyalar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Anılan Kanun Hükmünde Kararnameye

dayanılarak çıkartılan ve 8.9.2000 tarih ve 24164 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak

27.9.2000 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatının 2.

maddesinde zorunlu deprem sigortası kapsamında bir mesken için verilebilecek azami

teminat tutarı tüm yapı tarzları için 20 milyar lira olarak belirlenmiştir. 6., 7. ve 8.

maddelerde yer alan hükümlerden Doğal Afet Sigortaları Kurumu dışındaki kişi ve

kuruluşların zorunlu deprem sigortası yapamayacakları, ancak bu sigortanın Doğal Afet

Sigortaları Kurumu nam ve hesabına yetkili sigorta şirketleri ve bunların acentaları tarafından

yapılabileceği, prim tutarlarını peşin tahsil edecekleri ve bunlara deprem sigortası primi

304

tutarının % 12,5’i oranında komisyon ödeneceği, zorunlu deprem sigortasının yapılmış olması

kaydıyla bu teminat tutarının üzerindeki kısım için sigorta şirketlerince ihtiyari deprem

sigortası yapılabileceği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemelerle zorunlu deprem sigortasına tabi

tutulan yapılar ve teminat altına alınacak miktar sınırlı tutularak bu miktarı aşan kısım ile

zorunlu deprem sigortası dışında bırakılan yapıların deprem sigortaları özel sigorta

şirketlerine bırakılmış, yine yetkili sigorta şirketlerine kesecekleri zorunlu deprem sigortası

poliçeleri karşılığında sigorta priminin belli bir miktarı oranında komisyon ödenmesi

öngörülmüştür. Davalı idarenin Dairemizin E:2001/2549 nolu dosyasında belirttiği rakamlara

göre 27.4.2001 tarihine kadar kesilen 1.811.023 adet zorunlu deprem sigortası poliçesinden

1.470.109 tanesinin özel sigorta şirketlerince kesildiği anlaşıldığından zorunlu deprem

sigortası poliçesi kesen özel sigorta şirketlerine ödenen komisyon miktarının yeterli olduğu

sonucuna ulaşılmaktadır Bu durumda özel sigorta şirketlerinin deprem sigortası konusunda

tamamen devre dışı bırakıldığından söz edilmesi mümkün değildir.

Zorunlu deprem sigortası uygulamasının başarılı olması için 587 sayılı Kararnamenin

9. maddesi ile kararname kapsamına giren bina ve bağımsız bölümleri için zorunlu sigorta

yaptırma zorunluluğu getirilmiş, 12. maddedeki düzenleme ile de kamu kurum ve

kuruluşlarının, bu sigorta kapsamına giren binalar zorunlu deprem sigortası yaptırmaması ve

priminin ödenmemesi durumunda söz konusu yapılarla ilgili tapu tescil işlemleri dahil hiçbir

işlem yapamayacakları hüküm altına alınarak bina malikleri veya intifa hakkı sahiplerinin bu

sigortayı yaptırmaları amaçlanmıştır. Aynı kararnamenin 17. maddesinde, sigortalı hasarın

beklenenin üstünde olması ve kurumun kaynaklarını aşması durumunda ortaya çıkan zararın

kurum kaynakları ve koruma miktarı toplamının, zorunlu sigorta kapsamında ödenmesi

gerektiği toplam tazminatı olan oranı dahilinde karşılanacağı hükmü, kurum kaynaklarının

istisnai şekilde yetersiz kalması durumunda kurum varlıklarının zarar gören sigortalılara

dengeli bir şekilde dağıtımının sağlanması için getirilmiştir. Kaldı ki Doğal Afet Sigortaları

Kurumunca uluslararası reasürans şirketleri ile reasürans anlaşmaları yapılarak tek başına

yüklenilmesi mali açıdan mümkün olmayan rizikolar sigorta ettirilerek teminat altına

alınmaktadır.

Zorunlu deprem sigortası yapmak ve Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun

Hükmünde Kararname ile verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulan Doğal Afet

Sigortaları Kurumu Sayıştay denetiminden çıkartılmakla birlikte kurumun yıllık hesap, işlem

ve harcamalarının Hazine Müsteşarlığı tarafından denetleneceği, kurumu yönetecek Yönetim

Kurulunun görevleri ile kurum kaynaklarının kullanılacağı yerler söz konusu Kanun

Hükmünde Kararname ile sayılmak suretiyle belirlenmiştir. Bu nedenle zorunlu deprem

sigortasında deprem riskini karşılamak için toplanan paraların amaç dışı kullanılması mümkün

olmadığından davacı tarafından ileri sürülen iddialarda hukuki isabet görülmemiştir.

Bu durumda Devlet tarafından egemenlik gücüne dayanılarak deprem riskinin

karşılanması ve bunun toplumun tamamının katılımıyla sağlanması amacıyla kurulan, kar

amacı gütmeyen ve meydana gelebilecek depremler sonrası Devletin 7269 sayılı Yasadan

doğan yükümlülüklerini ortadan kaldıran zorunlu deprem sigortasına ilişkin olarak Yetki

Kanununa dayanılarak çıkarılan 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca düzenlenen

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları ile bu sigortanın uygulanmasında kamu yararına,

hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde

bırakılmasına 14.1.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.