Yurt içinde yapılan kira sözleşmesi ile yurt dışında faaliyet göstermek üzere yabancı bir şirkete kiralanan kamyon ve yarı frigofirik yarı römorklar satın alınırken yurt içinde ödenen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin iade edileceği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

Üçüncü Daire

Esas No : 2009/2043

Karar No : 2012/243

 

Özeti : Yurt içinde yapılan kira sözleşmesi ile yurt dışında faaliyet

göstermek üzere yabancı bir şirkete kiralanan kamyon ve yarı

frigofirik yarı römorklar satın alınırken yurt içinde ödenen ve

indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin iade

edileceği hakkında.

Temyiz Eden : Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : … İnşaat Taşımacılık Oto Kiralama Temizlik Hizmetleri

Ticaret Limited Şirketi

Vekili : Av.…

İstemin Özeti : Davacı şirket adına, Eylül 2005 dönemine ilişkin

olarak 10.3.2006 tarih ve 856 no’lu düzeltme fişi ile haksız katma değer vergisi

iadesi aldığı ileri sürülerek re’sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer

vergisini; davalı idarenin davanın süresinde açılmadığı yolundaki iddiasının

yerinde görülmediği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci

maddesinin 1’inci bendinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest

meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer

vergisine tabi olacağı, 6’ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının

malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını

veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 11’inci maddesinin 1’inci

fıkrasının (a) bendinde yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma

değer vergisinden müstesna olduğunu, 12’nci maddesinin 2’nci fıkrasında ise,

yurt dışındaki müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt

dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına

müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği, bir hizmetin yurt dışındaki

müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir

müşteri için yapılmış ve hizmetten yurtdışında faydalanılmış olması şartlarının

yerine getirilmiş olması gerektiğinin hükme bağlandığı, olayda davacı şirketin

Irak’ta yerleşik olan … firmasına aktifinde kayıtlı kamyon ve frigofirik yarı

römorkların kiralanması nedeniyle hizmet ihracatı istisnası kapsamında indirim

konusu yapamadığı Eylül 2005 dönemine ilişkin katma değer vergisinin,

22.6.2006 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Katma Değer Vergisi İadesi Tasdik

Raporuna dayanılarak talep edilmesi üzerine 4.8.2006 tarihinde şirkete iade

edildiği, diğer taraftan davacı şirket tarafından 14.12.2006 tarihli dilekçe ile

Gelir İdaresi Başkanlığından, Irak’ta faaliyet gösteren firmaya kiralanmak üzere

satın alınan araçlar için ödenen katma değer vergisinin iade edilip

edilemeyeceği hususunun sorulması üzerine verilen 8.1.2007 tarihli cevap

yazısı ile, davacıya ait söz konusu kiralama faaliyetinin yurt dışında ifa edilmesi

nedeniyle katma değer vergisinin konusuna girmediği, verginin konusuna

girmeyen bir işlemin tam istisna kapsamında değerlendirilmesi ve bu işlemle

ilgili olarak yurt içinde yüklenilen katma değer vergisi indirimi ya da iadesinin

mümkün bulunmadığının bildirilmesi sonucu vergi dairesince 18.12.2007

tarihli tutanakla Gelir İdaresi Başkanlığının konuyla ilgili yazıdaki görüşleri

doğrultusunda, davacı şirkete ilgili dönemde katma değer vergisi iadesinin

haksız yapıldığı tespit edilerek dava konusu verginin salındığı, her ne kadar

davalı idarece, yurt dışında ifa edilen kiralama faaliyetinin katma değer

vergisinin konusuna girmediği ve bu nedenle işlemle ilgili yurt içinde yüklenilen

katma değer vergisinin iadesinin ve indiriminin mümkün olmadığı iddia ediliyor

olsa da, davacı şirketin merkezinin ve faaliyetinin Türkiye’de bulunduğu, söz

konusu kamyon ve frigofirik yarı römorkların Türkiye’de satın alınarak şirket

aktifine kaydedildiği ve alıcı firma ile yapılan akde dayanılarak hizmet bedeli

fatura edilmek suretiyle ticari kiralama yoluyla ihraç edilmesi üzerine hizmet ifası

amacıyla alıcı firmanın bulunduğu Irak’a gönderilmek için gümrük çıkışlarının

yapıldığı, dolayısıyla kiralama işleminin Türkiye’de, kiralama hizmetinden

faydalanmanın ise yurt dışında gerçekleştiği hususları dikkate alındığında,

davacı şirket ile alıcı firma arasında ticari kiralama yoluyla ihracattan dolayı

Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesi kapsamında bir işlemin

yapılmış olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu durumda 3065 sayılı Kanunun 11’inci

maddesi ve 12’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, yurt dışındaki müşterilere

yurt dışında yapılan bu hizmet katma değer vergisinden istisna edildiğinden,

davacı şirkete iade edilen katma değer vergisinin geri alınması amacıyla yapılan

dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran Adana

1. Vergi Mahkemesinin 30.12.2008 gün ve E:2008/268, K:2008/1680 sayılı

kararının; araçların, yurt dışındaki bir şirkete yurt dışında kullanılmak üzere

kiralanması faaliyetinin Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamına girmediği,

dolayısıyla tam istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği, yapılan tarhiyatın

hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi : Seval KÖSA

Düşüncesi : Kararın nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin

hüküm fıkrası yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı : Nurten KARAÇAY

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların

temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü

Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin

bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı

nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme

kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp

düşünüldü:

Vergi mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin

kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca

Dairemizce de uygun görülmüştür.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri İdare Mahkemeleri ve Vergi

Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 6’ncı maddesinde

vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait

vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile

tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil

Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümleyeceği

düzenlenmiştir. İdare tarafından tek taraflı olarak tesis edilmiş ve yürütülmesi

zorunlu bulunan vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlere karşı açılan

davalarda mahkemelerce, idarenin tesis ettiği işlemin hukuka uygun ya da aykırı

olduğu saptanarak, idari işlemin tesis edildiği andan itibaren uygulanabilirliği

ya da uygulanamazlığı hükme bağlanmaktadır.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168’inci maddesi uyarınca

hazırlanarak 19.12.2008 gün ve 27085 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım, İkinci Bölümünün 14’üncü

bendinde, vergi davalarının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınarak, vergi

mahkemelerinde görülen dava ve işlerde yapılacak hukuki yardımlarda maktu

avukatlık ücreti ödeneceği belirtilmiş, 5904 sayılı Yasanın 35’inci maddesi ile

Avukatlık Kanununun 168’inci maddesinin ikinci fıkrasına birinci cümleden

sonra gelmek üzere eklenen cümle ile de Tarifede; genel bütçeye, il özel

idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler

ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme

Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her

türlü davalar için avukatlık ücretinin maktu olarak belirleneceği kurala

bağlanmıştır Bu durumda vergi mahkemesince, konusu para veya para ile

değerlendirilebilen hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücretinin, Tarifenin

üçüncü kısmına göre belirleneceğini öngören 12’nci madde esas alınarak

davacı vekili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka uygun

düşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen reddi ile Adana 1. Vergi

Mahkemesinin 30.12.2008 gün ve E:2008/268, K:2008/1680 sayılı kararının,

vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının

onanmasına, kararın, nispi vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının ise

bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması

gerektiğine 31.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.